Türk kadınının yüzlerce yıllık esaretinin, Cumhuriyet devrimi ile ortadan kalktığını belirten Akcagöz, ‘Cumhuriyeti ve onun getirdiği çağdaş değerleri, kadınlarımız, erkeklerden daha fazla savunmak zorundadır’ dedi. Tufan Akcagöz, Cumhuriyet’in herkes için çağdaş ve hatta çağlar üstü kılavuz görevi gördüğünü belirterek, “83. yıl önce bugün, henüz İmparatorluk düzeninden yeni çıkmış bir coğrafyada gerçekleşen milli bir mücadele ve sonrasında yine aynı iradeyle kurulan Cumhuriyet, içinde barındırdığı ruh ve sağlam değerlerle, Türk milletinin geneli için kurtuluş olmuşsa da, Cumhuriyet devriminin bilhassa kadınlarımız için getirmiş olduğu yenilikler ve haklar, bu devrimin özellikle kadınlar için bir kurtuluş zemini oluşturduğunu söylememizi kolaylaştırmaktadır. Kadın, ikinci sınıf vatandaş olmaktan, asli unsur haline, Cumhuriyet’le birlikte gelmiştir. Kadınlara seçme ve seçilme hakkının tanınması, ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün, kadınlara güveninin eseridir. Alınan bu kararın, Türk kadınına dönem itibariyle sosyal ve siyasal hayatta bütün milletlerin üstünde yer vermiş olduğunu gözden kaçırmamak gerekir. Türk kadınının çarşaf ve peçeden kurtulması, sadece şekli yönüyle ele alınamaz. Önce Belediye seçimlerinde, sonrasında da Milletvekili seçimleri için kadınlara tanınan seçilme hakkı, bir çok medeni ülke kadınından önce Türk kadınına tanınmıştır. Türk kadını bunun kıymetini bilmelidir. Aksi halde kendisini bekleyen son, karanlıktan ötesi değildir.” dedi.
Kadınlara seçme ve seçilme hakkının tanınmasının yıl dönümünde, Türkiye’nin dört bir yanından gelen on binlerce kadının katılımı ile Ankara’da büyük bir buluşma gerçekleştireceklerini dile getiren Tufan Akcagöz, “Ankara Arena Kapalı Spor Salonu’nda onbinlerce kadın, bu büyük buluşma için yollara düştü. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun katılımıyla gerçekleşecek olan toplantı, bu anlamlı güne başka bir boyut ve anlam kazandırıyor. Onbinlerce kadın, kendisine seçme ve seçilme hakkının verildiği tarihi, bir coşku, heyecan ve büyük bir sahiplenme ile anıyor. Doğrusu da budur. Cumhuriyet’ten önce yapılan nüfus sayımlarında bile sayılmayan kadın, Cumhuriyet’le birlikte birey olma hakkını elde etmiştir. Cumhuriyet, tüm toplum kesimlerine inanç hürriyeti ve yaşam hürriyeti getirmiştir. Cumhuriyet’le birlikte sahip çıkmak zorunda olduğumuz, işte bu çağdaş değerlerdir. Ne mutlu ki, bugün bile dünyanın gıpta ile baktığı bir devrimin temsilcileriyiz. Ne mutlu ki, çağdaşlaşmayı ve sürekli yenilenmeyi miras olarak bırakmış bir devrimin savunucularıyız.” diye konuştu.