Başbakan Yardımcısı Ali Babacan Davos Zirvesi'nde BloombergHT'nin sorularını yanıtladı. Küresel ekonomiyle ilgili pek çok konunun masaya yatırılacağını söyleyen Babacan, Suriye ve Irak konusunun yanı sıra, bu yıl çevre konularının da ele alınacağını belirtti. Babacan iş dünyasından pek çok isimle görüşmelerinin olduğunu ifade etti.
Merkez Bankası müdahalesine yönelik soruya, dalgalı kur rejiminde olduğumuzdan yorum yapmayacağını, Merkez Bankası dışında kurla ilgili yapılan açıklamalara itibar edilmemesi gerektiğini ve hükümetin herhangi bir kur hedefinin olmadığını belirtti. Babacan Merkez Bankası'nın liranın değerinin altında olduğunu düşündüğünü söyledi.
Şirketlere döviz borçlanması konusunda dikkatli olmaları çağrısında bulunan Babacan şirketlerin ve KOBİ'lerin üzerindeki kur risklerinin sınırlı düzeyde olduğunu açıkladı. Şirketlerin üzerindeki döviz riskinin 2006, 2009 döneminden daha düşük düzeyde olduğunu söyleyen Babacan, bu gibi ortamlarda aklıselim ve sükunetle hareket etmek gerektiğini belirtti. Kur hareketlerinin ekonomi üzerindeki tahribatının geçmişteki kadar yüksek olmadığını, bankacılık sektörünün sağlığı konusunda herhangi bir sorun olmadığını ve yatırımcıların Türkiye'ye uzun vadede güvendiğini ifade eden Babacan, Hazine'nin Eurobond ihracında 2.5 milyar dolar borçlanmasının güvenin göstergesi olduğunu vurguladı.
Türkiye'de Bankacılık Kanunu'nda bankaların itibarlarıyla ilgili açık maddeler yer aldığını söyleyen Babacan, bankaların itibarlarını yıpratmaya yönelik söylem ve hareketlere yaptırım gelebileceğini,BDDK'nın bu konuyla ilgili açıklamaları olduğunu ifade etti. Bazı bankaların yönetici ve ortaklarının "acemilik ve iş bilmezliklerinden" kendi itibarlarına zarar verebilecek hareketlere girebildiğini belirten Babacan, herhangi bir bankadan söz etmediğini ve genel konuştuğunu sözlerine ekledi. Babacan bankaların itibarları söz konusuysa, yönetici ve ortakların dikkat etmesi gerektiğini vurgulayarak "Bizim bankacılık kanunumuz bankaların itibarı ile ilgili çok açık maddeler içeriyor. Bankaların itibarını korumak kanuni bir güvence unsuru oluşturur. Bankanın itibarını yıpratmaya yönelik, itibarlarını yıpratmayı hedefleyen yayınlar, açıklamalar da bankacılık kanununda bellidir. Bu çabalar içerisinde olanlarla ilgili yaptırımlarda söz konusudur. BDDK zaten konuyla ilgili bu süreç içerisinde 2 defa açıklama da yaptı. Yani bankaların itibarına herkes dikkat etsin. Ama şu da var ki bankaların itibarına herkes dikkat edecek ama bankanın kendi yöneticileri ve kendi ortakları da dikkat edecek.Yani bazı durumlarda malesef acemilikten, iş bilmezlikten bankalarımızın kendi itibarlarına zarar verebilecek hareketler içerisine girebildiklerini de görüyoruz. Dolayısıyla hem dışarısı hem de banka bünyesi, herhangi bir bankayı kastederek konuşmuyorum, çünkü herhangi bir bankadan bahsetmenin de sakıncaları vardır, uygun değildir ama banka itibarı söz konusuysa başta yöneticiler ve ortaklar olmak üzere herkesin dikkat etmesi lazım" dedi.
Babacan, siyasi istikrarın devam etmesiyle kurdaki oynaklığın giderek azalacağını, faiz kararının Merkez Bankası'nın bağımsız bir şekilde aldığı bir karar olduğunu ve faiz kararı üzerine konuşmanın Merkez Bankası'nın bağımsızlığına zarar vereceğini açıkladı. Merkez Bankası ile ilgili açıklamaların bireysel açıklamalar olduğunu yineleyen Babacan, hükümetin görüşünün belli olduğunu ve Merkez Bankası adına sadece Merkez Bankası konuşabileceğinin altını çizdi.
Başbakan Yardımcısı Babacan, küresel ekonomide risklerin geçen yıla oranla biraz daha az olduğunu ancak Avrupa'da bankacılık ve işsizlikle ilgili sorunların çözülmediğinin görüldüğünü belirtti. Gelişmekte olan ekonomilerde büyüme hızının daha zayıf olmasının beklendiğini ifade eden Babacan, Avrupa'da büyümenin bu yıl zayıf ve kırılgan niteliğini koruyacağını ekledi.
Babacan, gelişmekte olan ülkelerin yatırımcılar için cazibesini koruyacağını, ülkeleri sadece cari açığına bakarak gruplandırmanın hatalı olduğunu ve Türkiye'yi iyi okuyan, iyi bilen yatırımcıların ilgisini sürdüreceğini açıkladı.
2014 yılının henüz başında olduğumuzu, 2014 kur tahminlerinin geçerliliği olmadığınını ifade eden Babacan, şu anda resmi tahminlerde herhangi bir revizyon olmadığını söyledi. Babacan, ihracatçılar için önemli olanın kurun düzeyinden çok oynaklığı olduğunu ve herkesin kur riskini daha iyi yönetmesi gerektiğini vurguladı. Büyüme yavaşlarsa cari açığın hızla azalacağına dikkat çeken Babacan, zamanında ihtiyatlı davranmanın yararını gördüklerini ve 2014 için ne öngörüldüyse hala aynı şekilde devam ettiklerini açıkladı.
Başbakan Yardımcısı Babacan, risk algısının azalmasıyla birlikte özelleştirme programında sıkıntı olmayacağını ve istihdam artışının da aynen devam edeceğini belirtti ve işsizliğin ülkedeki güven ortamıyla doğrudan bağlı olduğunu ifade etti. Halkbank yönetimi için adaylarla görüşüldüğünü ve yakında kararı vereceklerini bildiren Babacan, İran'la ilgili yaptırımlar azaldıkça ticaretin artacağını söyledi.