ALKOLLÜ ARAÇ KULLANIMI

AV. BÜŞRA ÇELEBİ

Karayolları Trafik Kanunu’nun “Alkol, uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin etkisi altında araç sürme yasağı” başlıklı 48. maddesine göre “Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri almış olan sürücüler ile alkollü olan sürücülerin karayolunda araç sürmeleri yasaktır.”

Maddede; bu maddelerin tespiti için kolluk tarafından teknik cihazlar kullanılacağı, yaralamalı, ölümlü veya kolluğun dahil olduğu maddi hasarlı trafik kazalarında bu ölçümün zorunlu olduğu ifade edilmiştir. Bu ölçüme itiraz edilmesi veya teknik cihazlarla ölçüm yapılmasına müsaade edilmemesi durumunda ise, CMK m.75 uyarınca kişiden idrar, kan, tükürük gibi örneklerin alınacağı belirtilmiştir.

Karayolları Trafik Kanununa göre; “Uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin kullanılıp kullanılmadığı ya da alkolün kandaki miktarını tespit amacıyla, kollukça teknik cihazlar kullanılmasını kabul etmeyen sürücülere 2000 TL idari para cezası verilir ve sürücü belgesi 2 yıl süreyle geri alınır.” Bu maddeye göre; kişinin kollukça ölçüm yapılmasına müsaade etmemesi, idari para cezası ve sürücü belgesinin geri alınması gibi yaptırımları gündeme getirecektir.

Yapılan tespit sonucunda; 0.50 promilin üzerinde alkollü araç kullandığı tespit edilen sürücüler hakkında, fiili bir suç oluşsa bile, idari para cezası uygulanacak ve sürücü belgesi belirli süreyle geri alınacaktır. Hususi otomobil dışında bu sınır, 0.20 olarak belirtilmiştir.Fiilin tekrarı halinde, idari para cezasında ve geri alma süresinde Kara Yolları Trafik Kanununa göre artırım yapılacaktır.

Kara Yolları Trafik Kanuna göre; “Yapılan tespit sonucunda, 1.00 promilin üzerinde alkollü olduğu tespit edilen sürücüler hakkında ayrıca Türk Ceza Kanununun 179. maddesinin 3. fıkrası hükümleri uygulanır.” Yani kandaki alkol oranı 1,00 promil üstünde olan kişiler hakkında hem idari yaptırımlar hem de Türk Ceza Kanunu uygulanacaktır.

Yine Kara Yolları Trafik Kanuna göre; hususi otomobil sürücüleri bakımından 0.50 promilin üzerinde alkollü sürücülerin trafik kazasına sebebiyet vermesi durumunda, ayrıca Türk Ceza Kanunu’nun ilgili maddeleri uygulanır. Yani hususi otomobilini kullanan kişinin 0,50 promil üstünde (diğerleri bakımından 0,20 promil) alkollü olduğunun tespit edilmesi, tek başına TCK m.179/3’u gündeme getirmeyecek, kişiye sadece idari yaptırım uygulanacaktır. Türk Ceza Kanunundaki suçun gündeme gelmesi için kişinin maddi hasarlı bir trafik kazasına neden olması gerekmektedir.

Bazı durumlarda  (kolluğun olay yerine geç ulaşması, sürücünün teknik cihaza üflemeyi reddetmesi vs.) sürücünün alkol ölçümü hemen yapılamamakta, ölçüm yapıldığında aradan süre geçmektedir. Adli Tıp Kurumunun görüşüne göre, kandaki alkol saatte 0,15 promil azalmaktadır. Mesela; olaydan 2 saat sonra yapılan ölçümde, 0,60 promil değerine ulaşıldığında, sürücünün olay anında 0,90 promil alkollü olduğu değerlendirilmektedir.

Yargıtay; KTK’nın düzenlemesini de dikkate alarak, sürücünün -maddi hasarlı bir kaza yapmamış olsa dahi- kandaki alkol oranının 1,00 promilin üstünde olduğu hallerde TCK m.179’da yer alan suçun oluştuğunu kabul etmektedir. Alkol düzeyinin 1,00 promilin altında tespit edildiği hallerde ise, failin somut olayda güvenli sürüşü yeteneğini kaybedip kaybetmediğine ilişkin bir değerlendirme yaparak suçun oluşup oluşmadığına karar vermektedir.

Sonuç olarak; sürücünün uyuşturucu veya uyarıcı madde aldığının tespit edilmesi, hem idari yaptırımları hem de Türk Ceza kanunundaki yaptırımları gündeme getirecektir.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.