Bazı arkadaşlar gıda, hava, su yiyecek gibidir, onlarsız olmaz. Bir kısmı ilaç gibidir ki uzak durmakta yarar var…
Biz zaten dünyaya ebedi kalmak için gelmedik. Ama kötü arkadaş dünyamızı da perişan eder, ahretimizi de… Toplu yaşamak mecburiyetindeyiz, arkadaş edinmeliyiz. Hazreti Ali buyuruyor ki: “Hayırlı arkadaş edinin çünkü onlar hem dünyada hem ahrette yardımcıdırlar.
Peki arkadaş seçerken neye dikkat etmeli? Bir kere dostunuz akıllı olmalı. Aptallar iyilik yapayım derken zarar verir… Bu yüzden demezler mi: “Ahmak dosttan akıllı düşmandan daha iyidir…” Dinimizin emirlerine uymayanlar, haramlardan sakınmayanlar en büyük kötülüğü kendine yapar. Kendine hayrı olmayanın, başkalarına ne hayrı olur? Kıyamet günü ameller tartılacak, imanlı birinin sevap kefesi ağır gelirse kurtulacak… Diyelim günahı ağır bastı, azabını çekmek üzere cehenneme sürüklenecek ki o zor anda ufacık bir hayra, bir sevaba nasıl da ihtiyaç duyar. Sağa sola bakınır, tutunacak bir dal arar.
Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: Kıyamet gününde terazinin hayır kefesinde güzel ahlak kadar ağırlığı olan bir ibadet yoktur! Bu nimete kavuşabilmek için iyi huylarla birlikte olmak lazım… Dünyaya fazla kıymet vermeli, maddeye düşkün olanlar sizi menfaat uğruna satabilir ki devrimizde dünya tamahı had safhada. Peygamberimiz, “Dünya sevgisi bütün kötülüklerin başıdır” buyurdular…
Arkadaşlar kısım kısımdır. Birincisi dinimize de dünyamıza da faydası olanıdır. Hem dünya sıkıntıları ile bunaldığımızda yardıma koşar, hem mahşer meydanında şefaat eder, yalnız bırakmaz. Ki böyleleri gölgesi ve meyvesi olan ağaç gibidirler. İkincisi dünyada bir yardımını görmeseniz de ahirette faydası olur. Bunlar meyveli ama gölgesiz ağaca benzer.
Üçüncüsü dünyada yardımını görürsünüz ama ahrette faydası olmaz. Meyveleri yoktur, kuru gölgeliklerdir. Dördüncüsü ne dünyada hayrını görürsünüz, ne ahrette. Gölgeleri yoktur, meyveleri de yoktur, lakin zararları da dokunmaz. Kötü arkadaş ise insanı hem dünyada rezil rüsva eder, hem ahrette cehenneme sürükler…