Sonu kötü biten arkadaş ilişkilerinin ne yazık ki en önemli bir kısmının sosyal medya üzerinden gelen sözde arkadaşlıklar olduğunu görüyoruz. Tabi ki isteyen istediği ile arkadaş olur, muhabbet eder. Ancak daha tam anlamı ile tanımadığın bir insanla, özellikle gençlerimiz mahremiyet derecesinde buluşmaları, internet ortamından muhabbetleri, art niyetli insanların bu durumdan farklı şekillerde istifade etmelerine yol açabiliyor. Sonuçta bu iletişim hataları nice hayatın kararmasına nice ailelerin perişan olmasına sebep oluyor. Bizi medeniyetimizde çocuklar hangi yaşta olursa olsun usulüne uygun olarak uyarılırdı.
Son zamanlarda yaşanan olayları izlediğimizde özellikle gençlerimizin arkadaş kurbanı olduklarını üzülerek görüyoruz, dinliyoruz. Arkadaş seçimi uzun yıllar devam edecek dostluklar demektir aynı zamanda. Ama menfaat üzerine kurulacak bir arkadaşlığın hem kısa süreceği hem de zararlı olacağı da ortada. Özellikle sosyal medya arkadaşlığı bu konuda çok tehlikeli bir boyuta ulaştı.
Mümin 24 saat ikaza muhtaçtır denilirdi. Ama günümüzde bize öğretilmiş bir söz var… “ onlar genç canım” veya “gençlikte biz yapmadık bari onlar yapsın” veya “ hangi zamanda yaşıyoruz” vb. türü ifadeler aslında gençlerin tuzaklara kolay düşmelerini sağlayan gayri milli referanslar olarak duruyor. Unutmayalım ki, nasıl bir gelecek istiyorsak gençlerimizi o istikamette yetiştirmek, onlarla o kadar alakadar olmak mecburiyetindeyiz. “ istediğiniz gibi yaşasın dediğiniz” çocuğunuz, istemediğimiz sonuçlarla, önümüze gelebilirler. Hazreti Ali efendimizin güzel bir sözü vardır: “Çocuklarınızı, içerisinde yaşadığınız zamana göre değil, onların yaşayacakları zamana göre yetiştirin” bu cümleden alarak sözümüzü bilge mimar merhum Turgut Cansever’in şu ikazı ile bitirelim: şehri imar ederken nesli ihya etmeyi ihmal ederseniz, ihmal ettiğiniz nesil imar ettiğiniz şehri tahrip eder. Bir sonraki yazımda görüşmek üzere hoşça kalın.