Geçtiğimiz günlerde bir fitoterapi uzmanının, tavuk etinde arsenik olduğunu iddia etmesi ülkede büyük yankı uyandırmıştı. Vatandaşları tedirgin eden bu iddiaya göre tavuk tüketmek kansere kadar uzanan rahatsızlıklara davetiye çıkarıyor. Ancak bu açıklamalara Uludağ Üniversitesi Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Tayyar’dan yalanlama geldi. Bu tür iddiaları ortaya atan uzmanların bir süre sonra vizite ücretlerinin ve kitap satışlarının arttığına dikkat çeken Tayyar, tavuk etinde arsenik bulunduğu iddiasının gıda terörü olduğunu söyledi.
"SÖZ KONUSU İLAÇLAR TÜRKİYE'DE KULLANILMIYOR"
Haberin çarpıtılmış olduğunu ifade eden Tayyar, “2006 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) tarım politikalarıyla ilgili bir dergide, ABD’de kullanılan yem katkılarının tavukların karaciğerinde arsenik kalıntısı oluşturduğu yönünde bir rapor yer almıştı. Burada arsenik kalıntıları normal seviyede olmasına rağmen, arseniğin korkutuculuğu sebebiyle ABD’de 2013’te üçü, 2015’te ise biri tamamen yasaklandı. Habere bu gözle bakıldığında bundan 9 yıl önce ABD’de böyle bir risk öngörüldüğü için, böyle bir ihtimal olabilir diye yasaklanmış. ABD’yi ilgilendiren bir haberin, Türkiye'de ‘tavukta arsenik tehlikesi’ olarak yansıtılmasını doğru bulmuyorum.
Sadece bu haberle ilgili internetteki arama motorunda yaklaşık 400 bin tane haber sitesi olduğunu görüyoruz. İnsanlarımız da bu haberleri görünce ‘eyvah çocuklarımıza tavuk yedirmeyelim’ diye düşünüyor. Oysa tavuk eti beslenme açısından çok önemli bir protein kaynağıdır ve insan için olmazsa olmaz gıdalardandır. Türkiye’de kanatlı sektörü çiftlikten sofraya kadar gıda güvencesi açısından kontrol ediliyor. Ayrıca altını çizerek söylüyorum, söz konusu yem katkı maddeleri Türkiye’de kullanılmıyor. Hal böyleyken bu haberlerin gündeme gelmesi bana pek sağlıklı gelmiyor. O tarihte ABD’deki haberleri tararsanız, orada hiç bu kadar tartışılmamış, sadece tedbir alınmış. Ancak 9 sene önce ABD’de yaşanan bir olayın biz Türkiye’de 10 bin kat daha fazla üstüne gitmişiz. Bana sorarsanız bu bir gıda terörüdür. Bu tip haber çıkaran uzmanların bir süre sonra hasta sayılarında inanılmaz bir artış olduğuna, vizite ücretlerinde ve kitap satışlarında bir artış olduğuna dikkat çekmek istiyorum. Her sene bir şeyleri kaybediyoruz.
‘Yoğurt yemeyin, tavuk yemeyin, süt içmeyin’ gibi laflarla insanların en önemli besin maddelerinden, protein kaynaklarından uzaklaşması sağlanıyor. Oysa bir ülkenin beslenme açısından gelişmişliği tükettiği protein oranıyla çok yakın ilgilidir. Nasıl bir terörist bomba patlatarak topluma bir korku yayıyorsa bu gıda terörü haberiyle de Türkiye’de tavuk tüketiminin en az yüzde 10 azaldığını düşünüyorum. Bunun Türkiye’deki çocuklara yapılacak en büyük terör saldırılardan biridir diye düşünüyorum. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı şu anda ülkedeki bütün kanatlı ürünlerini çok daha hassas kontrol ediyor. Laboratuvarlarda yüzlerce arkadaş çok ciddi çalışmalar yapıyor. En ufak bir problem çıktığı zaman ise onlar çok daha katı ve acımasız bir şekilde müdahale ediyor” diye konuştu.
Bununla beraber Bursa’da bir tavuk lokantası işleten İbrahim Usta ise, tavuk satışlarında herhangi bir azalma olmadığını belirterek, insanların artık ‘birilerinin işine yarayacak’ bu tür haberlere inanmadığını söyledi.