Devam ediyoruz Turgay Altay hocamızın düşüncelerini paylaşmaya ;
“Bizim öncelikle karar vermemiz gereken en önemli kıstas kendimizi nerede konumlandırdığımız. Bakış açımızı değiştirmemiz gereken en önemli şey ise başarı kriterimizi değiştirmek olmalıdır. Çözüm; bakış açımızı değiştirerek geleceğimize yatırım yapmaktan geçiyor. Almanların en önemli altyapı adamı yetiştiricilerin yetiştiricisi DietreWeise’ın dediği gibi ‘’Bir tarladan mahsul almak için o tarlayı sürmek lazım.’’
Onların başlangıç noktası oyuncu seçip yetiştirmekten önce eğitimciyi iyi seçip onları iyi eğittiler. Peki rol modelleri hangi ülkeydi, ‘Fransa’ O da ilginç ama 2000’li yılların başında Alman futbolu krizdeyken, Almanlar krizi fırsata çevirmek için Fransa’nın 1973 yılında başladığı devlet destekli futbol akademilerini benzerini modifiye edip inşaa ederek aslında geleceklerini yeniden yarattılar. Almanlarda bu sentezi kendi sosyal ve kültürel yapılarına entegre ederek 121 merkez için devletin ayırdığı 1,6 milyar Euro ile bu gelişimi, dönüşümü, değişim için tohumladılar ki sonuç ortada.
Tam 12 yıl sonra Bundesliga’da oynayan oyuncuların 3/2’si Almandı, %52’si ise kendi altyapılarından yetişmiş durumdaydı. Fransa’nın Fransa Futbol Federasyonunun zorunlu hale getirdiği futbol akademilerinin 37 tanesinin hala faaliyette olması tesadüf mü?
Bu akademilerde 15’i erkekler 7’si kız çocukları için 22 sahanın olması ihtiyaç mı, zaruriyet mi? Yoksa sosyal sorumluluk projesi mi?
Bunlardan en ünlüsü “CLAIRFONTAINE AKADEMİSİ” (rüyalar fabrikası) diye tabir edilen bu eğitim kurumu tüm ülkeye rol model olmuş durumda ayrıca hem yetiştiricilere hem de çocuklara, gençlere ilham veren bir sosyal sorumluluk projesi.
Artık bu bizlerde tüketim metodundan kurtulup, üretim modeline bir an önce geçip gençlerimizi çağa uygun şekilde eğitmeliyiz.
Bakın son bir örnekte Benfica Futbol Akademisinden bahsedeyim, 2006’da 15 milyon Euro ile kurulan 6-18 yaş arasında eğitim veren akademiden kulübün sadece kendi altyapısından yetiştirdiği oyunculardan kazandığı para 540 milyon euro, son 15 yılda net karı 1,1 milyar euro. Bu örnekleri arttırmak mümkün; Ajax, Porto, RB Salzburg, Genk, Nordjland ve diğerleri…’’
Evet ne olacak şimdi elimizde bizim Bir Altınordu sporumuz var başka nerde anlı şanlı takımlarımız.Böyük takımların nerde planlamaları, gelecek öngörüleri, sistemleri falan filan.
İsmaili geldi Jesusgeldi ,Abdullah hoca hep vardı ,Şenol hoca ve Fatih hoca neredeler, kimi 30 yıl kimi 20 yıl kimi 10 yıldır bu arenadalar farkındalık ne .Nuri Şahin den medet beklemeler ,Erol Antep’te idarede işte öyle bir şey hocalarımızın durumu, seneye kaldığımız yerden devam.
Daha bitmedi hocanın diyecekleri, özet geçip bir sonraki yazıda devam edeceğiz. Bakış açımızı değiştirmemiz gerekli, Koşmuyoruz, bir planlamamız yok. Gençlerle hiç işimiz yok, eğitimcimiz yok, bunları talep edene de imkan yok.
Lafla peynir gemisi yürümüyor ki, daha işin başındayız ve uzun soluklu mücadele ve planlama gerekmekte.
Sağlıklı ve spor dolu günler diliyorum