Petrol Ürünleri İşverenleri Sendikası (PÜİS) Samsun Şube Başkanı Zafer Güler, akaryakıt bayilerinin bankalara yüzde 2,5 kredi kartı komisyonu ödediğini belirterek, “Kredi kartı komisyonlarının aşağıya inmesi ve faizlerin düşmesi lazım. Yoksa gelecekte kredi kartlarından komisyon almayı düşünüyoruz” dedi
PÜİS Samsun Şube Başkanı Zafer Güler, akaryakıt piyasasının 2018 yılındaki durumu ve 2019 yılındaki beklentileri hakkında açıklamalarda bulundu. Akaryakıt fiyatlarının yüksek olmasına rağmen kar marjlarının düşük olduğunu ifade eden Güler, vatandaşların genellikle 50 liralık akaryakıt almayı tercih ettiklerini, depo fulleme olayının artık tarih olduğunu ifade etti.
“Akaryakıtta kredi kartı komisyonlarının kaldırılması lazım”
Kar marjlarından kesilen kredi kartı komisyonlarının kaldırılması gerektiğini vurgulayan Zafer Güler, “2018 yılının akaryakıt açısından iyi geçtiğini söyleyemeyiz. Kredi kart komisyonlarının yükselmesinden dolayı bayi kar marjlarında düşüşler oldu. Asgari ücretin yükselmesi ve diğer giderlerin artmasıyla bayiler zor durumda kaldı. Normalde yüzde 4,5 kar marjıyla çalışan bayilerin yüzde 2,5 kredi kartı komisyonu vermesi, altından kalkabileceği bir durum değil. Yani 100 liralık benzini kredi kartından çektiğinizde biz bundan 97,5 lira alıyoruz. 2,5 lira kendi karımızdan gidiyor. Başka bir alışveriş yaptığınızda kredi kartlarından komisyon alınmıyor. Ama akaryakıt fiyatları önceden düşük olduğu için biz bunları minimize edebiliyorduk. Bayiler olarak bunu tüketiciden istemiyorduk. Bugünkü şartlarda çok zorlanıyoruz. Kredi kartı komisyonlarının aşağıya inmesi ve faizlerin düşmesi lazım. Yoksa gelecekte kredi kartlarından komisyon almayı düşündük, hala da düşünüyoruz. Şu anda bizim karlarımız dövize ya da TL’ye göre artıp-inmiyor. Her litrede 25 kuruş kar ediyoruz. Giderlerimize baktığımızda ise devamlı artan giderlerimiz var. Kar marjlarımız belirli bir seviyeye getirilmezse sektörde el değiştirmeler ve kapatmalar devam eder. Samsun’da 2018 yılında bu nedenle 15-20 akaryakıt istasyonu kapandı ya da el değiştirmek zorunda kaldı” diye konuştu.
“Akaryakıta devlet müdahale etmese fiyatlar uçuk rakamlara çıkardı”
Devletin akaryakıta olan ilgisinin devam etmesi gerektiğini dile getiren Güler, “2018 yılında devlet müdahale etmeseydi akaryakıt fiyatları uçuk rakamlara çıkacaktı. Benzin fiyatları 7,5-8 TL gibi rakamlara çıkabilirdi. Bu rakamlara da geldi ama devlet bunu ÖTV’den karşıladığı için 6 liraya indirildi. Bugün motorin 5,75’den satılıyor. 6 lira gibi de benzin satılıyor. İstikrarı sağlamak da iyi oldu. Çünkü her gün inen ve çıkan akaryakıt fiyatları tüketiciyi de bayiyi de sıkıntıya sokuyordu. Motorin ve benzinin şu anda 5 liranın altında olması lazım. Psikolojik bir sınır olarak bu çok önemli. Eğer çiftçiye 5 liranın altında motorin vermezsek aldığımız tarım ürünleri maliyet olarak bize geri gelir. LPG de 3 lira bandında tutuluyor. LPG’de de yine devletin 1 lira gibi bir sübvansiyonu var” şeklinde konuştu.
Depo fulleme olayının çok nadir olduğunu açıklayan Güler, şunları söyledi:
“Fiyatların yüksekliği vatandaşları tedirgin ediyor. Bu fiyatlarla artık kimse depoyu fulleyemiyor. Bazı vatandaşlar uzak bir yere gidecekse ancak o zaman depoyu fulleyebiliyor. Şu anda satışlarımız genelde 50 lira bandında gidiyor. Çünkü sadece akaryakıt değil hayat pahalandı. Bunun için insanlar her şeyi hesap ederek yaşamlarını sürdürmeye çalışıyor. Umudumuzu yine de yitirmedik. Ekonomi mutlaka iyi bir yere gelecektir. Bu kararlılık sürerse şartların düzeleceğine inanıyorum. Akaryakıt tüm sektörleri etkileyen bir sektördür. Devletin akaryakıtın üstünde durmaya devam etmesi gerekiyor.”
İHA