Bakan Müezzinoğlu, toplantı sonrası yaptığı açıklamada, "Bir taraftan işverenimizin dünyayla rekabetteki gücünü koruyan ve destekleyen bakış açılarıyla, diğer taraftan da alınteri döken, emeğinin karşılığını helal rızık olarak yerine götürmek isteyen kardeşlerimizin hak ve hukukunu geliştirebilmek, onların standartlarını yükseltebilmek ve bu ikisi arasında dengeyi sağlayabilmek çok kolay değil. Hele hele bugün son dönemde yaşadığımız konjonktür nedeniyle. İşçi kardeşlerimizin de çok mutlu olamadığı, yine işverenin de çok mutlu olamadığı bir bakan olarak benim de çok mutlu olamadığım ama neticede yarınlarımızın huzurlu, güvenli, istikrarlı ve başarılı geçebilmesi için paylaşarak sıkıntıları azaltacağımız, paylaşarak daha büyük başarılara yürüyeceğimiz bir yolculuğu yapma gayretiyle olabildiğince ortak karar vermeye çalıştık” diye konuştu.
“Gönlüm arzu ederdi ki işçi kardeşlerimiz adına Türk-İş’in de burada imzası olmasını ama başaramadık”
Dün gece geç saatlere kadar çalıştıklarını söyleyen Müezzinoğlu, “Üçlü imzanın peşinde bir bakan olarak çok koştum. Gönlüm arzu ederdi ki işçi kardeşlerimiz adına Türk-İş’in de burada imzası olmasını ama başaramadık. Bu nedenle üzgünüm. İşverenin de zorluklarını anlayarak bu zorluklarda yine ülke koşullarının imkanlarının değerlendirilmesi çerçevesinde onlara da katkılarından dolayı teşekkür ediyorum. Asgari ücret kararını işverenle birlikte imzalayabildiğimiz için onlara teşekkür ediyorum. Üçlü yapamadığımız için de üzüntülerimi ifade etmek istiyorum” ifadelerini kullandı.
“Brüt asgari ücret bin 777 lira 50 kuruş, neti bin 404 lira”
Bakan Müezzinoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
“Asgari ücretin tek defada yılbaşından itibaren 1 Ocak itibariyle yılın geneline iki kademeli olmamasına karar verdik. Hükümet olarak ve işveren talebi de iki kademeli olması talep ediliyordu. Biz bütçe planlamasında da iki kademeli yapmıştık. Ama işçi kesiminden ve Türk-İş’ten gelen talep bir defa yılın tamamında olsun talebini değerlendirdik. En azından bu taleplerini yerine getirmiş olmanın da, onlar adına katkı sağlamış olmanın da huzurunu kendi adıma ifade etmek isterim. Bir defada olacak. Hükümet olarak bütçe planlaması yaparken enflasyonu 6,5 olarak hesaplamıştık. Asgari ücretteki artış oranını yüzde 8 olarak karara bağladık. Bu çerçevede brüt asgari ücret bin 777 lira 50 kuruş, neti bin 404 lira. Yaklaşık bin 300’e 104 lira ilave ve yıl boyunca ödenecek bir rakam geldi. Bu evli ve 3 çocuklu bir çalışanımız için yaklaşık net bin 500 lira gibi bir rakama denk geliyor. Az veren candan, çok veren maldan. İnşallah malımız çoğaldığında çok veren kısmını da çözeriz ama alınterinin bereketine inanan biriyim. İnşallah işçi kardeşlerimiz de alınterinin bereketiyle geleceğe umutla ve güvenle yürüyeceklerdir. İşverenden de isteğimiz şu; dünya konjonktürü ve olumsuzluklara asla teslim olmadan zorluklar yeni yeni fırsatlar doğurur. Bu zorlukları dünyanın her noktasında rekabet edebilecek bir dinamizmle aşmalarını, aşabileceklerine inanıyoruz. Bizim güçlü bir girişimcimiz var, tecrübeli bir yatırımcımız ve sanayicimiz var. Önümüzdeki dönemde inşallah istihdamın da arttırıldığı, ekonominin büyüdüğü, ihracatın arttığı, dünyayla rekabette iddialı bir ülke olma sürecimizi de daha güçlü halde devam ettireceğiz.”