Milyonların merakla beklediği 2025 yılı asgari ücret zammı için geri sayım sürerken, Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) Samsun İl Temsilcisi Fatih Köymen, Haber Expres gazetesine asgari ücret konusunda dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Köymen, asgari ücretin belirlenmesinde açlık ve yoksulluk sınırlarının dikkate alınacağını vurguladı. Şu an için net bir rakam telaffuz etmenin mümkün olmadığını ifade eden Köymen, 2024 yılı enflasyon kaybının telafi edilmesi ve çalışanların 2025 yılı refah payının göz önüne alınarak bir düzenleme yapılması gerektiğini belirtti.
Son olarak, kesin rakamın müzakere masasında belirleneceğini ve bu aşamaya kadar herhangi bir tutar açıklamanın mümkün olmadığını vurgulayan Köymen, sürecin yakından takip edildiğini ifade etti.
“Şu anda net bir rakam vermek mümkün değil”
Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu Samsun İl Temsilcisi Fatih Köymen, “Asgari ücretin temel anlamı, bir işçinin bir ay boyunca tam zamanlı çalışması karşılığında alabileceği en düşük ücrettir. Bugünkü açlık sınırı ve yoksulluk değerlendirmeleri göz önüne alındığında, günün şartlarına göre bu rakamların belirleneceği aşikârdır. Şu anda net bir rakam vermek mümkün değil; ancak 2024'ün Temmuz ayında artırılmayan, yalnızca Ocak ayında artırılan asgari ücretin, 2024 yılı enflasyon kaybı ve 2025 yılı refah payları düzeltilerek belirlenmesi gerektiği düşüncesindeyiz.” Dedi.
“Temel ihtiyaçlar hesaplanarak asgari ücret belirlenmelidir”
Refah payının göz önüne alınarak kararın verilmesini savunan Samsun İl Temsilcisi Fatih Köymen, “Asgari ücret belirlenirken temel ihtiyaçlar; gıda, giyim ve çocuk yetiştirme gibi unsurlar dikkate alınmalı. Şu anki açlık sınırı 20.500-22.000 lira, yoksulluk sınırı ise dört kişilik bir aile için 66.000 lira olarak ifade edilmektedir. Bu rakamlar, yeni asgari ücret belirlenirken dikkate alınmalıdır. Elektrik, su gibi temel ihtiyaç giderleri de hesaplanmalı ve bu doğrultuda asgari ücret belirlenmelidir. Ayrıca, devlet büyümesinden sağlanan refah payı emeklilere dağıtıldığı gibi asgari ücretliye de verilmelidir.” Diyerek sözlerine şöyle devam etti.
“Enflasyon ile asgari ücret artışı arasında doğrudan bir bağ kurup, asgari ücret üzerinden diğer ürünlere zam yapmak yanlış bir yaklaşımdır. Asgari ücret hiçbir zaman enflasyonun sebebi veya sonucu değildir.”
“İşçinin rahat edebileceği bir seviyeye çıkarılmasını ümit ediyoruz”
Fatih Köymen, “Asgari ücretin yüksek olması durumunda işverenler genellikle çözümü işçi çıkarmakta bulmaktadır. Bu durum, Türkiye'nin en büyük sorunlarından biri olan kayıt dışı çalışmayı artırmaktadır. Ücretlendirme anlamında, asgari ücret artışı işverenler açısından kalifiye personel ihtiyacını da gündeme getirmektedir. İşveren, bu şartlar altında kendini koruma zorunluluğu hissederken, işçinin mevcut ekonomik koşullarda geçinmesi mümkün olmamaktadır.” İfadeleri sonrası son olarak “Türk-İş olarak, rakamların müzakere masasında açıklanacağını ve şu an bir rakam açıklamanın doğru olmadığını düşünüyoruz. İşçi sendikaları olarak, bu konunun işçinin rahat edebileceği bir seviyeye çıkarılmasını ümit ediyoruz.” Dedi.