29 Nisan 2023’te Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Teknofest’te bu açıklamanın yapılmasından çok öncesinde Amerika Birleşik Devletleri’nde eğitimlerimize başladıklarını ifade eden Gezeravcı, “Bu sürecin devamında çok sıkı, yoğun bir hazırlık süreci geçirdik. Bu eğitimin bileşenleri olan NASA, uluslararası uzay istasyonunda modülleri bulunan Japonya Uzay Ajansı bünyesinde, Avrupa Uzay Ajansı’nın bünyesinde keza Türkiye’ye kendi ülkemize geri dönüp orada gerçekleştireceğimiz bilim deneylerini burada bizzat tasarlandığı bir araya getirildiği laboratuvarlarda ilgili bilim adamlarımızın eşliğinde hazırlık süreçlerini gerçekleştirdik. İlave olarak bu uluslararası uzay istasyonu içerisindeki faaliyetlere yönelik hazırlık sürecimizdi. Bir de ilave olarak oraya gidişimizi gerçekleştirdiğimiz dokuz roketi ve Dragon kapsülünün hem üreticisi hem de işletici pozisyondaki SpaceX firmasının bünyesinde fırlatmaya yönelik özel eğitimlerimizi tamamladık. Bunların tamamı 8 - 8,5 aylık bir sürenin içerisine sığdı. Yoğun bir hazırlık süreciydi” dedi.
Uzaya ayak basamadığını belirten Gezeravcı, “Maalesef yer çekimsiz bir ortam bizi karşıladı. Ama ilk istasyona eriştiğimiz andan itibaren daha öncesinde de Dragon kapsülü içerisinde fırlatma esnasında kalemle üçüncü dakikadan itibaren yer çekimsiz ortama o teoride hattı çizilen irtifaya kat ettikten itibaren ortamın etkisinin ne derece belirgin olduğunu tespit ettirmek amacıyla kalemle teste başlamıştık. Devamında da direkt Dragon kapsülünün içerisinde koltuğundan çözüldüğüm anda ve kapsülün içerisinde serbest dolaşıma başladığım andan itibaren sonrasında uluslararası uzay istasyonuna eriştiğimiz ve oradaki faaliyetlerimize başladığımız andan itibaren hiçbir adaptasyon ve uyum problemi yaşamadım” diye konuştu.
"Mars ortamında kurulması planlanan farklı hayat ortamları olacak"
13 farklı deney çalışması hakkında bilgi veren Gezeravcı, Tuz Gölü’nden alınan bitki hakkında ise şunları söyledi: “Bu bitki dünyanın farklı bölgelerinde yetişen endemik bir türdür. Türkiye’de de Tuz Gölü bölgesinden seçilmiş olmasının özel bir önemi var. Bu da yakın zamanda NASA’nın resmi literatürlerinde aslında yer bulan bir bitki oldu. Bizim deneyimize söz konusu olmakla birlikte. Hakikaten farklı iklimlendirme şartlarına, farklı yetişme şartlarına mukavemet gösterilen çok farklı ve dayanıklı bir bitki. Tuz stresine maruz kalma ve ortaya koyduğu direnç reaksiyonu gözlemleme açısından sıra dışı bir deneydi. Neye hizmet ediyor? Uzay ekosistemi çok büyüyor. İlerleyen yıllarda Ay ortamında, daha sonrasında Mars ortamında kurulması planlanan farklı hayat ortamları olacak. Bu ortamların beraberinde oluşturacağı ekosistemden pay alabilmek, buradaki döngüye katkıda bulunabilmek ve dünyanın bu alanda hakikaten hak ettiğimiz şekilde paydaş olan ülkelerinden biri haline gelebilmek için öncü çalışmalarının habercileri bunlar. Uluslararası Uzay İstasyonu insanoğlunun bugüne kadar bir araya getirmiş olduğu işletmesini gerçekleştirdiği en pahalı ve en karmaşık bilimsel bir laboratuvar. Her ne kadar yaşam alanımız da aynı bölgenin içerisinde gerçekleşse de 24 saat faaliyet döngüsü devam eden hiç durmadan çalışan bir bilimsel laboratuvar niteliğindeydi. Bizim dünyada uyumaya giderken alışık olduğumuz şartlar orada mevcut değildi. Dünyada gerçekleştirdiğimiz bilimsel deneylerde maruz kaldığımız fiziksel şartların çok ötesinde farklı döngüler mevcuttu orada. Bu ortamın dünyada yer çekimi ortamında gerçekleştiremediğimiz deney adımlarını gerçekleştirebilmek, ihtiyaç halinde de tekrarlarını yapabilmek adına müthiş fırsatlar bize sunuyordu.”