Cumhuriyetimizin 101. yılına eriştiğimiz bugünlerde, ülkenin kurucusu, büyük liderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e olan minnetimizi bir kez daha ifade ederken, hâlâ bazı kesimlerin Atatürk’e düşmanlık ederek toplumda huzursuzluk yaratma çabalarını görmek şaşırtıcı. Oysa ki, tarih boyunca büyük liderlerin ülkeleri için verdikleri hizmetleri inkâr etmek, onları hakaret ve küçümsemeyle anmak kimseye bir şey kazandırmamıştır, kazandırmayacaktır!
Bir ülkenin geçmişine, tarihine hakaret ederek, kurucularını aşağılayarak ne elde edilebilir? İleriye doğru yürümek yerine, kendi içimizde gereksiz kavgalarla vakit kaybederek ülkemize zarar vermekten başka ne sonuç beklenebilir? Atatürk’ün tüm dünya tarafından saygıyla anılmasını sağlayan bir gerçek vardır ki, o da Türk milletine verdiği eşsiz hizmettir. Cumhuriyet’in temellerini atarken kurduğu ilkeleriyle Türkiye’yi aydınlık bir geleceğe taşımış, bağımsızlık ve özgürlük uğruna nice zorluklara göğüs germiştir. Bu gerçekleri inkâr etmek, kendine düşman bir bakışla ona saldırmak yalnızca kendi geçmişini reddetmek değil, geleceği de karanlık bir çukurun içine sürüklemektir.
Sevip sevmemek elbette kişisel bir tercihtir; ama saygı göstermek bir zorunluluktur. Tarih, kişilerin sevgi veya nefret duygularına göre yazılmaz. Atatürk’ün bıraktığı miras, bir liderin ötesinde, Türkiye’nin geleceğine olan bir inanç ve emektir. O halde Atatürk’e düşmanlık edenlere soralım: Bu ülke için onun kadar mücadele verdiniz mi? Yaptıklarını eleştirmek için, onun kadar çalışarak, çabalayarak halkına hizmet ettiniz mi? Büyük liderleri eleştirirken, onlardan daha fazlasını başarmayı hedeflemek gerekir; tarih, ancak böyle insanların adını yüceltir.
Tarihini bilmeyen, atalarını inkâr eden bir toplum, kimliğini de geleceğini de kaybeder. Bir Atatürk gerçeği vardır bu topraklarda, bunu inkâr etmek nafiledir. Atatürk’ün getirdiği devrimler ve yenilikler yalnızca geçmişin değil, bugünün de aydınlık yolunu çizmektedir. Ona hakaret ederek, yaptıklarını küçümseyerek ancak cehalet ve saygısızlık gösterilmiş olur.
Büyük liderlerin ardından söylenebilecek en anlamlı sözler, minnet ve saygı dolu ifadelerdir. Bu ülkenin kurucusuna hakaret etmek, yalnızca geçmişe değil, geleceğe de hakarettir. Unutulmamalıdır ki, Atatürk’ün çizdiği yoldan sapmadan, bilimin ve aklın ışığında ilerleyerek, ülkemizi daha güzel yarınlara taşımak, bizlere düşen en büyük görevdir.