Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, operasyon sonrası yaptığı açıklama "14 ay dinleme izleme yapılıyorsa, bu konuda kendi üstlerine bunlar haber vermiyorsa, buradaki mühendislik siyasi mühendisliğin bir başka versiyonudur. Bu da bir nevi çetelerdir." demişti. Bahçeli, günler sonra Türk polisinin tek olmadığını ve arkasında olduklarını ifade etti.
'TÜRK POLİSİ SAHİPSİZ DEĞİLDİR'
'Emniyet Genel Müdürlüğü'ndeki toplu kıyımlar, çığ gibi büyüyen ve her tarafa sıçrayan görevden almalar hükümet üzerindeki şüpheleri alabildiğine kuvvetlendirmiştir. Türk polisi hükümetin hışmına ve mütecaviz emellerine kurban gitmektedir. Oysaki emniyet mensuplarımız yalnızca görevlerini ifa etmekte, verilen emirlerin gereğini yerine getirmektedir. Hükümet Türk polisiyle boğuşmayı bırakmalı, sahip olduğu siyasi imkânlara dayanarak haysiyetli emniyet mensuplarına güç gösterisi yapmaktan bir an önce vazgeçmelidir. Türk polisi yalnız ve sahipsiz değildir.'
'POLİSLE DEĞİL YOLSUZLUKLA UĞRAŞSIN'
'Hırsızın, uğursuzun, siyasetçi-işadamı işbirliğiyle tesis edilen yolsuzluk şebekesinin ikinci plana itilip de polislerimizin hedef tahtasına oturtulması edep, haya ve ahlak dışı bir uygulamadır. Namuslu hukukçuların, cesur ve vatanperver emniyet görevlilerin hükümetin taciz ve saldırısına uğraması milletimizin hoş görmeyeceği bir bayağılıktır. Başbakan Erdoğan ve hükümeti her şeyden önce polislerimizle değil, kendilerine kadar uzanan yolsuzluk kanallarıyla, deşifre edilen çirkin ve karanlık bağlantılarla uğraşmalıdır.'
'PEŞLERİNİ BIRAKMAYACAĞIZ'
'Adı yolsuzluk haberlerine karışan, rüşvet aldığı söylenen, çocuklarının evinden para madenleri bulunan hükümet üyeleri hakkında derhal istifa veya azil süreci başlatılmalıdır. Şu an itibariyle şüpheli durumda bulunan bakanların alacakları her karar, atacakları her imza, yapacakları her idari tasarruf gayri ahlaki olduğu kadar gayri meşru sayılacaktır. MHP bu doğrultuda gerekli her iradeyi gösterecek, gayri meşru yollardan servet edinen haramzadelerin yakasını ve peşini bırakmayacaktır.'