Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, “Ben 10 yıldır Samsunspor ile beraber yaşıyorum. Her ne kadar kadir kıymet bilmeyen birileri, özellikle bazı çok marjinal taraftar bloglarında haksız ve dayanaksız, çok acımasız eleştirilere muhatap olsak ta bu noktada tek dayanak noktamız Samsunspor Kulübü ve Samsunspor’un vefakar camiasıdır” dedi
Vali Hüseyin Aksoy ve AK Parti İl Başkanı Fuat Köktaş ile birlikte Samsunspor Kulübü Başkanı Emin Kar’ı ziyaret eden Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Samsunspor üzerinden kendisini eleştirenlere cevap verdi. Samsunspor’un son durumu hakkında Kulüp Başkanı Emin Kar’dan bilgi alan Bakan Suat Kılıç, Samsunspor için yaptıklarını anlattı. Bakan Suat Kılıç, “10 yıldır milletvekiliyim, 10 yıldır gecem gündüzüm, her günüm, her ayım Samsunspor ile beraber geçti. Takımın kapalı olan transfer tahtasını açtırırken bugün bize acımasızca eleştirilerde bulunanlar yanımızda değildi. Takımın bankalara olan milyonlarca dolarlık borçlarını yapılandırırken, bugün acımasızca eleştirilerde bulunanlar yanımızda değildi. Samsunspor’un Bank Asya’dan Süper Lig’e çıktığı sezon transfer edilen ve şampiyonlukta büyük payı bulunan isimlerin transfer paralarını bulmak için mücadele ederken, bugün bizi acımasızca eleştirenlerin hiçbiri yanımızda değildi. Fuat Köktaş’ın il başkanı olduğu sene ‘Bin Altın Adam’ kampanyasını başlatıp, yürütmek için kapı kapı dolanırken bugün bizi acımasızca eleştirenlerin hiçbirisi bizim yanımızda değildi” diye konuştu.
“TEK BAŞINA MÜMKÜN DEĞİL”
Gençlik ve Spor Bakanı’nın tek başına her şeyi yapabilmesinin mümkün olmadığını belirten Suat Kılıç, “Kulübe sahip çıkmak, kulübün arkasında durmak şehir kimliğini taşımakla paralel bir fahri görevdir. Samsun’u seven, Samsun’a bağı olan Samsunlu olan herkesin yapması gereken öncelikli vazife budur. Ama bir kısım marjinal grupların bazı marjinal görüşlerle bu camia için büyük emekler vermiş insanları yokluğa mahkum etme çalışmaları da son derece üzücü ve yıkıcı yaklaşımlar olarak görüyorum. En son Samsunspor genel kurulunda bu tarz yaklaşımlardan birisi kürsüye çıkmış ama cevabını gerek Fuat Köktaş gerekse Valimizin açıklamalarından almış bulunmaktadır. Tek başına Gençlik ve Spor Bakanı’nın Samsunspor için gereken her şeyi yapabilmesi mümkün değil, böyle bir dünya yok. Eğer birileri kendi sorumluluklarını unutturmak için böyle bir hava oluşturuyorsa bu yanlıştır. Birilere elini taşın altına koymamak için her şeyi Gençlik ve Spor Bakanı’nın üzerine yıkmaya çalışıyorsa bu son derece sağlıksız bir yaklaşımdır. Herkes; Necip Fazıl’ın deyimiyle ‘kim var’ diye seslenildiğinde sağına ve soluna bakınmadan ‘ben varım’ diyecek binlerce insana bugün Samsun’da ihtiyaç var. Herkes ‘gelsin yükün altına başkası girsin’ diye bakmamalı, herkes ‘bu yükün ne kadarını ben kaldırabilirim’ diye kendisine pay çıkartmalı. Emin Kar’ın bulunduğu koşullarda bu takım için yapmaya gayret ettiklerini herkes kendi koşullarında yapmaya gayret ederse Samsunspor’un yönetim, finansman, deplasman, kombine, kaynak problemi olmaz. Herkes oturduğu yerden, klimalı odasından, kendi rahat köşesinden ahkam keserek birilerine fatura etmeye kalkacak olursa, pek çok kişi pek çok şey konuşmuş olur ama Samsunspor 10 senedir kimin omuzlarındaysa yine aynı isimlerin omuzlarında yoluna devam etmek mecburiyetinde kalır. Sorunlar kısa zamanda çözülmez. Yapılması gereken nedir? Çok konuşmak yerine çok iş yapmak, karıncalar gibi çalışarak dev gibi işler yapmak lazım. Bu yükü kaldırmaya bir dev beklemek bugünün koşullarında gereksiz. Binlerce, on binlerce Samsunlu karınca gibi gayret gösterirsek devlerin yapabileceğinden çok daha büyük işler yapabiliriz. Emin kardeşimiz kimsenin talip olmadığı bir dönemde ‘ben varım’ dedi, geldi sorumluluk aldı. Takımı sahipsiz bırakmamak düşüncesiyle bir grup arkadaşıyla birlikte görevi teslim aldı. Bu noktadan sonra herkesin kendi imkanları ölçüsünde Samsunspor’a sahip çıkması lazım” şeklinde konuştu.
“SAMSUNSPOR’U BANK ASYA’YA YAKIŞTIRAMIYORUM”
Mangalda kül bırakmayanların Samsunspor Dergisi’ne abone bile olmadıklarını ifade eden Bakan Kılıç konuşmasına şöyle devam etti: “Bu derginin hiçbir zaman bu dergiyi ayakta tutacak kadar abonesi olmadı. Samsunspor Dergisi’nin bırakın Samsunspor’a gelir getirmeyi, bu derginin Samsunspor’a ciddi manada reklam getirisi bırakması lazım, maalesef bu yayın kendi hayatına bile devam edecek kaynağı oluşturamadı. 2004’ten bu yana 8 sene, çıkması gereken sayı 96, çıkan sayı 26. Mangalda kül bırakmayanlar bu dergiye abone bile olmadılar. Herkes sorumluluğunun farkında olacak. Kombineler bitmeli. Samsun dışında, Londra’da İstanbul’da Samsunlu birileri mutlaka gelip ‘Samsunspor’un hali ne olacak’ diye soruyor. Bunu bana sormaya gerek yok, ben zaten kendi payıma 10 senedir Samsunspor için ne yapabileceksem bunun azamisini yapmaya gayret gösterdim. Bankalardaki borç yapılandırmalarında varım, transfer dönemlerinde varım, kapatılan transfer tahtalarının açılmasında varım, tesislerin iyileştirmesinde, takımın transfer, deplasman ihtiyaçlarında varım. Bugün şehrin bir heyecan oluşturması lazım. Şehrin takıma sahip çıkma heyecanını ortaya koyması lazım. Şu sıralar sosyal medyadan Samsunspor’u takip ediyorum. Sosyal medyadaki heyecan şehirde yok. ‘Samsunspor için ne yaptın?’ sorusunu sormak yerine, herkesin Samsun’da kendisine şunu sorması lazım: ‘Samsunspor için ne yaptım’. Sen Samsunspor için ne yaptın? Kırmadan incitmeden, dökmeden taşırmadan, şehrin bütün dinamiklerinin Samsunspor’un arkasında saf tutması için, yeniden bir Samsunspor heyecanının şehri sarması için, yeniden yeni bir heyecan dalgasını Samsun’da oluşturmak lazım. Gelmeden önce Samsunspor’un borç durumuna baktım, bakmasaydım da Emin başkan kimseyi kırmamaya aşırı özen göstererek, adeta incitmeden, gücendirmeden anlatmaya gayret etti. Mali durum ortada, borç yükü ortada. Transfer tahtasıyla ilgili bugün bir problem yok ama devre arasında ne olacağı belirsiz. Samsunspor’un bugünkü mali performansı 3-4 sene önceki mali performansından daha iyi durumda değil. Acı reçeteyi koyuyorum, açık konuşuyorum, geçen sene Samsunspor Süper Lig’deydi, Süper Lig’deki bir takımın gelirleri Bank Asya’daki bir takımın gelirlerinden çok yüksek. Süper Lig’de oluşan borcu Bank Asya’da ödemeye çalışmak gerçekten zor ve sıkıntılı bir iş. Suçlu aramıyorum ben bugün, ortada bir tablo var, bu tablonun kaldırılması lazım ki Samsunspor ayağa kalkabilsin. Bu tabloyu tek başıma benim düzeltmek gibi bir şansım yok. Şehirde böyle bir beklenti oluşturuluyorsa bu beklenti yanlıştır. Böyle bir beklentiyi spor medyası oluşturuyorsa spor medyasının yaptığı da yanlıştır. Bir kulübün bütün mali yükünü tek başına bir bakanın üzerine alabilmesi, taşıyabilmesi mümkün değil. Neler yapılabileceği konusunda, Bank Asya’dan bir an önce Süper Lig’e çıkmanın adımlarını nasıl atabiliriz bunları konuşacağız. Samsunspor’un yeri bulunduğu yer değil. Samsunspor bir Bank Asya takımı değil, ben bu takımı hiçbir zaman Bank Asya’ya yakıştıramadım. Samsunspor’un yeri Süper Lig’dir ve Samsunspor bir an önce Süper Lig’e çıkmak mecburiyetindedir. Bugünkü mali tabloyu, borç yükünü yönetebilmek ve eritebilmek Süper Lig’e çıkmakla mümkün olacaktır. Kulüp başkanı ve kulüp yönetiminin yere çok büyük güven aşılaması lazım, bu kulüpte bir tek kuruşun israf edilmediğine dair, bir tek bağışın amacı dışında kullanılmadığına dair bir güven oluşturulması lazım. Kulübün önüne bir reçete koymak lazım, bu reçete ile bu kulübü birkaç sene içinde düzlüğe çıkartmak lazım. Ama evvel emirde takımın bu sezonunu kurtaracak hızlı, pratik adımları atmak lazım.”
“PARAYI FARUK ÖZAK’TAN ALDIM”
Ziyaretin anısına kulüp şeref defterini imzalayan Bakan Kılıç sözlerini şöyle tamamladı: “Ben 55’inci sayfayı imzalamak istiyorum. Çok ara vermişsiniz. Vali olarak en son Muhammer Güler’e imzalatmışsınız. Bakan olarak da en son İsmail Cem imzalamış. Bu defter 1997 tarihinden itibaren imzalanmaya başlanmış. Bu defterle birlikte doğan çocuklar şu anda 15 yaşında. Bank Asya’dan Süper Lig’e çıktığımız sezon transfer tahtasını açtırdığım paranın kuruşuna kadar Faruk Özak’tan aldım. Kızacak birileri, kızan kızsın. 400 bin dolar Bank Asya Ligi’ndeki bir takım için az bir para değildi. Bir gün ben de eski bakan olacağım. Vefa göstermeyen, vefa göremez. Çıkmış kongrede bir tanesi konuşmuş. O konuşan bugüne kadar Samsunspor için ne yapmış acaba. 2003 yılından itibaren Samsunspor için bizim ne yaptığımızı en iyi bilenler sizlersiniz. Vakıfbank’taki borcu 4 sefer yapılandırdık ve her defasında yarıya düşürerek. ‘Bin Altın Adam’ diye çıktık, 500- 600 adamda kaldık. 1 altın adam olmanın maliyeti 2 bin 500 lira. 2008 yılının koşullarıyla adam başı 2 bin 500 liradan 500-600 adam buluyoruz ve bin olmadı diye biz eleştiriliyoruz. Bu 500-600 tane adamı kim buldu. Bunlara çok sahip çıkın.”