"“Fikir ve sanat dünyamızdaki en gür seslerden birinin sonsuz sükûnetle buluşmasının üzerinden 34 yıl geçmiştir." dedi
Bakan Kılıç, "34 sene evvel bugün; talebesi Sezai Karakoç’un deyimiyle “Kartal göğe çekilmiş”, Üstad Necip Fazıl Kısakürek Hakk’a yürümüştür. Aradan geçen uzun zamana rağmen yokluğu, halen derin şekilde hissedilmektedir. Sadece ortaya koyduğu eserler, sanata getirdiği yeni soluk değil; aynı zamanda bir nesle ruh üflenmesi için giriştiği gayretler ve bu uğurda ödediği bedeller, onu milletimizin gözünde eşsiz bir konuma eriştirmiştir.
Necip Fazıl Kısakürek; sadece bir şair, muharrir, tiyatro yazarı değildir. O aynı zamanda; karanlıklar içinde savrulan bir kuşak için hakikate çağıran bir kılavuz ışığıdır. Necip Fazıl; kendi deyimiyle “30 yıl boyunca kalemine ciğerlerinden kan çekerek yırtınan, paralanan ve zindanlarda sürünen”, bunu da sadece “Anadolu kıtasını” omuzlarına alıp çağların ötesine taşıyacak bir gençlik için yapan biridir.
İnanıyorum ki Üstad’ın ömrünü, kalemini, şöhretini, her şeyini vakfettiği ve en amansız hücumlara karşı göğsünü siper ederek nüvelerini koruduğu o gençlik bugün günışığındadır. Sağa sola bakmadan bir adım öne çıkan ve “zaman bendedir, mekân bana emanettir” diyerek yurt müdafaasına koşan genç kardeşlerimiz o gençliğin mensuplarındandır. Hainlerin en alçak biçimde taarruz ettikleri vakitlerde; en kararlı ifadesiyle milletimize tarihe geçecek çağrıyı yapan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan da bu gençliğin bir başka mensubudur.
Aynı gençliğin farklı kuşaktan temsilcilerini bir araya getiren dava yürüyüşünde, hiç şüphesiz Necip Fazıl gibi bu hamuru yoğuranların, bu hamura kutlu mayayı katanların emekleri büyüktür. Onlar Cahit Zarifoğlu’nun şiirsel ifadeleriyle “Bu insanlar dev midir / Yatak görmemiş gövde midir” diye sorduracak ölçüde kendi rahatlarını ve geleceklerini değil; bu milletin istiklal ve istikbalini düşünmüşlerdir.
Sezai Karakoç; vefatı üzerine kaleme aldığı yazısında, Üstad’ı tanımlarken “Evet, bir kahraman düştü toprağa. Bir kez daha bin kez daha yeşerip boy atacak bir tohum olarak” demiştir. Üstad Necip Fazıl Kısakürek; düştüğü zaman toprağa tohum olarak, cemre olarak düşen kahramanlar kuşağındandır. Yunus’uyla, Fuzuli’siyle, Yahya Kemal’iyle, Mehmet Akif’iyle ve Necip Fazıl’ıyla; kalem ve kelâm sahibi o kahramanlar kuşağının hepsine hakkını teslim etmemiz gerekmektedir. Bir gün Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından bu memleket için çizilen 2023-2053-2071 hedefli yol haritamız menzile ulaştığında; bu o isimlerin sayesinde olacaktır. Işığı, kelamı, duruşu, hakikatli bir dava adamı oluşuyla kendinden sonraki nesilleri de besleyen Necip Fazıl Kısakürek gibi dev isimlerin hatıraları; bu yüzden ilelebet canlı kalacaktır.
Bilvesîle, vefatının 34. sene-i devriyesinde merhum Necip Fazıl Kısakürek’i saygı ve rahmetle anıyorum”
HABER-FIOTO: Ayhan GONCA