“Balın sahte olduğu laboratuvarda anlaşılır”

“Doğal bal kristalleşme eğilimi gösterirken sahte balda böyle bir değişim görülmüyor” diyen Demir, “Yine, doğal bal suya ilave edildiğinde dibe çöküyor, sahte bal ise hızlıca çözünüyor. Fakat bu yöntemler sahte balları ayırt etmek için yeterli değil. Sahte bal laboratuvar analizleri yapılmadan tespit edilemiyor” şeklinde konuştu.
Sahte bal, polen, antioksidan ve enzim içermiyor
Piyasadaki sahte ballar doğal balın görünümünü ve kokusunu taklit etmeyi amaçlıyor. Sahte bal, doğal balda bulunan polen, antioksidan ve enzimleri içermiyor. Demir, doğal bal etiketiyle tüketiciye sunulan sahte balların içeriğine değindi. Sahte balın içinde şeker şurubu, glikoz, mısır şurubu bulunduğunu söyledi. Ayrıca sahte bal, tatlandırıcılar kullanılarak ya da tamamen yapay olarak üretiliyor.
Sahte bal alerjik reaksiyona sebep olabiliyor
Hem insanlar hem de hayvanlar üzerinde yapılan mevcut vaka çalışmalar sonucunda sahte bal alımına bağlı zararlar olduğu ortaya çıktı. Sahte ballardaki yüksek şeker miktarı, tatlandırıcılar ve koruyucular gibi kimyasal maddeler vücutta çeşitli yan etkilere neden olabiliyor. Öğr. Gör. Dr. Demir, sahte balın neden olabileceği rahatsızlıklar konusunda şu şekilde uyardı:
“Sahte bal sindirim sistemi rahatsızlıkları, baş ağrısı ve uzun vadede obezite, hiperglisemi gibi hastalıklara ve karaciğer ve böbrek hasarına yol açabiliyor. Tüm bu hastalıkların yanı sıra sahte bal içerisinde bulunan katkı maddeleri alerjik reaksiyonlara yol açabiliyor. Ayrıca sahte ballarda ağır metaller, pestisit ve antibiyotik kalıntıları gibi toksik maddeler bulunabiliyor.”
Bal satın alırken etiketini okuyun
“Balın fiyatı kalitesiyle doğru orantılıdır. Bal alınan markanın ve bal üreticisinin güvenilir olması gerekir. Satın alırken her gıdanın olduğu gibi bal etiketini de okuyun. Bal üzerinde organik ibaresi yer alıyorsa organik sertifikasının doğruluğu araştırılmalıdır” diyen Demir, Tarım ve Orman bakanlığının izni ile üretilen balların tüketilmesini önerdi.