Şu Memlekete bakın hele. Gazeteciliğe başladığım günlerde, Samsun' da göze batan gazeteler arasında ilk sıra Halk Gazetesindeydi. Ardından Gündem, Ekip, Hedef, Karadeniz vs gelirdi.
O günlerde mesleğe Ümit Çakır'ın sahibi olduğu Gündem Gazetesinde başlamıştım. Meslekte ise ilk destek olan hocam, basın camiasının Samsun'da ki bana göre dama taşlarının en güçlü kalemi Okan Dilek'ti.
Samsun Okan Dilek'in mesleğinden çok sivri kalemi ve korkusuz yazılarına katlanamadı. Dilek bazı nedenlerden dolayı memleketini terki diyar ederek o gün bu gündür Antalya' da mesleğini sürdürüyor. Kendisine başarılar diliyorum.
Okan Dİlek ilk günlerim de askeri disiplin ve dille yaptığım haberlere çok kızar "başıma bela olacaksın" diye isyan ederdi. Ama gördüğü şey oydu ki boyun bükmeyecek yeni bir isim, gazete camiasına girmişti.
Her neyse bunu neden yazdım durup dururken bunları!
O günlerde de gazetelerin hemen her gün gazete manşetlerinde;
Uyuşturucu satıcıları, torbacıları ve sözde uyuşturucu baronları haberleri manşet ve 3. sayfa haberleri olarak dikkat çekerdi!
Hiç sevmediğim bu mereti gazetelerde "Baronlar tutuklandı", "Baronlara Polis kıskacı" vs muhabbeti ile haber yaptırılırdı.
Bu haberlerle sözde Polis teşkilatını övüyor görüntüsü veriyorlardı.
O günden bu güne geldiğimiz de görüyorum ki olayın iç yüzü hiçte öyle değilmiş.
"Baronlar yakayı ele verdi" şeklinde ki haberlerde bahsedilen kişiler meğerse torbacılardan öteye gitmiyormuş.
Yani adamlar torbacıyı gösterip, baronlara yol açılmasına neden oluyormuş. Yani deve hörgücü ile götürülmesine bilerek yada bilmeyerek neden oluyorlarmış!?
O günlerde farklı, küçük ve güçsüz sayılan gazete ve muhabirlerinin yaptıkları uyuşturucu haberlerden kaynaklı başlarına gelmeyen pislik kalmıyordu.
Bu güne gelinince durum değişti mi? Tam aksine değişen yok.
Bu meretin ticaretinde şekil, yollar, torbacılar, satış yolları belki değişmiş olabilir ama durum hala aynı olmasına şaşmamak lazım.
Kısacası; Samsun İl ve İlçe Emniyet Müdürlüklerinin uyuşturucu mücadelesi son hız sürüyor. Bu noktada onları tebrik etmemek imkansız.
Ama uyuşturucu konusunda medyada ki sıkıntının daha tamamen giderilemediğini görmek daha da kötü.
Uyuşturucu konusu Samsun sokakları PAPAZ olmuş.
İddia o ki; birileri papaz olan işi eskiden belli yollardan iletirmiş.
Bu gün farkı yok.
Sözde güçlü ve hatta medya baronu denilen bazılarının,
Siyaset, STK ve bürokrasi içine sızarak hala etkili olmanın yollarını arıyorlarmış.
Ama bir gerçek var ki bazı gazetecilerin mücadelesi çok can yakacak!
Yıllardır uyuşturucuya savaş açan bir kaç gazeteci,
Uyuşturucu torbacılarını 'Baron' diye yutturmaya çalışanlara da mücadeleye eklendiğinden, telaşa kapılan bazıları bu beladan kurtulmak için çırpındıkları da konuşuluyor.
Görünen o ki bu işler tıpkı hem Buronson hem de Samsun'da ki "PAPAZ" olayı gibi olacak galiba...
Umarım önümüzde ki günlerde torbacısı, satıcısı, baronu da hem medya hem yargı eli ile tarihe karışır.
Bir daha gün yüzü göremez hale getirilirler.
Bu konu da Samsun Polisine sonsuz güveniyorum.
Samsun'un yöneticisi, başı konumunda olan Sayın Valisinin duruşunu da merak etmiyor değilim.
Yıllardır her Valimizle selamlaştık düşüncelerini bilirdik.
Şimdi ki Valimiz enteresan. Bilmem nedendir?
Bildiğim tek şey: "Baronlara yolun sonu mu görünüyor?
Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın.