Vatandaşın ve esnafın aylardır tek derdi hem kendisini hem de 15 Temmuz'la beraber,
"Türkiye'yi kurtarmak!"
Çoğumuzun dilinde artık nakarat oldu,
"Ne olacak bu memleketin hâli?"
Doğrusu yakın zamanlara kadar hepimiz öyle söylüyorduk!
Hükümet, geçmişte üç beş garibanın bir kıraathane köşesine çekilip memleket kurtarma rüyâsı görmelerini tuzla buz etmişti.
Krizlerle yönetilen ülkemizde her şey toz pembe rüyalara dönüşmüştü birden bire...
Sonra bir kesim akla hayale gelmeyecek şekilde zenginleşirken, bir kesimse hayatını geçindirmekle yetinmiş ve şükretmekteydi.
Ta ki 15 Temmuz darbe girişime kadar hayallerin süslemeleri inatla sürdürüldü.
Fakat o tarih hem ülkenin geleceğine hem de esnafın, memurun, çiftçinin bağrına ikinci hançeri sapladı.
Görünmez tehlike ekonomik sıkıntı oldu.
Herkes bir nefes alabilmenin yolunu ararken piyasaya birden bire,
Başbakan Binali Yıldırım çıktı...
19 Aralık tarihinde esnafımızı sıkıntıdan çıkartacağız. Bunun için KOSGEB, STO'lar ve bankacılarla bir araya geldi ve "Esnafı yaşatmak, dar boğazdan çıkartmak için bir çalışma yapın ve kredi ile esnafa sahip çıkın" talimatı verdi.
Talimattan 4-5 gün sonra televizyon ve gazetelerde "ESNAFA MÜJDE, FAİZSİZ, BİR YIL ÖDEMESİZ 36 AY TAKSİTLİ KREDİ YOLDA" denildi.
Bunu hemen Ticaret Sanayi Odaları, KOSGEB Yöneticileri ile bir araya geldi ve KOSGEB KREDİSİ adı altında kredi müjdesi patlatılıverdi. He valla hem de Başbakanın açıklamasından 4-5 gün sonra.
Millet akın akın KOSGEB kredisi için siteye hücum etti. Esnafın hayalleri vardı, duyguları coşmuştu bir kere. Kimse bakmadı arkasına, önüne...
Günlerce KOSGEB çalışanları gecesini gündüzüne kattı esnafa sahip çıkmak için.
Ama bilinmeyen bu projenin halka hayal üretme projesinin olduğuydu! Öylesine ustalıkla hazırlanmış bir proje ki küçük dilinizi yutarsınız. KOSGEB, STO'lar aracılığı ile kredi faizlerini ödeyecek ama....
Kredinin ana parasını Bankalar verecekti. Şartlarına gelince hiç sıkıntısı olmayan kurumlara. Haydaaaa...
Ulan derdi, sıkıntısı olmayan esnaf neylesin krediyi...
Yine bir umutla esnaf adını bekledi ve sonunda asil listede adı çıkan heyecanla bankalara koştu. Hayalleri daha ilk dakika da "BU SİCİLLE ASLA OLMAZ. KREDİ ALAMAZSINIZ" cevabı ile sukutu hayale dönüştü.
Bankaların esnafa verdiği cevaplar şöyleymiş: "KOSGEB FAİZİ ÖDÜYOR. BANKALAR KENDİ KREDİ PARASINI KURTARMAK ZORUNDA. SİCİLİNİZ, BORCUNUZ ÇOK KREDİYİ BU ŞARTLARLA ALAMAZSINIZ" diyerek KOSGEB Şanslılarını "ŞANSSIZSINIZ dercesine geri çevirmeye başlamış.
Esnafın hayalleri yıkıldı, duygularıyla oynandı. Ümitleri yerle bir edildi.
Oysa Başbakan demişti. İnandılar ve hiç kimse bakmadı bu sözlerin arkasına, önüne...
Şimdilerde KOSGEB'in şanslı şanssız esnafları belge ellerinde kapı çare arıyormuş. Ama sayılı kredi tarih ve günleri geçiyor...
Kısacası Başbakan Binali Yıldırım'ın kredi müjdesi hayal olup suya düşmüş. Bankalarla KOSGEB ve STO'ların yaptığı kredi şartlarıysa "acılı arabesk"e dönmüş. Yani kısacası bu zor dönem de Başbakanın kredi sözünün % 90'ı fos...
Mikro ölçekli Kobi'ler krediyi alamayınca, iyi izleyin göreceksiniz alanlar yine zengin iş adamları olacak. Bu kesin artık.
Yani kulağımızı kesip küçük esnafın ağzımıza vermişler. Yeni uyandılar!..
Şimdi Başbakana sormak istiyor esnaflar. Bu krediler esnafı kurtarmak için değil miydi?.
Bu şart, zart, zurt neyin nesi? Bu kredi muhabbeti de hayal üretmek için miydi?
Bu esnafa bu hayali ve hayal kırıklığını yaşatmak reva mı?
Esnafların dilinde bu aralar almış gidiyor bir arabesk şarkı;
"Ümitlerim kırıldı gitti, Hayallerim yıkıldı bitti
Bu aşk beni benden etti, Sevdim sevdim bak ne hale geldim"
Çaresiz kalan esnaflar şimdilerde Başbakan, bankalar, STO'lara ve suçu olmasa da KOSGEB'e tepki ve düşünceli bir halde kepenklerini kapatacakları günleri sayıyor.
Başbakan mutlu mu bilinmez. Ama KOSGEB, BANKALAR VE STO'lar çok mutlu. Esnaf mı çaresiz, umutsuz, mutsuz...
Alın size verilmeyen, alınmasın diye konulan şartlarla, zart- zurtlarla dolu krediniz sizin olsun...
Nefesi kim neresinden alacak artık belli.
Küçük esnaf ÖLSÜN, YAŞASIN BÜYÜK İŞADAMLARI...
Başbakan bu olaya acil el atmalı ve çıkıp dinlemeli sokağı. İyi izleyin esnafın dilinde yeni bir şarkı daha tekerleme misali döndürülüyor:
"Ümitlerimi kırdın, hayallerimi yıktın, Benim ahımı aldın, Sana dönmeyeceğim. Artık sevmeyeceğim...
Bütün kabahat benim, Ne kadar ağlarsan boş, Ne kadar yalvarsan boş, Sana dönmeyeceğim
Başbakana açık çağrı:
KOSGEB KREDİ ŞARTLARINA DEVLET DESTEĞİNİ ACİL VERİN. AKSİ TAKDİRDE ESNAFTA BİTİYOR, BİLMİŞ OLUN...
Esnafların hayallerini yıkmayın, umutlarını kırmayın, sevgilerini hırpalayıp yok etmeyin. Size dönüşü acı olmasın. Kısacası esnafın ahını sakın ha sakın almayın...
Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın...