Başbakan Binali Yıldırım, “Kuru yönetecek, kontrol altına alacak mekanizmalar bizdedir. Merkez Bankasının yaptığı, yapacağı işler var. Para politikaları ile ilgili finans sektörünün kararları ile ilgili merkez üzerine düşen görevi yapacak, bizde piyasaların, reel sektörün ihtiyaçlarını dikkate alarak ilave tedbirlerimizi alıyoruz” dedi.
Yıldırım, dövizdeki dalgalanmaya ilişkin, “Türkiye serbest ekonomi uygulayan bir ülke. Bu durumun değişmesi söz konusu değildir. Serbest piyasa ekonomisi her şart ve halde devam edecektir. Bugünlerde bir takım tezviratlar var; sermayeye kontrol gelecek, sabit kura geçilecek gibi akla ziyan dedikodular almış başını gidiyor. Türkiye bunu hak etmiyor. Hükümet iş başındadır, konularına hakimdir. Mali politikalarda zerre kadar sapma söz konusu değildir. Maliye Bakanlığımız ödenecek her kuruşun nasıl karşılanacağının hesabını yapmıştır ve buna göre uygulamalarımız devam edecektir.
Döviz kuru artıyor, haklı olarak vatandaşta soruyor, döviz kuru artınca biz ne yapacağız? İşinize devam edeceksiniz. O kuru yönetecek, kontrol altına alacak mekanizmalar bizdedir. Merkez Bankasının yaptığı, yapacağı işler var, bu para politikaları ile ilgili finans sektörünün kararları ile ilgili merkez üzerine düşen görevi yapacak, bizde piyasaları, reel sektörün ihtiyaçlarını dikkate alarak ilave tedbirlerimizi alıyoruz. Bunu geçen sene aldık ve gösterdik. 2017 için neler söylendiğini hatırlayın, ne kadar moral bozucu bir tablo çizildiğini hatırlayın ama günün sonunda ülkemiz büyüdü, firmalarımız büyüdü. Sadece geçen sene 1.5 milyon yeni istihdam sağladık. Bizim son 10 yılda sağladığımız istihdam AB ülkelerinin sağladığı istihdamdan daha fazla. Etrafta adeta ateş çemberi olmasına rağmen Türkiye, AB ve ABD ile de ilişkilerimizin mükemmel olduğu söylenemez. Sorunların kaynağı da biz değiliz. Sizin ülkenizi, milletinizi parçalamaya çalışan, topraklarınıza göz dikmiş, istikrarsızlık getirmeye azmetmiş terör örgütlerine kol kanat gererseniz 15 Temmuz darbesini yaptıranı başüstünde ağırlarsanız Türkiye’den dostluk beklemeyin. Türkiye dik durduğu için, milletinin, bölgedeki halkların hakkını, hukukunu koruduğu için hazımsızlık var. Olay bundan ibaret yoksa ekonomik gerçeklik bakımında gelişmiş ülkelerin daha önünde bir Türkiye var. Türkiye dünyaya entegre olmuş bir ülkedir. Hiç kimse Türkiye’nin kapılarını dünyaya kapatmasını beklemesin” ifadelerini kullandı.
“Kurdaki hareketlilik konusu geçicidir”
“Öyle kur sabitlenecekmiş, sermayeye müdahale edilecekmiş, paralara el konulacakmış gibi akla ziyan dedikodular yayılıyor” diyerek konuşmasını sürdüren Yıldırım, “Maalesef seçime giderken siyasi rakiplerimiz `dolar şu kadar oldu` diye neredeyse zil takıp oynamadıkları kaldı. Ballandıra ballandıra `daha da artacak daha da artacak...` Artacak da sana ne faydası olacak. İktidara talip oluyorsan senin doların geçici dalgalanmasından bir çıkarcılık yapman vatanseverlik değildir. Vatanseverlik, ülkemiz üzerinde oyun oynamaya çalışanlara hep birlikte karşı koymaktır. Bizi ölçüsüz vaatle suçlayanlar vaktiyle şimdi endazeyi kaçırdılar. Adeta yarışa girdiler vaatlerde. Her gün yeni bir vaat. İyi de tamam dilin kemiği yok, söylersin. Güneşi sağ elinize vereceğim, ayıda sağ elinize vereceğim söyle. Ama önemli olan alıcı var mı ona bakacaksın. Biz vatandaşlarımıza karşı hep doğruları söyledik. İnsanların hayalini gerçeğe dönüştüren işler yaptık.
Şimdi ise hedef Türkiye’nin bu kazanımlarını ortadan kaldırmak. Yağma yok, karşınızdaki Recep Tayyip Erdoğan ve onun arkadaşları. Bugüne kadar nasıl püskürttüysek bundan sonra da bu saldırıları püskürtürüz. Tedbirlerimizi alıyoruz rahat olun.
10 Haziran’da 2018 büyümesi açıklanacak. Göreceksiniz, 2018 ilk çeyrek büyümesi yüzümüzü güldürecek. Özet, 2018, 2019’da büyümeye devam. Yüzde 5-6 büyümezsek hedeflediğimiz milli geliri gerçek anlamda beklediğimiz ihracat hedeflerini gerçekleştiremeyiz.
Üreterek büyümeye mecburuz, ihracatımızı arttırarak büyümeye mecburuz, turizmi daha da arttırarak büyümeye mecburuz. Her bakımdan ülkemizin potansiyeli büyük, imkanlarımız var, hepsinin üstesinden geleceğiz. Kurdaki hareketlilik konusu geçicidir. Birkaç ay içerisinde petrol fiyatı 80 dolara yaklaştı, birkaç ay içerisinde ABD faizi 3.40’a geldi. Bunlar bizim kontrolümüzde olan gelişmeler değil. Bunların getirdiği bir olumsuzluk var ama onun dışındakiler tamamen seçim ortamında Türkiye’deki piyasaları bozmaya yönelik teşebbüslerdir, iç ve dış kaynaklı teşebbüslerdir.
Merkez Bankası üzerine düşeni yaptı, yapmaya devam edecek. Hükümet olarak üzerimize düşeni yaptık, yapmaya devam edeceğiz” açıklamasını yaptı.