Başbakan Binali Yıldırım, zaman zaman kabine değişikliğine gitmenin demokrasilerin gereği olduğunu, bu konuda atılacak adımı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile belirleyeceklerini belirterek, “Mutlaka önümüzdeki aylarda bu konuyu ele alacağımızı düşünüyorum” dedi
Bloomberg International'a bir mülakat veren Başbakan Yıldırım, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Çankaya Köşkü’nde gerçekleştirilen mülakatta Yıldırım, "Asla hayır verenleri ’Niye hayır verdin?’ diye sorgulayacak değiliz. Bundan sonraki politikalarımızda onların niye ’hayır’ verdiklerini daha iyi anlamak için çalışma yapacağız’’ dedi.
Başbakan Yıldırım, “Normal şartlarda bizim ilçe, il kongrelerimiz var. O kongre takvimine bakarsak 2018’de de olağan kongremiz var. Ancak daha önce bu ilçe, il kongrelerini yapmadan genel kongreyi yapma kararı elbette her zaman alınabilir. Geçmişte var, şimdi de bu mümkün. Buna nasıl karar vereceğiz? Bizim MKYK, MYK’lerimizi toplayacağız. Önce birinci adım, Cumhurbaşkanımızın partimize üyeliğinin tekrar sağlanması. Ondan sonra partimiz yetkili kurullarında konu değerlendirilecek, ona göre karar vereceğiz. Bu konuda herhangi bir tereddüdümüz yok” ifadelerini kullandı.
Kongre süreci ve erken seçim konusu
Kongre süreci ile ilgili değerlendirmede bulunan Yıldırım, “Ben daha önce ’olağanüstü kongre olmaz’ demedim. Kongre sürecini, ne zaman kongre yapılacağını anlattım. Bunlar normal şartlarda olacak şeyler. Ama bu takvim her zaman değişebilir. Buna yetkili kurullar karar verir” diye konuştu.
Normal şartlarda herhangi bir olağanüstü gelişme olmazsa seçimlerin 3 Kasım 2019’da yapılacağını vurgulayan Başbakan Yıldırım, "Şu anda erken seçime gitmeyi gerektirecek bir durum da söz konusu değil. Artık projelere, ekonomiye, geleceğe yönelik Türkiye’nin kalkınma çalışmalarına daha çok zaman ayırmamız gerekiyor” şeklinde konuştu.
"Bakanlar Kurulunda kan tazelemesi yapmak demokrasilerin gereğidir"
Kabinede bir değişiklik olup olmayacağı sorusu üzerine Başbakan Yıldırım, "İsimler üzerinde konuşmamız çok doğru olmaz, kimin geleceği, kimin gideceği. Bunları böyle bir adım atmadan konuşmak yanlış olur. O arkadaşlarımıza karşı da uygunsuz bir durum olur. Ama siz de takdir edersiniz ki zaman zaman Bakanlar Kurulunda kan tazelemesi yapmak demokrasinin gereğidir. Bu anlamda şartlar oluştuğunda, ihtiyaç hasıl olduğunda değişikliğe gidilebilir. Bunu da Sayın Cumhurbaşkanımızla bir istişare süreci içerisinde gerçekleştiririz. Mutlaka önümüzdeki aylarda bu konuyu ele alacağımızı düşünüyorum” cevabını verdi.
"Avrupa Birliği samimi olmalı"
“Avrupa Birliği’nin oturup gelecek vizyonuna karar vermesi lazım” diyen Başbakan Yıldırım, şunları kaydetti:
“Üyelik konusunda önce AB’yi samimiyete davet ediyoruz. Bir kere onlar gelecek vizyonunu belirlesinler. Türkiye ile yol yürümeye devam edecekler mi etmeyecekler mi? Bunu açık seçik ortaya koymaları lazım. O kararı görelim, ondan sonra biz de yolumuzu belirleriz. İki sözlerinin biri Avrupa değerleri. İyi anladık da kardeşim, Avrupa değerlerini katleden sizsiniz. Avrupa değerlerine sahip çıktığınızı görmedik biz bu referandumda. Biz onlara bir seçenek falan sunmak konumunda değiliz. Şu anda bizim konumumuz, AB bize verdiği sözlerin arkasında duruyor mu durmuyor mu?” değerlendirmesini yaptı.
Varlık Fonu
“Varlık Fonunun bir kısa, orta, uzun vadeli stratejik plan çalışması var. Bir tane ön çalışmayı tamamlayıp getirdiler. Şimdi onu arkadaşlarımız inceliyorlar. Ona göre bu planın hayata geçirilmesine olur vereceğiz” diyen Başbakan Yıldırım, şunları kaydetti:
“Varlık Fonunun amacı Türkiye’nin özellikle kaynak ihtiyacı duyduğu, uzun vadeli dönüşü olan projelere destek vermek. Yani bütçeye yüklenmeden, maliyeti daha makul projelere destek vermek. Kamunun elindeki varlıkları çok daha iyi şekilde yönetmek ve oradan oluşturulan ilave kaynaklarla açığı kapatmak. Varlık Fonu bir anlamda Türkiye’nin yatırımla ilgili konular öncelikli olmak üzere finansal işlemlerde faiz yükünü azaltmaya yönelik, ülkeye katma değer sağlayacak her türlü fırsat sağlayan işlemlere girmesini öngören bir yapı. Geçmişte kaynak kullanılarak yapılmış projeler var. Onların maliyetlerini düşürücü bir destek de verebilir. Böylece o bankaların elindeki kaynaklar yeni projelere aktarılır. Bu da ciddi bir imkan."
Merkez Bankasının kendi yetki sınırları içerisinde kararlar aldığını belirten Yıldırım, “Geçtiğimiz 6-7 ayı düşünün, Merkez Bankasının kararlarının alınmasında tereddüt oldu mu? Merkez Bankası kendi kararlarını aldı ve uyguladı ama biz ayrıca dövizle borçlanan yatırımcılarımızı korumak adına tedbirler aldık. Merkez Bankasının tedbirlerini yeterli görmedik. Bunu da başardığımızı düşünüyorum. Merkez Bankası mutlaka kendi yetkisi içerisindeki her türlü kararı alır. Buradaki yanlış anlaşılma şudur; biz diyoruz ki yüksek faiz, yüksek enflasyon anlamına gelir. Dolayısıyla yüksek faizle yatırım yapamazsınız. 2017’de büyümede yüzde 4.4 hedef koyuldu. Buna yaklaşacağımızı düşünüyorum. Ayrıca doğrudan yabancı yatırımcıların daha fazla Türkiye’ye geleceğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Başbakan Yıldırım, istihdam üzerindeki yükleri azaltacaklarını vurgulayarak, "Çalışma hayatının düzenlenmesi konusunda da tabii ki atacağımız adımlar var. Burada ölçü şu olacak; ne çalışan mağdur olacak ne de çalıştıran tüm yüklerden olumsuz etkilenecek. Çok kolay bir iş olmadığını biliyorum ama ikisini de mutlu edecek bir şekilde geleceğe yönelik düzenlemeleri yapacağız. Bu arada Kredi Garanti Fonunu 250 milyar TL’ye kadar belirledik. Firmalarımızın taahhütlerine, borç yüklerine baktığımız zaman ilave bir imkan sağlama ihtiyacı gözükmüyor. O yüzden de çok acil olarak böyle bir düzeltme yoluna gitmeyeceğiz. Yatırımcılar şunu düşünmeli; hesabını bilmeyen kasap elinde kalır masat. Dolayısıyla hesap bilmeyen devlet ortada kalır. Siz hesabınızı iyi yapamazsanız, başkası gelip sizin adınıza niye gelip yatırım yapsın?” değerlendirmesinde bulundu.
Alt yapı yatırımlarını da hızlandıracaklarını ifade eden Yıldırım, "Türkiye bu yıl ve gelecek yıllarda artık demiryollarına çok büyük yatırım yapacak. Yani gelecek 10 yıl içerisinde 100 milyar TL civarında yatırım yapacağız” şeklinde konuştu.
KHK İtiraz Komisyonu
Yeni bir kanun çıkardıklarını ve kamudan işten çıkarma ya da açığa alınmalarla ilgi itiraz komisyonu oluşturulacağını ifade eden Yıldırım, "Bu kanuna göre 7 kişilik bir itiraz heyeti var (KHK komisyonu). Onun da bugünlerde atamasını yapacağız. Bu kampanya dolayısıyla biraz gecikti. Bir de bunların güvenlik soruşturması biraz uzun sürdü. Ama atamalarını yapacağız” diye konuştu.
Başbakan Yıldırım, ABD’nin yeni yönetiminin geçmiş dönemde yaptığı yanlışları yapmayacağını ümit ettiklerini sözlerine ekledi.