Daha ne diyeyim ne, ne…
Yahu şu birini sevme hikayesi var ya!.
İşte ben günlerdir hatta yıllardır bunu bir türlü anlatamadım gitti.
Biz diyoruz ki başarılı çalışmaların ödülü Samsun olmalı.
Bende değil bu milletin beyninin arka tarafından var bu işler biz ne dersek diyelim kar etmiyor.
Bu sözleri korkumuz yok ki. Açık açık derdik.
Beni sevmemesi, Belediyeye aldırmıyor havası umurumda bile değil.
Ben o Belediye binasına girmek isteyim bakalım hangi babayiğit içeri almayacak veya aldırmayacak. Devletin Başbakanı, Ana Muhalefet Başkanını TBMM ye, Başbakanlığa almıyorsa,
Belediye Başkanı da beni almaz.
Ama orası halkınsa. Babası değil, kralı gelsin yine bir şey diyemez.
Öldürtecek mi, dövdürtecek mi?
Geçin böyle hikayeleri…
Birkaç kişi erkeklik ediyor biz çekiliyoruz diye korkumuzdan değil.
Biz kavga istemiyoruz. Kavganın şahını isterseler görürler.
Her neyse.
Konu dağılmadan.
Belediye onların olsun. Tepe tepe kullansınlar. Ben istemiyorum. Benden bi şey istemesinler gerisi umurumda değil.
Kanuni Sultan Süleyman’a bile kalmayan o taht, bu gün bunlara veya bu tip düşüncede olanlara da kalmayacaktır.
Musalla taşına yattığımızda Hoca “Nasıl bilirdiniz, Hakkınızı helal ettiniz mi? “ dediğinde hesabını o vakit veririz.
Gerisi teferruat.
Bakın okuyucumuz ne demiş.
Gülmekten öldüm ya.
Allah müstehakını versin emi. Noktasına dahi dokunmadan, sıcak sıcak…
erol bey
yapma
yaptığınız yazılar amaçlı sayın dündarı ortaya atıp hemde çok erken yıpratmak gibi geliyor.hedef haline getirmek gibi geliyor.sayın dündarın siyasi düşüncesi biz akp nin askeriyiz hem çarşambayı bukadar seven bir başkana illede neden samsuna yollama gayretinde bunu halk merak ediyoruz.
Sayın Dündar’ın neyini yıpratacağım ki. Dündar ortaya atılacak birisi mi ki!?.
Sonra onun yeniden Belediye Başkanı olmasının yolu bizden geçmez ki.
İlçe Başkanı var, Yönetimi var, Milletvekilleri var, adamları var.
Yani var oğlu var.
Hepsi oturur düşünür taşınır ya tamam der, ya da yok der biter.
Yeter ki Başkanla, başkanın arası iyi olsun.
Yani Belediye Başkanlarının hepsinde olan hastalık gibi hastalığı olmasın, İlçe teşkilatı ile kol kola olsun yeter.
O zaman kimse yıkamaz.
Yok İlçe teşkilatını tanımazsa iş o vakit yatar aga. Şahı gelse, teşkilatını tanımayanı kimse tanımaz. Yani yeniden adaylık yatar aga. Demedi deme. Belli olmaz: Çalışan demir kir tutmaz. Pardon Pas tutmaz. Çalışsın yeter ki. Temiz çalıştığın sürece halının altından pislik çıkmadıkça korkmasın hiç kimse. Değil mi?
Benden söylemesi.
Yalan diyebilir misin?
Kaldı ki o kadar Milletvekili varken bu defa biraz iş yaşş. Benden söylemesi.
Sonra, çalışanı kim ne yaparsa yapsın yıpratamaz.
İyi yazsak aynı, kötü yazsak aynı.
Ben bunun nedenini tek yol şöyle biliyorum.
“Başkanım, Padişahım çok yaşa” deyip arkasından olmadık fırıldakları çevirenler böyle düşünür.
Başka çıkarı yok.
Yani çıkarı olmayan bu kadar kimseyi sevmez.
Ne dersiniz?
Mutlu ve (sağ)- lıcakla kalın…