Başparmak çıkıntısının (Halluksvalgus), halk arasında sık görülen ancak ağrı yapmadıkça pek ciddiye alınmayan bir ayak başparmak deformasyonu olduğunu söyleyen Kalender, "Başparmakta kemik çıkıntısı olarak tanımlanabilir. Halluksvalgus genellikle düztabanlık ile birlikte görülen ve hanımlarda daha sık izlenen bir ayak ağrısıdır. Başparmak çıkıntısı oluşmasında en önemli risk faktörü genetik alt yapıdır. Aile fertlerinde tek kişide olması nadirdir. Ek olarak düz tabanlık veya yüksek kavisli olmak, romatizma rahatsızlıklar, ayak yapısı ile uygun olmayan ayakkabı kullanımı ve geçirilmiş travma gibi birçok faktör rol ile de oluşabilir. Dar ve topuklu ayakkabı ile deformasyon oluşur ve şikayetler artar. Hanımlar her istediği ayakkabıyı giyemez. Giydiğinde ise şiddetli ağrıya neden olur" dedi.
Kilonun hastalığın seyrinde önemli bir oynadığını söyleyen Kalender, "Kilo hastalığın seyrinde artırıcı bir faktör gibi belirtilmiştir. Ancak topuklu ayakkabı giyme kilolu hanımlarda daha az izlendiği için şikayetler olmadan hastalık seyredebilir. Bu hastalar genelde yumuşak, ön kısmı geniş ve kısa topuklu veya düz ayakkabı tercih ederek ağrıdan kurtulmayı tercih eder. Genel olarak Halluksvalgus hastalığının seyrinde giderek artan şekil bozukluğu ve buna bağlı ayakkabı giyiminde kısıtlılık ön planda yer alır" şeklinde konuştu.
"AMELİYAT DIŞI TEDAVİLER HASTALIĞI YOK ETMEZ"
Başparmak çıkıntısının cerrahi müdahale ile düzeltilebileceğini söyleyen Dr. Ali Murat Kalender, “Hastalarda gelişmiş ağrının giderilmesinde ameliyat dışı tedaviler önerilebilir. Silikon tabanlık parmak arası silikon makara, halluksvalgus gece ateli gibi cihazlar kullanılabilmektedir. Fakat bunlar hastalığı azaltmaz veya yok etmez. Yalnızca ağrıyı azaltır. Esas olarak kesin tedavi cerrahi düzeltme işlemidir. Halk arasında tekrar edeceğine dair bir kanı vardır. Ancak uygun cerrahi yöntem ile hastalığın tekrarı çok nadir izlenir. Cerrahide amaç kozmetik değil fonksiyonel ağrısız bir ayaktır. Ek hastalıklar olunca çoklu işlemler ile ayak tek seferde düzeltilmeye çalışılır. Her iki ayağın etkilenmesi çok sık izlenir. Ancak cerrahi düzeltme işlemi tek tek yapılır. Aynı anda iki ayağa birden cerrahi pek tercih edilen yöntem değildir. Tedavisi acil değildir fakat geç kalındığında deri üzerinde yara, eklemde kireçlenme ve sertlik izlenebilir. Diyabet ve hipertansiyon hastalarına damar sertliği olan kişilerde ise cerrahi tedavi geciktirilmemelidir. Eğer bu kemik çıkıntı üzerinde yara gelişirse kapanması çok zor bir yara oluşur. Bu yaranın mikrop kapması durumunda ağır bir tablo oluşur. Başparmak çıkıntısı ameliyatı sonrası alçı atel gibi immobilizasyon artık pek tercih edilmeyen bir yöntemdir. İlk 2 günlük dönemde ayağın yukarıda tutulması ve buz uygulaması yapılır. Hastalara yumuşak sargı, rahat geniş bir terlik ile topuk üzerinde 3 hafta yürüme önerilir. Hastalar ameliyat sonrası 3-5 günde masa başı işine dönebilir. 20. gün normal ayakkabı giyebilir. Aktif yürüyen kişi normal yürümeye 4 hafta sonra geçebilir. Topuklu ayakkabıyı ise ancak 8 hafta sonra giyilebilir. HalluksValgus cerrahi tedavi ile çok net olarak sonuç alınan ve tekrar etme şansı düşük bir sorundur" diye konuştu.