Muhterem Bakanımız Sayın Mustafa Demir Bey;
Mektubuma başlarken 12 Haziran seçimlerinin TÜRKİYE’MİZE, hükümetimize ve bütün halkımıza hayırlar getirmesini dilerim. Size bu mektubu yazmanın nedeni, Çarşamba’ya ait önemli saydığım problemlerin çözülmesine yardımcı olacağınız inancımı taşımamdır. Size arz edeceğim sorunları defalarca bu köşede dile getirdim fakat hiçbir netice alamadım.
Sayın Bakanım;
Siz bizim hem bakanımız hem de milletvekilimizsiniz 15 gün sonra seçim var. Muhtemelen yeniden seçileceksiniz, belki de yeniden bakan olacaksınız. Çarşamba’mızın meselelerinin çözümü için sizin için önemli olmayan bizim için çok önemli iki isteğimizin yerine getirilmesi için yardımlarınızı bekliyorum.
ÇARŞAMBA ÖĞRETMENEVİ
Yapımına 4 yıl önce başlanılan bir öğretmen evi inşaatımız var. Sizin de birkaç defa ziyaretinde bulunduğunuz bu inşaatın yapılması yılan hikâyesine döndü. İnşaatın kenarında koskocaman bir tabela duruyor. Akşam sanat okulu ve Öğretmen evi inşaatı diye yazıyor.
Evim inşaatın hemen yanındaki Öğretmen bloklarında olduğu için sabahları balkona çıktığımda o tabelayı ve inşaatı görüyorum ve çok üzülüyorum. Yıllardır bugün, yapılacak, yarın yapılacak derken aynen olduğu gibi duruyor. Ben bu inşaatı sahipsiz ve kaldırılmayan bir cenazeye benzetiyorum. İnşaatın şimdiki şekline gelinceye kadar harcanan parada ödenmemiş diyorlar.
Çarşamba’nın Öğretmen Evi konusunu defalarca yazdım. Belki siz hatırlamazsınız. Yanılmıyorsam Ocak ayında idi, Belediye Başkanımız Hüseyin Dündar ile birlikte bizim bir türlü yapılamayan inşaatımızı görmeye gelmiştiniz. Size o gün sormuştum: Sayın Başkanım bizim Öğretmen Evi ne zaman yapılacak?. Siz de,”Başlamış ki mutlaka tamamlanacak” demiştiniz. Aylar, yıllar geçti bizim Öğretmen Evi inşaatı olduğu gibi duruyor.
Çarşamba’daki AK Parti yetkililerine soruyorum. Ne olacak bizim Öğretmen Evinin hali diye?. Ödenecek alamıyoruz diyorlar. Türkiye’nin her yanında yüzlerce Öğretmen evi var, bunların yapımına para bulunuyor da bizimkine niçin bulunamıyor? Diye soruyorum.
Sayın Bakanım;
İktidarda 3. cü genel seçime giriyorsunuz, bu durum Türkiye’de hiçbir siyasi partiye nasip olmadı. 9 yıldır çok büyük hizmetlere yaptınız. Çarşamba’da yollar, köprüler ve daha birçok eserde sizin imzanız var. Fakat her nedenle bizim Öğretmen Evi bir türlü yapılamıyor. Öğretmen arkadaşlar, “Ağabey bizim Öğretmen evi işini niye yazmıyorsun” diyorlar. Defalarca yazdım hiçbir sonuç alınamadı. Ayrıca, bin Öğretmen olarak çok ağrıma gidiyor.
Çarşamba, ortalama bir ilden büyük bir ilçe, binlerce öğretmen bu ilçede görev yapıyor. Çarşamba’nın yarısı büyüklüğünde olan ilçede modern öğretmen evleri var. Biz ise bir okulun kenarında sığıntı gibi duruyoruz. Açıkça söylüyorum sizin partinize oy veren arkadaşları bile zor durumda bırakıyorsunuz. “şu küçücük öğretmen evini bile yaptıramadınız daha ne konuşuyorsunuz” diyorlar.
Bu Öğretmen Evi daha çok sürüncemede kaldıkça, sokağa bırakılmış bir yetim çocuk gibi durdukça söylentiler katmer katmer yayılır ve size oy kaybettirir. Gerçi sizin pek oya ihtiyacınız yok gibi görünüyor ama seçim bu, hiç belli olmaz.
Başbakan dört yıldır süren bu inşaatı görse nasıl bir tepki verir tahmin edebiliyorum.
Çarşamba Öğretmen Evi yapımına Devlet para vermiyor, bir zengin bulunda yaptırın diyen yetkililer bile var.
Sayın Bakanım;
Seçim gününe şunun şurasında sayılı günler kaldı. Bizim maksadımız bağcıyı dövmek değil üzüm yemektir. Hiçbir siyasi kaygı taşımadan sizden bit istekte bulunuyorum. Çarşamba’da yaptığınız siyasi çalışmalarda bu Öğretmen Evi inşaatı mutlaka yapılacak diye söyleyin ve bizi inandıracak bir girişimde bulunun. Size olan maruzatımın birincisi Öğretmen Evi inşaatının tamamlanmasıdır.
İkinci isteğim ise 12 Eylül Referandumu sonuçlarının uygulanması ile ilgili olacaktır.
BİR OKULUMUZUN TABELASINDA HALA KENAN EVREN ADI VARSA, BİZ REFERANDUMDA NİÇİN EVET OYU KULLANDIK SÖYLER MİSİNİZ?
Sayın Bakanım
12 Eylül’de çok büyük bir sınav verdik. Demokratik bir Anayasa paketini %58 çoğunlukla halk oylamasından geçirdik. Ben de referandumda EVET oyu verdim. Hatta yazılarımla evet kampanyası açtım. Bu köşede yazdığım yazıların çoğaltılarak bildiri şeklinde dağıldığını biliyorsunuzdur. Bulunduğum her platformda referandumda Evet oyu kullanılmasını istedim. Anayasa Paketinin bir maddesi de 12 Eylül darbesini yapanlardan hesap sorulması ile ilgili değil miydi?
Hesap sormayı bir yana bırakalım. Çarşambamızda, 12 Eylül darbesini yapıp Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni kapatan Kenan Evren’in adı bir okulun adı olarak kullanılmaya devam ediyor.
Bir okulun adını değiştirmek için kanun çıkarmaya gerek yok, Milli Eğitim Müdürlüğünün kararı ile bu iş tamamlanabilir. Bu çelişki çok yaman bir çelişkidir. Sözü geçen çelişkinin giderilmesi sizin elinizdedir. Ben sadece konuyu size arz ediyorum.
Dile getirmeye çalıştığım bu iki konuyu ÇARŞAMBA siyasetinin ana konusu olması gerekir. Çünkü bana göre iktidarın sonuçlandıramadığı iki konuyu teşkil ediyorlar.
Çarşamba’daki Muhalefet Partilerinin üzerinde durmaları gereken önemli konular olmasına rağmen, siz çok şanslı bir iktidarsınız.
Muhalefet Partilerinin adayları size Öğretmen Evi inşaatı ne durumda diye sorduklarında nasıl cevap vereceksiniz?
Çok merak ediyorum…
İkincisini ise ben soruyorum.
Kenan Evren adı Çarşamba’da hala bir okulun adı olarak duruyorsa; biz referandumda niçin EVET oyu kullandık söyler misiniz?