Sözlerine, 1939 yılında Erzincan depreminde hayatını kaybedenlere ve Sarıkamış şehitlerine Allah'tan rahmet dileyerek sözlerime başlayan Yaşar’ın kürsüdeki sözleri AK Partili vekiller tarafından sık sık kesilmeye çalışılsa da Yaşar eleştirilerine devam etti.
Çiftçilerin üçte biti hacizle karşı karşıya!
Ziraat odalarının giriş aidatının brüt asgari ücretin yüzde 2'si üzerinden alındığını, şimdi bu oranın yüzde 1'e düşürüldüğünü belirten Yaşar konuyla ilgili şunları söyledi;“Özeti şu: 51 lira olan fiyat bugün 26 liraya düştü. Yani torba kanunla, adı Karayollarıyla gelen, bildiğiniz torbadan bugün çiftçiye çıka çıka 26 liralık bir muafiyet çıktı. Özeti şu: Hâlbuki bugün, yeni yılda, çiftçilerimizin yaklaşık üçte 1'i hacizle karşı karşıya. Bugün Samsun'da ziraat odası başkanlarımızla görüştük. Ay sonu itibarıyla, 12'nci ayın 31'i itibarıyla, inanın, çiftçimizin yüzde 30'unun dosyaları hazır, hacze gidiyor. 2017 yılında ödeyemediği borçlarından dolayı Tarım Kredi Kooperatifleriyle görüşüyorlar, buna da ancak 3 taksit yapılabiliyor. Yani bugün çiftçinin bizden beklediği, tamam, yüzde 1'e itirazımız yok ama en azından borçlarının ertelenmesine yönelik bir teklif bekliyor, aynı şekilde desteklenmesine yönelik teklif bekliyor. Komisyon Başkanı diyor ki: "Trafik rakamlarında çok ciddi artışlar vardı, bunu durdurduk." İyi güzel de bu artışları kim yaptı? Daha iki ay önce Sayın Başkan, bu artışları siz yaptınız. Bugün de bu artışları 2019 yılında uygulamayacağınızı müjde olarak vatandaşa veriyorsunuz. Bu arada bir tezat yok mu?”
Niye yaptınız bu zamları?
Konuşmasında son dönemlerde bir yapılan bir geri alınan zamları da dile getiren İYİ Partili milletvekili iktidar vekillerini şu sözlerle eleştirdi; “Elektrik ve doğal gaza gelen zamlar yüzde 10 geri alınıyor. Peki, niye yaptınız? Bu zamları kim yaptı? Yani bu zamlar yapılırken neredeydiniz, şimdi niye yüzde 10 geri çekiyorsunuz? Aynı şekilde "Girdilerde dolar rakamları yedili rakamlardan beşli rakamlara düştü." diyorsunuz. Peki, gelin gübreyi de aynı oranda aşağı çekin.”
Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında insanların yarasına merhem olacak çözümler sunulması gerektiğine değinen Yaşar; “Hatip biraz önce ifade etti, diyor ki: "Tarım Bakanlığının bütçesine göre yüzde 1'inin destek olarak ayrılması lazım." Peki, 2017 yılında ne kadar ayrılması lazımdı, gerçekleşen ne kadar? 2017 yılında 31 milyar destek verilmesi gerekirken verilen destek 12,8. 2018 yılında 37 milyar verilmesi lazım gelirken verilen destek 14. 2019 yılında bütçenizde 44 milyar destek verilmesi lazım gelirken verilen destek 16 milyar. Yani 2017'yle 2019 arasında toplamda 113 milyar destek verilmesi lazım, verilen destek de 43 milyar.
Çıkın, bu kürsüde bunları izah edin!
Şimdi, sonuç itibarıyla bugün ülkenin içinde bulunduğu durum itibarıyla tarımın iyi olduğunu, her şeyin yolunda olduğunu söyleyen biri var mı ben bilmiyorum, buradan soruyorum, hakikaten ülkenin tarımı çok iyi de bizim bundan haberimiz mi yok? O zaman bu kadar iyiyse neden 9 milyar liralık ithalat yapıyoruz, 5 milyar 700 milyon da ihracat yapıyoruz? Yani tarım ülkesi olan Türkiye'de neden ithalatımız ihracatımızdan daha yüksek, lütfen çıkın, bu kürsüde bunları izah edin. Neden? Ben size Samsun'dan örnek vereyim. Bakın, bugün Samsun'un aşağı yukarı nüfusunun yüzde 50'si tarımla geçiniyor. Burada Samsun milletvekillerimiz var, onlar da bilirler. Yaklaşık 180 bin dekar ekilebilir alan varken bugün yaklaşık 10 bin dekar alan ekilmiyor, 17 bin dekar alan da nadasa bırakılıyor. Neden? Çünkü maliyetleri kurtarmadığı için insanlar artık ekmiyorlar yani mazottaki zamlar, gübredeki zamlar... Bakın, 2.960 lira olan gübreye bugün bile zam yapıldığı söyleniyor. Eğer bu rakamı yılbaşına kadar yatırırsanız zammı uygulamayacağını söylüyor. Yani, arkadaşlar. Dolayısıyla, tarımını desteklemeyen hiçbir ülke yok. Dünyanın her yerinde tarım stratejiktir ve de desteklenir. Aynı şekilde mesela tütün. Samsun'da özelleştirilmeden önce yaklaşık 40 bin dekar arazide tütün üretimi yapılıyordu, bugün 10 binin altında. Köylerde yaşayan nüfusun inanın yaş ortalaması yüksek; bunu hepiniz görüyorsunuz çünkü insanlar, çiftçilerimiz bir gelecek göremiyor, ha bire göç. Gençlerin tamamı bugün büyük şehirlerde asgari ücretle işe girmek için 50 kişilik, 100 kişilik kadrolara 1.000 kişi, 1.200 kişi, 1.500 kişi müracaat ediyor. Dolayısıyla, kesinlikle tarımın desteklenmesi lazım. Tarım stratejik bir sektördür, savunma sanayisi kadar stratejiktir, kesinlikle desteklenmesi lazım.” İfadeleriyle hükümeti görevini yapmaya davet etti.