Tuğrul Arıkan, Anadolu Isuzu'nun hedeflerine ve otobüs pazarına gelişmelere ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtladı.İç pazar açısından 2024’ün biraz daha zor bir sene olacağını dile getiren Arıkan, şunları söyledi:"Çünkü makro ekonomik tedbirlerin bir şekilde etki yapacağını hesap etmiştik. İlk 2-3 ayda çok hissetmedik ama özellikle marttan sonra hissetmeye başladık. Bu tedbirlerin tabii bizim ticari araç üreticisi olan müşterilerimizi etkileyen en büyük kısmı finansman. Yani finansmanın bulunabilirliği ve maliyeti. Bu açıdan bir şekilde pazarda tabii 2023’e göre genel anlamda bir daralma olmasını bekliyoruz. Şu anda onu tartıyoruz ne kadar olabileceğini ama bütün hesabımızı, kitabımızı da ona göre yapmış durumdayız. Bu makro ekonomik tedbirlerin bir etkisi olacak pazara. Oluyor zaten ve olacak bu."
"Yurt dışı satışları açısından talep sorunu yok"
Yurt dışı satışları açısından bakıldığında talep sorunu olmadığını belirten Arıkan, şöyle devam etti:"Yani Avrupa pazarları veya Orta Doğu pazarları, Orta Asya pazarları açısından bakarsak talep açısından daha rahat durumdalar. Çünkü oralarda bir enflasyonda düşüş ve enflasyon düşüşüyle birlikte de faizlerde biraz daha kabul edilebilir bir seviyeye gelinmiş durumda. Fakat orada da ana sorunumuz şu anda rekabetçilik. Rekabetçiliği de şöyle tarif etmek lazım. Tabii Türkiye'nin son yıllarda yaşadığı bir enflasyon sorunu var. Bu enflasyon da tabii özellikle yerli girdisi yüksek olan firmaları ciddi anlamda etkiliyor. Bizim yerli girdimiz oldukça yüksek. Biz bununla övünüyoruz. Her zaman da yüksek olacak. Yani özellikle kamyonlarda yüzde 50’den başlayan otobüslerde yüzde 60'tan başlayan bir yerlilik payımız var. Fakat bu dönemde tabii biraz sıkıntı yaratmıyor değil. Neden? Çünkü enflasyon devam edip yerli girdilerimizi arttırırken döviz kurları daha stabil bir pozisyonda. Tabii bu bir şekilde bizim döviz bazlı maliyet yapımızı olumsuz etkiliyor. Ama bu sadece bizim sorunumuz değil Türkiye'deki birçok ihracatçının da yaşadığı bir konu. Bunu yönetmeye çalışıyoruz."
"Daha da ağırlıklı yüklenerek gideceğiz ihracatta"
Önümüzdeki 2 yılın zor bir dönem olacağını ancak ihracat pazarlarından hiçbir zaman çekilme gibi bir durumun söz konusu olmadığına dile getiren Arıkan, "Ama bu ihracatımızı olumsuz etkilemeyecek. Önemli projelerimiz var ihracat tarafında. Bunlar da hem Avrupa hem Orta Doğu'da hem Orta Asya'da. Bunlar devam edecektir. Daha da ağırlıklı yüklenerek gideceğiz ihracatta. Bu dönemi de aşacağımıza inanıyorum." dedi.Arıkan, elektrikli otobüslere özellikle toplu ulaşımda, toplu ulaşımda ilginin devam etmesini beklediklerini ifade ederek, "Çünkü toplu ulaşım açısından baktığınız zaman her gün 250-300 kilometre yapan araçla burada yakıt maliyeti açısından önemli bir katkısı oluyor. Bakım maliyeti açısından önemli bir katkısı oluyor. Toplu ulaşımda bu ağırlık devam edecek." diye konuştu.
"Elektrikli geçişi servis, turizm veya uzun şehirlerarası yolculuklarda zaman alacak"
Elektrikli geçişinin servis, turizm veya uzun şehirler arası yolculuklarla ilgili otobüslerde biraz daha zaman alacağını dile getiren Arıkan, "Geçiş başlayacaktır ama burada toplu ulaşım kadar hızlı olmayacak gibi gözüküyor. Ama zamanla o da değişecek. Hatta işte belki uzun hatlar için hidrojen bazlı yakıtlı otobüslerin tercihi daha çok olacaktır. Bu konuda da birçok şirket bizim gibi çalışıyor zaten." ifadesini kullandı.Arıkan, Türkiye'de elektrikli otobüs kullanımına ilişkin ise "Elektrikli otobüslere Türkiye'de geçiş için hem desteklerin hem de finansmanın daha rahat, daha uzun vadeye gelmesi gerekiyor. O yüzden de biraz daha geriden geliyor. Ama talep çok. Bütün belediyelerle olan konuşmalarımız ciddi anlamda elektrikli otobüse bir talebe işaret ediyor." dedi.Tuğrul Arıkan, dünyada otobüs sektöründe trendlerin sadece yakıt değil teknoloji ve bağlanabilirlik ekseninde de şekillendiğini sözlerine ekledi.