Nereden nereye…
Gazetemize ulaşan bir yazıda aşağıda ki olayları görünce şaşırdım. Öylesine güzel anlatmış ki okurumuz.
Çarşamba yıllar sonrasında böyle güzellikleri yaşar mı demekten kendimi alamadım bir an.
İşte o yazı…
Çarşamba….
Modern ve sosyal bir memleket…
Yeşilırmak üzerinde kanoları ve jetsky ile ırmak üzerinde yarışan insanlar,
Barajdan başlayıp Karadeniz’e kadar olan bölgede bu güzel su sporları,
Yine Yeşilırmak üzerinde sandallarla gezinti yapan aileler.
Ada sahası içinde ve dışında muhteşem konserler, tiyatro gösterileri, gezinti alanları, piknik alanları,
Yine Batıyaka Yeşilırmak kenarı boyunca gezinti, kat kat otoparklar, alış veriş mağazaları,
Yolları duble yol olmuş Avrupa yollarını aratmıyor.
Sokak ve caddeleri tek şerit olmuş araçlar hiç durmadan ilerliyor,
Yollarda insanlar çocuk arabaları, bisikletleri ile aileler hep birlikte mağazaların önünde el ele tutuşarak yürüyorlar.
Okullar sona ermiş Üniversiteler diyarı olmuş bir ilçe.
İlçe genelinde öyle gelişmeler olmuş ki bu gelişmeler neticesinde Şeker Fabrikası gibi fabrikalar ilçe dışında sıra sıra dizilmişler,
İş ve istihdam alanında o kadar işçi işe başlamış ki;
İlçe insanlarının refah seviyesi de ilçe ile aynı standarda ulaşmış bir duruma gelmiş.
Ve daha akla hayale gelmeyen güzellikler olmuş Çarşamba’ da…
Ve değişen, gelişen, modern Çarşamba’ da yaşam bir başka olmuş.
Bu Çarşamba nasıl bu hale geldi kısa sürede anlayamadım.
Hayret ettim.
Adeta dilim tutuldu bir an…
Bu nasıl bir değişimdi.
Bu nasıl güzel hizmetti.
İnsanlar bu hizmetleri anlayamıyor diye hayıflanıp kahroluyorum.
Böylesi çalışan, hizmet veren bir belediye ve yerel yöneticilik nerede var.
Ama aklıma takıldı.
Yeşilırmak üzerinde kano ve su sporları bile başlamamışken, nasıl oluyordu da okus pokus der gibi kısacık sürede sandallarla, kayıklarla, kano ve jetskylerle Karadeniz’ e kadar vatandaşlar gidip gelebiliyordu.
Oysa daha yazın yoktu bunlar.
Belediye bunları vaat etmişti resim ve seçim afişlerinde ancak en azından bu son durumu çözememiştim.
Bir an şok oldum.
Nutkum tutuldu veee…
İşte o anda bir de baktım ki;
Yatağımdan aşağıya düştüm ve anladım ki o anda,
HER ŞEY RÜYAYMIŞ…
Bu olsa olsa ya eşek şakası olurdu,
Yâda 1 NİSAN ŞAKASI…
Bunu 1 Nisan’ da yayınlarsanız sevinirim…
Ama Çarşambanın bu hale gelmesi için bir yıl değil sanırım ki yapılabilmesi için bir 20 yıl daha geçmesi lazım.
Çarşamba’ da 5 yıl mükemmel işler oldu ama o kadar.
Sonrasında her şey eskiye döndü.
Kalın sağlıcakla…