Beyin sisi hafife alınmamalı

Nöroloji Ana Bilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Demet Aygün Üstel, günlük hayatın temposunda unutkanlık, konsantrasyon eksikliği ve zihinsel yorgunluk yaşayanların sayısının giderek arttığını belirtti

İstanbul Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Ana Bilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Demet Aygün Üstel, beyin sisi, nedenleri ve önlenmesine ilişkin değerlendirmede bulundu. Günlük hayatın temposunda unutkanlık, konsantrasyon eksikliği ve zihinsel yorgunluk yaşayanların sayısının giderek arttığını belirten Aygün Üstel, “Bu durum halk arasında ‘beyin sisi' olarak adlandırılıyor ve birçok kişi için yaşam kalitesini ciddi şekilde etkiliyor” dedi.
Beyin sisi bir hastalık değil
Beyin sisinin bir hastalık değil, altta yatan sağlık sorunlarının bir belirtisi olarak kabul edildiğini belirten Üstel, “Beyin sisi, kişinin düşüncelerini netleştirmede güçlük yaşadığı, konsantrasyon eksikliği, unutkanlık ve zihinsel yorgunluk gibi belirtilerle ortaya çıkan bir durumdur. Tıbbi olarak bir hastalık değil, altta yatan sağlık sorunlarının bir belirtisi olarak kabul edilir. Beyin sisi, kişisel ve profesyonel yaşamda verimliliği düşürebilir ve yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir. Stresten hormonal değişikliklere, uyku bozukluklarından kronik hastalıklara kadar birçok faktör bu durumu tetikleyebiliyor. Özellikle Covid-19 sonrası dönemde, beyin sisi şikayetlerinin artması dikkat çekiyor” ifadelerini kullandı.
Yaşam tarzından sağlık sorunlarına kadar farklı nedenleri var
Beyin sisinin birden fazla faktörün etkisiyle ortaya çıkabildiğini belirten Aygün Üstel, beyin sisinin nedenlerini şöyle sıraladı:"Yaşam tarzı faktörleri, sağlık sorunları, psikolojik ve nörolojik, çevresel ve geçici nedenler, uyku eksikliği, stres ve kaygı, yetersiz beslenme, hormonal değişiklikler, enflamasyon, kronik hastalıklar, depresyon ve anksiyete, alzheimer gibi nörodejeneratif hastalıklar, Covid-19 sonrası etkiler, ilaçların yan etkileri, toksinlere maruz kalma.”
Bu belirtilerle ortaya çıkıyor
Aygün Üstel, beyin sisi yaşayan kişilerde görülen belirtileri konsantrasyon eksikliği, unutkanlık, zihinsel bulanıklık, enerji eksikliği, zihinsel yavaşlama, kelime bulmada zorluk ve duygusal dengesizlik olarak sıraladı. Bu belirtilerin kişiden kişiye farklı şiddette olabileceğini ve genellikle birkaç faktörün bir araya gelmesiyle ortaya çıktığını kaydeden Üstel, uzun süre devam eden beyin sisinin, bir uzmana danışmayı gerektirebildiği uyarısında bulundu.Beyin sisinin genellikle kalıcı olmadığını, altta yatan nedenlerin düzeltilmesiyle hafifletilebileceğini belirten Dr. Öğretim Üyesi Demet Aygün Üstel, “Ancak uzun süreli veya şiddetli durumlar, daha ciddi bir sağlık sorununun belirtisi olabilir ve bir uzmana danışılmasını gerektirir” diye konuştu. Beyin sisine müdahalenin önemli olduğunu kaydeden Üstel, “Beyin sisinin tedavi edilmemesi halinde kronik yorgunluk, iş ve sosyal hayatta verimlilik kaybı yaşanabilir. Duygusal sorunlar (depresyon, anksiyete) gelişebilir. Daha ciddi nörolojik hastalıkların belirtilerine zemin hazırlanabilir” dedi. Alınacak önlemlerle beyin sisini önlemenin mümkün olabileceğini vurgulayan Üstel, sözlerini şöyle tamamladı:“Sağlıklı uyku düzeni sağlanmalı. Günde 7-9 saat uyunmalı. Beslenmeye dikkat edilmeli. Omega-3 yağ asitleri, B12 vitamini ve demirden zengin gıdalar tüketilmeli. Stres yönetilmeli. Yoga, meditasyon gibi gevşeme teknikler deneyimlenmeli. Fiziksel aktivite artırılmalı. Düzenli egzersiz yapılarak zihinsel sağlık desteklenmeli. Zararlı alışkanlıklar azaltılmalı. Sigara ve alkol tüketimi sınırlanmalı. Düzenli sağlık kontrolleri aksatılmamalı. Beyin sisi belirtileri hafife alınmamalı. Zihinsel sağlığınızı desteklemek için yaşam tarzınızı düzenleyin ve gerekirse bir uzmana danışın. Sağlıklı bir yaşam, zihinsel berraklığın anahtarıdır.”

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Spor Haberleri