Çarşamba Belediye Başkanı Halit Doğan'ın önce ki gün yaptığı iftar ve zam açıklamasını duyunca,
31 Aralık 2007 tarihi bir anda gözümün önünden film şeridi gibi geçti!
126 İşçi kış günü, kar kıyamette gözünün bile yaşına bakılmadan ekmeğinden aşından edilmişti.
İnsafsız ve acımasızca...
Ve geçen yıllar içinde bu işçilerin beddualar, ahlar eski yönetimin her zaman boyunduruğu olmuş,
Bundan sonra da tıpkı kabir azabı gibi hayatları boyunca da olmaya devam edecektir.
31 Mart' ta Belediye Başkanı seçilen Halit Doğan,
Geçmişte ki şeytani gülümseme ve kibarlığın arkasında ki,
Şeytani fikir ve tavırları yok etmek ve herkesi huzura kavuşturmak için,
Hemen tüm belediyelerde maaş sorunu yaşanırken,
Başkan Halit Doğan, işçisinin emeğini düşünmüş.
Belediyenin borcu bir şekilde ödenir ama 'kul hakkı, işçi hakkı ödenmez' düşüncesi ile
İşçilerinde verdiği iftarda en düşük %36,
En yüksek zam oranı %45'lik bir artış ile,
Geçmiş yönetimin 126 işçiyi sendikaya üye oldunuz bahanesi ile attığı yerde,
Son anda tüm işçileri sendikaya üye yaparak mevcut gelecek başkanı aklı sıra
Köşeye sıkıştırmak isteyerek sendikaya üye yapmıştı.
Başkan Doğan bu oyunu düğüne çevirdi ve verdiği iftar yemeğinde,
Belediye işçilerine verdiği zam oranlarını açıkladı.
Düşüncesinde Allahın huzuruna kul hakkı ile çıkmaktansa,
İşçisinin haklarını ödeyip en azından dua alma düşüncesi net sergilendi.
Vatandaşa daha kaliteli hizmetin yanında, hizmet halka daha mutlu ulaşsın düşüncesi ile;
Beklenenden fazla işçilerin gönlünde taht kuracak imzayı attı.
Başkan Halit Doğan' a bir kere daha teşekkür ediyorum.
İnşallah duruşu, düşüncesi hiç bir zaman değişmez.
Yıllardır despot yönetim nedeni ile sesini çıkartamayan işçiler,
Bu günlerde sokaklarda, iş yerlerinde huzurla çalıştığını görmek memnuniyet veriyor.
Bu elbette ki Çarşamba' da gülen yüzlerin artmasına neden oluyor.
Bunu beceren katkısı olan herkese teşekkürler.
Neymiş. Ne kul hakkı yenilmemeli, ne kul hakkı günahına girilmemeliymiş.
Geçmiş yönetimin, 126 işçinin bedduası ve kul hakları ile anılmaya devam edeceği kesin.
Kendi günahı çok olanın başkasının günahına uzanması, şeytanla pazarlığın göstergesidir.
Kendi sevdiklerine bile zalim olanların, şeytani yüzleri,
Samimiyetsizlik maskeleri düşünce çıplaklıkları da ortaya çıkmıştır.
Geçmiş her dönem kötü anılar, pis duygularla anılmaya devam edecektir.
Başkan Halit Doğan'ın ise tam tersine halk adamı,
Gönül insanı ifadeleri şimdiden anılacağının göstergesi olup süreceğinden kuşku yok gibi!
***
Bu vesile ile şu kıssadan hisse ve hadisi şerifle yazımı sona erdirmek istiyorum.
Hazret-i Zekeriya, bina ustası idi. Bir gün öğle yemeği yerken kendisine verilen selâmı yemekten sonra almış sebebini de şöyle izah etmişti.
“Cevap verseydim, yemeği paylaşmam gerekirdi. Karnım doymayınca, söz verdiğim şekilde çalışamazdım. Bu da hıyânet olurdu”.
Peygamber Resûlullah ise hadişi şerifinde, “İşçileriniz, kardeşlerinizdir. Yediklerinizden yedirin. Takatin üzerinde iş vermeyin. Zor bir iş ise, siz de yardım edin. İşçinin ücretini alın teri kurumadan verin. İşçisinin ücretini vermeyen, kıyamette beni hasım olarak bulacaktır” buyurur.
Önceki ümmetlerden, işçisi ücretini almadan giden birisi övülür.
***
Haydi hayırlısı.
Şimdilerde Çarşamba'da her şey iyi görünüyor.
Çarşamba daha güzel ve daha güzelliklere layık.
Hep beraber daha huzurlu, mutlu günlere dileklerimle...
Mutlu ve(sağ)-lıcakla kalın...