İlk insan Adem (a.s.) başlayan yaşam, önce yalnız sonra ise yavaş yavaş topluluklar halinde yaşamaya başlamıştır. Adem (a.s.) ile birlikte elbette ki nisanların vahşi ve insancıl yanı da ortaya çıkmaya başlamıştır. Habil ile Kabil'in hikayesini bilmeyen yoktur. Kardeş kardeşin katili...
Ve sonrası...
Gizlemek için bir karganın ölüsünü gömmek için verdiği uğraş...
Ve sonrasında neler yaşanmadı ki dünyada... Savaşlar, savaşlar ve sonu hep yıkım olan savaşlar.
Ülkeler belirlendi. Sınırları çizildi. Sonunda ülkeler bile birlikten, beraberlikten ve Millet olmaktan Devlet olmaktan dem vurdular. Vurmaya devam ediyorlar ama...
Son günlerde hep ülkemin geneline hem de yaşadığımız Çarşamba ve Samsun' a izlemeye çalışıyorum.
Herkes yine kin, nefret dolu...
Kimi çıkarı uğruna, kimisi ise geleceği uğruna. Çıkarı uğruna uğraşanların acıma duygusu kalmamış.
Makam, koltuk hastalığına kapılmış olanların durumu daha da vahim. Onlar gücü eline alıp, altına çektiği andan itibaren Savaş çıkartan o ülkeler gibi dillerine bir sözü nakarat yapmışlar.
Birlik ve Beraberlik, kardeşlik...
İzliyorsunuz birlik ve beraberliğin emsali yok. Bu birlikteliğin çemberine yani oturdukları masaya bakıyorsunuz. Şehrin sözde geleceğini tayin edecek isimlerden oluşuyor. Aralarına Allah'ın yarattığı başka bir ismi almıyorlar. Onlar ne derse o olmak zorunda...
Bürokratı, İş adamları, STK Başkanlarının çoğu korkuyor, siyasileri zaten korkak, tırsak...
Halk ı arayın ki bulasınız. Adamlar kurmuş sırça köşklerini, camlı balkonlarından, elit makamlarından gülerek halkın ezilmişliğini, Yoksulluğunu seyredip kendilerine o yıkımlar üzerinden çıkar sağlıyorlar.
Devletten hiç kimse de sesini çıkartamıyor.
Devleti temsil edenler sus-pus. Korkuyorlar neden korkuyor, çekiniyorsalar. Birlik ve Beraberlik...
İşte adı bu olan ama içine baktığınızda Yalnızlaştırma, elitleştirme ve yıkıp dağıtma...
Çarşamba'ya bakın.
2014 yılı Yerel seçimleri öncesinden bu yana birlik ve beraberliğin kimler arasında olduğunu iyi anlayın. O ekibin içine bir kişi onlar istemeden giremiyor?
Çarşamba'yı aşın Samsun' a bakın.
Samsun'da da her platformda birlik ve beraberlik demi vuranlar da aynı. Yani keşmekeşlik, vurdum duymazlık, çıkar için birliktelikler, beraberlikler ayyuka çıkmış. Kimse ne oluyor diyemiyor. Demeye yeltenenler nelerle itham edilip yok edilmeye çalışılıyor. Bunun adı riya, sahtekarlık ve yalandır.
Beylerrr...
Bu dünyadan göçüp giden Kanuni Sultan Süleyman neden tabutumdan elimi dışarı çıkartıp öyle toprağa götürün demiş hatırlayan var mı? Kanuni bile bu dünyadan hiç bir şey götürememiş eli boş gitmiş insanlar bunu iyi anlasın diye.
Beyler kısacası sizin bahsettiğiniz birlik ve beraberliğiniz kirli, kanunsuz ve kokuşmuş...
Bu Memleketi kanları, canları pahasına düşman işgalinden kurtarıp Türkiye Cumhuriyeti Devletini kuranlar sizi gördükçe iğreniyordur. Yere batsın sizin birlik beraberliğiniz. Sizin içinde vatandaş, kavga, gürültü olmayan, kurduğunuz korku imparatorluğu ile bir araya getirdiğiniz beraberliğiniz, korku imparatorluğunuz batsın... Düşün bu insanların yakasından...
Siyasi, ekonomik, bürokratik, iş dünyası, stk hepsini serbest bırakın bir kez olsun. Bırakın ki MİLLET SİZE BİRLİK- BERABERLİK göstersin.
Sahte yüzlü birlik ve beraberlikçiler. Sizin yaptıklarınızın ülkeyi kaosa sürüklemeye çalışan, bölmeye çalışanlardan farkınız ne? Hele onu bir bu millete anlatın. Anlatın ki gerçek yüzünüzü, kirli kalplerinizi herkes görsün...
Bu Millete sizin gibi kalbi krli, içi düşmanlıkla dolu olanlar yüzünden, millete söylenen "Birlik- beraberlik masalları bıktırdı"
O Masallarınız batsın...
Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın...