Modernleşiyoruz ya!.
Kentsel Dönüşüm yaşıyoruz ya!.
Milli Eğitimde Okullaşıyoruz ya!.
Çocuklarımızın gelişimini, eğitimini kaliteli ve sağlıklı veriyoruz ya!.
Öğrencilerimize okusunlar diyerek akıllı tahtalar, tablet bilgisayarlar veriyoruz ya!.
Vermeyin kardeşim vermeyin.
Yahu bir ilçe de koskoca bir okulu bir hayırsever kendi iradesi ve heyecanı ile yapıyor ve eğitime kazandırıyor. Ama gelin görün ki İlçe Milli Eğitim ve bazı noktalarda hizmet vermesi gereken Belediye üzerine düşen görevlerini her nedense yerine getirmiyor.
Mesela bu gün sizlere aktardığımız Durmuş Torun İlköğretim Okulu’ nun içler acısı hali haberimiz ibret olması ve ibret alınması gereken bir haber. Biz gelecek nesillerimizi böyle görüntülerle eğer yetiştiriyorsak yazıklar olsun bizlere. Hani bizim yetkililerimiz…
Bakın Durmuş Torun İlköğretim Okulu inşaatı tamamlanarak eğitime kazandırıldıktan sonra çok uzun ve yorucu çalışmalar yapıldı. Okulun Kurucu Müdürü irfan Atasoy ve beraberinde ki Öğretmen kadrosu yıllarca okulu ve çevresini temizlemek, düzenlemek için yırtındı durdular. Sonra artık pes diyen yönetim atama ile başka Okullara atandı.
Yerine eski Gökçeçakmak İlköğretim Okulu Müdürü olan Ufuk Güçlü atandı. Durmuş Torun İlköğretim Okulu Müdür olarak Ufuk Güçlü soyadı gibi güçlü idi. Göreve geldiği ilk günlerde çevreden okul öğrencilerini rahatsız edenlerle boğuştu, okul etrafında ki pislikleri temizledi. Okul bahçesini gide gele Belediye Başkanına sonunda Asfalt attırarak bir nebze olsun Öğrencileri çamur deryasından çıkarttı ve tam okul rayına giriyordu ki…
Ufuk Güçlü, daha önce Değirmenbaşı İlköğretime atanan Okul Müdürünün “Ben o Okula Müdür olarak atanmak istiyorum” demesi ile görevinden alınarak başka bir İlkokula atandı. Yerine Değirmenbaşı İlköğretim Okulundan atanan Müdür bey göreve başlamadan görevinden ayrıldı. İşte sizin eğitime verdiğiniz değer. O Müdürümüzü severim ama olmayacak duaya amin demek diye buna derim. Yada eğitime başka nedenlerin karıştırılması diye buna derim dersem kim ne anlarsa onu anlaması gerekir.
Ufuk Güçlü gitti, yerine gelenler bir türlü gereğini yapamadı ve alışma dönemine girilmişken şimdi de pislik yeniden hortladı. Bu noktada yeni göreve atanan Okul idaresi başarısız demiyorum. Bu konuda onların yalnız bırakıldığını dile getiriyorum. Koskoca Milli Eğitim İlçe Müdürlüğünün hangi Okula ne zaman giderek kontroller yaptığını, hangi okula nasıl yardım edildiğini duyan gören oldu mu hiç?. Duyamazsınız ki. İlçe Milli Eğitim Müdür Vekili İsa Uysal harika ve çalışkan bir isim. Ama bir kişi ile Milli Eğitim yönetilmiyor.
Kısacası olay şu!. Haberde okuyorsunuz. Okulu nerede ise lağım suları basmış. Çevrede lağım pisliği ve kokusu almış başını gidiyor. Günlerdir yağan yağmurla daha da çok fazla alanı kaplamış olan bu çirkin görüntülü pisliği görmeyen Milli Eğitim, ilçe kanalizasyonunu özellikle okul önünü temizlemeyen Belediye yetkililerine de ne yapmak, ne söylemek lazım halkımızın duyarlılığına bırakıyorum.
Böyle eğitim ve böyle şehircilik yapılacaksa YAPMAYIN BEYLER, YAPMAYIN.
En azından bırakın da herkes kendi söküğünü kendisi dikebilsin yeter. Yani “Gölge etmeyin yeter”.
Bu konunun takipçisi olacağız. İl milli Eğitim Müdürü uyuyor, Belediye uyuyor mu bilmiyoruz. Ama kanalizasyon atığı, pisliği, kokusu uyumuyor. Allah korusun bir öğrenci yarın hastalanıp mikroplu hastalık nedeni ile yatağa düşerse kim hesabını verecek merak ediyorum. Dedim ya böyle eğitim, böyle Modern Şehircilik, Kentsel Dönüşüm yapılacaksa yapılmasın, olacaksa Olmaz olsun. Yetkilileri göreve çağırıyor bu pisliği temizleyin diyorum başka da laf bulamıyorum.
Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın