Bazen köşe yazısı yamak için konu seçmekte zorlanırsınız. Bu günde işte aynı durumdayım. Milli Eğitim de biliyorsunuz 2013-2014 eğitim öğretim sezonuna yaklaşıyoruz. Miniklerimiz ve genç beyinlerimiz eğitime ilk veya geleceğini temin edecek eğitim yuvalarına hazırlanıyorlar.
Ama gelin görün ki normal liseler kaldırıldı. Anadolu veya Meslek Liselerine gidilecek. Çoğu çocuk hiç hak etmediği şekilde geleceğini hatalı sisteme kurban vermiş olarak eğitime başlayacak. Kim ne derse desin bu doğru.
Gelecek yıllarda inşallah düzelir umudumla gelelim başka bir eğitime. Çarşamba her ne kadar tarım ovası olsa da aynı zamanda az da olsa hayvancılıkla uğraşıyor. Bu nedenledir ki bölgemizde bilindiği üzere buğday ekimi olmamasından kaynaklı hayvanların baş yiyeceği olan samanlar diğer ilçelerden genel de getirilerek satılır.
Hatırlar mısınız bilmiyorum ancak geçtiğimiz sene Muslubey Köyüne saman getiren bir saman yüklü kamyon elektrik tellerine takılarak alev alıp yanmıştı. Dün bu defa Bayramlı köyünde aynı olay yaşandı. Yozgat'tan saman getiren şahıs Bayramlı köyünde saman satarken elektrik tellerine samanlar takılınca çıkan kıvılcımla kamyonu kül oldu. Yozgat'lı kamyoncu kamyonundan ehliyet ruhsatını dahi kurtaramadı. Adamcağız sadece canını kurtararak yıkılmış vaziyette sadece yangını seyretmek zorunda kaldı.
Bayramlı Köyü Muhtarı Süleyman Odabaş der ki:YEDAŞ özelleşmeden önce köydeki elektrik tellerinin onarımını üç bela onarım programına aldırmıştık. Ama özelleşip ÇALIK aldıktan sonra YEDAŞ'ı bu teller yine köylülerle birlikte kaderine terk edildi.
Bu gün saman yüklü kamyon tellerin altından geçerken böyle bir yangın çıktı. Ucuz atlattık diyorum ama YEDAŞ'ın köylerde ki elektrik tellerini acil onarması lazım. Defalarca yazı yazdık, müracaat yaptık umursayan çıkmadı. İlla birilerinin ölmesi mi lazım diyerek neredeyse isyan etti.
Odabaş bir ara eline küçük bir ağaç parçası alıp tellere uzattığında ağaç telleri geçtiğini gösterdi ve "Bakın işte. Biz burada traktör kullanmayalım mı, tarlımıza gitmeyelim mi. Her gün bu teller yüzünden ölümle adeta dans ederek gidip geliyoruz. Bizden elektrik parası toplamaya gelince hiç acımıyorlar. Kendilerinden para çıkacak, zarar edeceğiz diyerek köylünün ölmesini, zarar görmesini umursamıyorlar. Bu telleri ne zaman yapacaklar merak ediyorum. İnşallah bir duyarlı yetkili çıkar da bu derdimizi çözer" diyerek tepkisini adeta haykırdı. Bu Muhtarı YEDAŞ'ta bakalım dinleyen olacak mı?. Köylülerin isyanını hiç söylemeye gerek yok.
Şimdi YEDAŞ'ın köylerde ki bu onarımı yapıp yapmayacağını merak ediyorum. İnanıyorum ki YEDAŞ yetkilileri bu isyanlara kulak tıkamayacak ve en kısa sürede ihaleye çıkarak eski telefon direklerinden yapılmış olan elektrik direklerini modern ülkelere yakışır, tehlikesin bir hale getirirler.,
Birde son zamanlar da moda oldu okuyucular ve bazı çevreler bana diyorlar ki sen hiç eskisi gibi eleştirmiyorsun. Cevap basit. SİZ KONUŞUYORMUSUNUZ?. Y a da sokakta konuştuğunuzu başka yerlerde de aynen söylüyor musunuz?. YOK. Eee o zaman alemin delisi gazeteciler mi?. Siz konuşun bakın nasıl eleştiriyoruz. Hep gazeteci sizin istediğinizi yazacak değil birazcıkta siz konuşun da yetkililer görsün. O zaman ilgisiz kalırsalar gazeteciler de üzerlerine düşen görevi zaten yapıyor daha da cesaretli yaparlar.
Öyle donkişotluk yapmak, başkasının yerine artık ismini yazmadan haber yapmak yavaş yavaş tarih oluyor.
Siz uyanın bakın neler oluyor. Eleştiri mi diyorsunuz?. Şu gazete ve yazıyı iyi etüt edin bakın ne kadar adam tedirgin olmuş göreceksiniz eleştiriyi. Bu da hayat içinde başka bir eğitim alt yapısı gerektirmez mi ne dersiniz?
Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın...