Günün büyük bir bölümünü iş yerinde geçiriyoruz. Bu bağlamda iş yerindeki deneyimlerimiz yaşam kalitemiz üzerinde oldukça etkilidir. Ruhumuz, kendi değerlerine uygun olan işlerde “huzur” bulur.
Maalesef ki; çoğu çalışan iş yerinden memnun değil.
Eğer;
İşe gitmek sizin için bir işkence ise,
İş yerindeki daima fiziksel, zihinsel veya duygusal olarak yorgun hissediyorsanız,
Huzursuz, karamsar, öfkeli ve sürekli olumsuz hislere sahipseniz,
Geçmeyen bir baş ağrısı ve solunum güçlüğü varsa,
Bir durup düşünün bütün bunlar neden oluyor? Muhtemelen “tükenmişlik sendromu” yaşıyorsunuz.
Neden bu duyguları yaşıyoruz?
İş yükünün artması, uzun mesai saatleri, rollerin net olmaması, çalışanın yaptığı işe göre elde ettiği ekonomik kazancı yetersiz görmesi, iş yeri politikası olarak işsizler arasından yeni eleman alımının öncelikli olması, işyerinde haksız muamele görmek, kötü çalışma şartları, net olmayan iletişim, sürekli aynı işi yapmak, adaletsizlik, değerlerin uyuşmaması ve güvensiz bir işyeridir.
Kendini tükenmiş hissedenler ne yapmalı?
Aslında tükenmiş hissetmeniz, kendiniz için bir şeyler yapmanın sinyalidir;
İş takvimi ile öncelikli işleri sıralayarak işlerle ilgili endişeyi azaltmak,
Gün içerisinde kendinize nefes alacak 10-15 dakikalık zamanlar oluşturmak,
Gerektiğinde “hayır” diyebilmek,
Dinlenmek, kariyer hedeflerinizi tekrar gözden geçirmek ve yola devam etmek,
Sahip olduğunuz tüm iyi şeyleri düşünerek şükretmek,
Yeni alışkanlıklar edinmek; hobi, spor yapmak, yabancı dil öğrenmek, kitap okumak, film izlemek gibi. Ama önemli olan sizin üzerinizde işe yaramasıdır.
Sabırlı olmak; bazen en iyisine ulaşmak için en kötüsüyle mücadele etmen gerekebilir.
Peki, işverenler çalışanlarının tükenmişlik sendromuna yakalanmasını önlemek için neler yapmalı?
Çalışanlarınızın büyük resme odaklanabilmesi için iş ile ilgili beklentilerin net ve gerçekçi olması gerekir,
Çalışanlarınıza makul iş yükü tanımlayın,
Çalışanlarınıza kaliteli ve iyi bir çalışma ortamı sağlayın,
Çalışanlarınızın aidiyet duygusunun yeşermesini ve değerli hissetmelerini sağlayın,
Emeklerini ve başarılarını takdir edin ve haklarını vermeyi ihmal etmeyin,
Çalışanlarınızı can kulağı ile dinleyin,
Çalışanlarınıza yönelik hizmet içi eğitimler verin,
Ve son olarak benim de iş verimliliğine olumlu katkı sunacağını düşündüğüm; esnek ve uzaktan çalışma modellerine ağırlık verin.
Keyifle çalışabildiğiniz, kendinizi mutlu hissettiğiniz güzel bir hafta dilerim.