Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ABD'nin başkenti Washington'da yaptığı temasların ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Bakan Çavuşoğlu, DEAŞ Karşıtı Koalisyon Dışişleri Bakanları Toplantısı olmak üzere geldiği Washington'daki temaslarının ardından yaptığı açıklamada, "Türkiye olarak DEAŞ'la mücadele ve hem Suriye hem de Irak'a istikrarın tam olarak tesis edilmesi ile ilgili düşüncelerimizi vurguladık. Ayrıca DEAŞ'la mücadelenin ve ABD'nin çekilmesinin birlikte koordine edilmesi gerektiğinin altını özellikle çizdik" dedi.
"ABD'NİN SURİYE'DEN ÇEKİLME SÜRECİNİ YAKINDAN TAKİP ETMEK İÇİN GÖREV GÜCÜ KURULDU"
Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Sedat Önal'ın başkanlığındaki Türk heyetinin dün ABD'ye geldiğini ifade eden Çavuşoğlu, "ABD'nin Suriye'den çekilme sürecini yakından takip etmek için bir görev gücü kuruldu. Bunu telefonda Pompeo'ya bizzat teklif etmiştim kendisi de bu teklifi olumlu buldu. Ve bu görev gücü sadece ABD'nin çekilme sürecine odaklanacak ve sık sık bir araya gelerek karşılıklı teklifleri değerlendirecek, yeni fikirlerle bizlere de gelecek ve bu sürecin sorunsuz bir şekilde, koordineli bir şekilde gerçekleşmesi için bu mekanizmayı da devreye sokmuş olduk" ifadelerini kullandı.
SKANDAL HARİTAYA İLİŞKİN: "TEKNİK BİR HATA AMA VAHİM BİR HATA"
Çavuşoğlu ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı. ABD Dışişleri Bakanı Pompoe'nun Venezuela konusunda ABD'ye destek veren ülkeleri gösteren dünya haritasında Türkiye'nin ikiye bölündüğüne dair bir soruyu yanıtlayan Çavuşoğlu, Pompeo'yla öğle yemeğinde biraraya geldiklerini, ABD'ye Venezuela konusunda destek veren ülkeler haritasını değerlendirdiklerini aktararak "Bahsettiğiniz o haritada sadece Türkiye ile ilgili değil başka ülkelerle ilgili de çok ciddi hatalar yapılmış. Bugün ABD Dışişleri Bakanlığı büyükelçiliğimize de yazılı bir şekilde dönerek haritadaki diğer ülkelerle yapılan çok ciddi hataları da bildirmişler. Tabii biz bu haritayı görünce tepki gösterdik, arkadaşlarımız hemen devreye girdiler ve büyükelçimiz Serdar bey bu bilgileri verdi. Kanada dahil hatalar yapıldı. Teknik bir hata ama vahim bir hata" şeklinde konuştu.
"GEÇMİŞTE ABD'NİN IRAK'TAN ÇEKİLME SÜRECİ BİZE GÖRE CİDDİ BİR HATAYDI"
Geçmişte ABD'nin Irak'tan plansız bir şekilde çekilmesinin ciddi bir hata olduğunu belirten Çavuşoğlu "Geçmişte ABD'nin Irak'tan çekilme süreci bize göre ciddi bir hataydı. Irak'ın bugünkü içine düştüğü durumun bir sebebi de odur. O zaman çekilirken plansız bir çekilme ve Nuri el Maliki'ye ülkenin devredilmesi ve Maliki'nin kendisinden başka herkesi dışlaması ve ülkenin tam bir kaosa sürüklenmesi, bundan kim faydalandı; DEAŞ. Birkaç bin DEAŞ'lı terörist Irak'ın topraklarının yüzde 40'ını ele geçirdi. İçerideki boşluktan dolayı. İşte şimdi ABD çekilirken burada böyle bir vakumun, bir boşluğun oluşmaması gerekiyor ve bu boşluğu da özellikle teröristlerin ya da rejim yanlılarının doldurmaması gerekiyor. Geçmişte Irak'ta ve diğer yerlerde yapılan hataları tekrarlamadan planlı bir şekilde koordineli bir şekilde adımların atılması gerekiyor" ifadelerini kullandı.
Çavuşoğlu açıklamalarına şöyle devam etti:
"Münbiç'teki süreç, oradaki hava şartlarına rağmen hızlandı diyebiliriz. Malesef Münbiç yol haritamızın bugüne kadar tamamlanması gerekiyordu ve burada bir yavaşlama oldu. Bunun da sebebi ABD tarafıdır. Şu anda ortak devriyelerin dışında YPG/PYD buradan çekildikten sonra, çıkarıldıktan sonra yönetimde ve güvenlik birimlerinde kimlerin olabileceği konusunda yine ortak çalışmalar başladı. Eskisine göre bir hızlanma var. Özellikle ABD yönetimi ve Dışişleri Bakanı Pompeo da bunun bir an önce uygulanmasını istiyor. Esasen bugüne kadar uygulayabilseydik, Fırat'ın doğusuna bunu teşmil edebilseydik ve orada da bölgelerin istikrarı için bu planı uygulayabilseydik bugün bu sorunları yaşamamış olurduk" dedi.
ABD'nin rejim bölgelerindeki DEAŞ varlığına ilişkin bir planı olup olmadığına yönelik bir soruya Çavuşoğlu, "O bölgeyle ilgili bugüne kadar bize de bir şey söylemediler. Sadece diğer tarafta bugün zaten gerek Pompeo gerekse Trump konuşmalarında kısa bir süre içinde tamamen hepsi bitecek dediler ama rejimin kontrolünde olan bölgelerle ilgili bir yorum gelmedi" ifadelerini kaydetti.
Suriye'nin kuzeydoğusunda kurulması planlanan güvenli bölgeye ilişkin soruya Çavuşoğlu, "Güvenli bölgenin kontrolü ile ilgili toplantılarda koalisyon toplantılarında spesifik bir şey ortaya çıkmadı. Kendi aramızdaki görüşmelerde de henüz daha bir netlik yok. Trump'ın kararı Amerika için de bir sürpriz oldu. Dolayısıyla şu anda toplantılarda görüyoruz ki henüz daha somut bir plan, somut bir vizyon ortaya çıkmadı. Farklı fikirler var masaya konuluyor, biz de kendi önerilerimizi masaya koyduk" şeklinde konuştu.
"BİZİM BURADA İSTEDİĞİMİZ SON DERECE NETTİR”
Çavuşoğlu, "Bizim burada istediğimiz son derece nettir. Sınırımızın öbür tarafında terör örgütü var ve bu terör örgütü bize yönelik tehdit oluşturuyor. Afrin'de olduğu gibi, Fırat'ın doğusunda da YPG, PKK, PYD, bunların hepsi aynı terör örgütüdür. Dolayısıyla bu terör örgütünün buradan temizlenmesi gerekiyor. Bu güvenli bölgeyle de olabilir, biz zaten Türkiye olarak burada bir harekatın başlaması için gerekli hazırlıklarımızı yaptık. Bizim amacımız buradaki tehdidi yok etmektir. Güvenli bölge konusunda ise henüz somut fikirler ortaya çıkmadı.
Biz bu konuyu Ruslarla da görüşüyoruz. ABD ile birlikte koordine etmeye çalışıyoruz. Biraz önce de anlatmaya çalıştığım gibi güvenli bölgeden ne anladığımız önemli. Yani burada teröristleri koruyacak bir tampon bölge anlaşılıyorsa ya da bu isteniyorsa biz buna karşıyız ama Türkiye'nin endişelerini karşılayacak ve tehdidi ortadan kaldıracak bir çözüm ise bunun insani boyutu da var, biz bunu destekleriz. Zaten bu fikir yıllar önce Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan'dan geldi, güvenli bölge oluşturulması. O zamanki Obama yönetimi özellikle havadan bir koruma sağlanamayacağı gerekçesiyle bu fikre karşı çıktı. Güvenli bölgenin başka boyutlarının olduğunu da söyledim. Özellikle insani boyutu. Örneğin mültecilerin geri dönmesi çok önemli. İnsanlar kendisini güvende hissederse döner. Şu anda hem Fırat Kalkanı hem de Zeytin Dalı operasyonu bölgesine 310 bin Suriyeli döndü. Buraları güvenli görüyor insanlar" diye konuştu.
"ŞU ANDA YPG'LİLER HALA MÜNBİÇ'İN İÇİNDE"
Çavuşoğlu, YPG'nin Münbiç bölgesindeki varlığı üzerine yaptığı açıklamada, "Şu anda YPG'liler hala Münbiç'in içinde. Dolayısıyla şu anda YPG'liler Münbiç'ten çekilmedi. Çekilmesi lazım, dışarı çıkarılması lazım ve diğer yerlerden de Fırat'ın doğusundan da YPG'lilerin dışarı çıkarılması lazım. ABD'de bir kafa karışıklığı var, bilerek ya da bilmeyerek. YPG'lilerle diğer Kürtleri bir tutuyorlar. Biz de diyoruz ki Kürtlerle YPG'lileri aynı tutmayın. Bizde 300 bin Suriyeli Kürt var. Neden dönemiyor? Bunların çoğu zaten YPG'den kaçmış, ya da YPG tarafından malı mülkü elinden alınıp zorla sürgüne gönderilmiştir. Bunu anlatmaya çalışıyoruz, bugün Senato'da bunu konuştuk. Bir gerçek var ki, YPG'liler Münbiç'ten çıkmadı. Fırat'ın doğusundan da çıkarılması gerekiyor, öyle veya böyle" diye konuştu.
"Ortak devriyelerin sadece şehir merkezine kayması yetmez" diyen Çavuşoğlu, "YPG buradan çıkarıldıktan sonra buraları kim yönetecek? Buranın yerel güvenlik birimlerinde kimler görev alacak, bunu da ABD'yle birlikte kararlaştırmamız lazım. Münbiç yol haritası bunu söylüyor. Şehir merkezi değil her tarafına Münbiç bölgesinin şehir içi ve dışı, her bölgesine" dedi. Çavuşoğlu sözlerini şu şekilde tamamladı:
"Senatör Graham'ın düşüncesi net. Graham'a göre PKK ve YPG arasında bir fark yok. Dolayısıyla bunun en iyi yöntemi nedir? Artık ABD'nin bu terör örgütüyle işbirliği yapmamasıdır ve bu konuda da düşünceleri var. Bugüne kadar bizim uyarılarımıza rağmen ABD bir terör örgütüyle işbirliğine gitti. Biz geçmişte DEAŞ'a karşı birlikte hareket edelim, bunlara ihtiyacınız yok dedik. Hatta Münbiç operasyonu başlarken Sayın Cumhurbaşkanımız o günkü Başkan Obama'ya siz oraya YPG'lilerle, diğerleriyle girmeyin, biz bizim sınırdan beraber gidelim, temizleyelim. Obama'nın söylediğini de hatırlıyorum: Bizim askerlerimiz bize bunun gerçekçi olmadığını söylüyor. Oradan girersek çok uzun sürecek. Daha sonra Fırat Kalkanı operasyonunda birkaç gün içinde biz o sınırlara geldik. Burada geçmişte hataların yapıldığını Senatör Graham da kabul ediyor."