Aslında bu gün 10 Kasım olması nedeni ile bu gün sadece Atatürk'ün ölüm yıldönümü kutlama törenleri üzerine yazı yazacaktım.
Bu vesile ile Bu gün 10 Kasım Atatürk'ün ölümünün 76. yıldönümünde Atamızı bir kere daha saygı ile anıyor, Allah'tan rahmet diliyorum.
Günün konusuna gelince: Sağ olsun hem Samsunspor takımında ki gelişmeler hem de Çarşamba spor'un son maçı gündemimi değiştirdi. Samsun spor malum. Bir TEMLİK Muhabbetidir aldı başını gidiyor.
Yıllardır Samsun spor bir batağa sürüklenmiş kimse çıkartma hevesinde değil. Varsa yoksa alacak hesabı. Başkan Kazım Yılmaz'ı, başkanlığı süresince yere göğe sığdıramayanlar, bu gün sırtından adeta hançerliyor farkında mısınız?
Mesele nedir?. Başkan Kazım Yılmaz'ın koyduğu temlikleri o kaldıracakmış, bir diğer eski başkan Ölmez temlik koyup alacağı olan parasını alacakmış. Kazım Yılmaz'ın parası para değil başkalarının ki para öyle mi? Kaldı ki; Eğer herkes maddi, medya falan filan gücüne güceniyorsa ( ki bunu Varan2 de açıkladı başkan Yılmaz) parası olanın her yere gücü vardır. Mesele güç meselesi mi, Samsun spor sevdası meselesi mi?.
Hani Samsun spor markaydı, onun için herkes seve seve canını verirdi?. Demek ki her şey para geldiği sürece can veriyor( sözde elbette ki). Sonra fısıltılar kulağıma geliyor. Milliyetçilikse evet yapıyorum. Kazım Yılmaz alıyorsa alsın. O almayınca kimse temlik koymayacak mı?. Hızır servis gibi bekleyenler daha çok çuvallanacak. En azından ilçemden başkan çıkan Kazım Yılmaz alsın bana ne başkaları.
Sevip sevmemesi ilgilendirmez ama en azından takıma verdikleri ortada Yılmaz'ın. Kimse bahane aramasın. Hele yönetime ne demeli. Bankalar güveniyormuş da, Vali ve Bakan'ın güvenmemesi kendi görüşü imiş. Eyvallah elbette ki onların görüşü de madem bankalar güveniyor kredi veriyorsa, neden Bakan'dan, Vali' den para istiyorsunuz?.
Takımın gelirleri dudak uçuklatıyor ama elde avuçta bir şey yok. Beyler bu değirmenin suyu tükenecek deniz bitecek kara görünecekti hiç fark etmediniz mi? Kısacası aldıklarınıza varsayın susun olsun bitsin. Keşke kayyum yönetim atansa da akla kara ortaya çıksa. Daha fazlasını sonra yazalım da az da Çarşambaspor' a değinelim.
***
Çarşambaspor takımımız dün Yeni stadyumda Bartınspor ile 1-1 berabere mi kaldı yoksa bırakıldı mı? Bence ikisi de değil. Maçın orta hakemi evlere şenlik diyeceğim ama evlerden uzak olsun.
Orta hakem maça iyi başladı diyecektim ki fason olduğunu gösterdi. Yan hakemleri ise başka havalarda. Orta hakem kendini maç içinde o kadar kaybetti ki!!.. Yan hakemleri bulmayı hiç düşünmeyin bence. Yan hakem ikinci yarıda en az 3 ofsayt pozisyonunda öyle yerlerde duruyordu ki. Hangisi mi?. İkinci yarıda ki Çarşambaspor'un sağında ki çizgi hakemi...
Çarşambaspor'un penaltısı ne kadar haklı idi ise Bartınspor penaltısını görmemek için adamın kör olması lazım. Orta hakem kendisini koşturamadı ki pozisyonları koşturup dibinde olsun. Hakem kilo fazlası nedeni ile tam adına yakışır ortadan maç yönetti desem yeridir.
Biz gazeteciler bile maçı izlerken ne yaptığını çözemedik taraftar ne yapsın. Olamayan kırmızı kartlar. Uçuştu. Çarşambaspor maçında biz bile ilk izlenimimizde 1 kırmızı çıktı dedik ama bir Bartınspor'a, bir kırmızı da Çarşamba spor'lu oyuncuya göstermiş. Hakem oyundan oyuncunun çıkıp çıkmadığını da görmedi. Bizde göremedik.
Bana sorarsanız, bu maç mutlaka ya yeniden oynanmalı ya da Çarşambaspor takımının çalınan ( hakem resmen maçı katletti çaldı) 3 puanını verilmelidir. Aksi takdirde bu ligde gelecekte olacakları kimse önleyemez. Çünkü kimsenin haksızlığa, hataya vereceği primi kalmadı bilinmiş ola...
Bu maçın galibi de, berbatı da, katili de Orta hakem olduğuna göre Gözlemci ne yazacak, Federasyon ne karar verecek merakla bekliyorum. Yazıklar olsun bunca emeği ve parayı kilosu yüzünden, işini yapmayanlar yüzünden kaybettirenlere...
Samsun takımlarının çektiği nedir?. Ya yöneticilerinden çeker, ya da sağlam yönetici olur bu seferde hakemlerden kazaya kurban gider.
ÇEKİN KİRLİ ELLERİNİZİ TAKIMLARDAN YETER...
Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın...