Her yıl hiç es geçmediğim ve çoğunun damarına bilerek bastığım bir konu da bu yıl adeta Fransız kaldım. Evet kabul ediyorum bilerek veya bilmeden Fransız kaldım...
Malum her yıl kutlanan 3 Aralık Dünya eNGELLİLER Günü törenleri ve etkinlikleri ülke genelinde olduğu gibi sözde Çarşamba'mızda da gerçekleştiriliyor. Hasbelkader yıl içinde eNGELLİNİN tek derdi ile dertlenmeyenler, O gün en büyük eNGELLİLER dostu olup çıkıyor meydana. En önde gitmesi gerekenleri bile tepeleyerek...
Bu yılda gazetecilik gereği günün kutlama törenlerinin sadece çelenk koyma töreni ile sona erecek, akabinde daracık dernek binasında kendi imkanları ile gerçekleştirilecek bir törenle sona erecek gibi düşündük.
Tabi bu dediklerime siz de inanıyorsanız öyle oldu DİYELİM. Özür dilerim ama tabii ki YERSENİZ...
Neden bu yıl suskun ve uzak durdun o zaman derseniz!?. İşin aslı çok sevdiğim ve asla kimseye laf ettirmeyeceğim iki Başkan ve elbette ki üyeleri. Onların yürekleri büyük, eNGELSİZ. Keşke onların yarısı kadar olabilsek...
Ama bu duyarsızlığımın nedeni; sanırım onların üzerinden prim yapan bazı timsah gözyaşı dökmeye alışkın tiplerin ortaya çıkmasından. İşin gerçeği bu!.
SAHTE TİMSAH GÖZYAŞLARI, MAKAM, KOLTUK, ÇIKAR, eNGELLİLER ÜZERİNDEN PRİM DÜŞÜNCESİNDE OLAN tiplerin ısrarla eNGELLİLERİN üzerinden prim yapmaya çalıştığını görmek?!. Ne acı ve hazindir ki; Bu görüntüler içimi acıtıyor. Tıpkı her yıl olduğu gibi bu yıl 3 Aralık günü acıttığı gibi. O rezaletleri görmek istemedim desem inanır mısınız? İnanmıyorsanız size şöyle anlatayım.
eNGELLİLER Derneği kurulduğu günden bu yana hasbel kader elimizden geldiğince sahiplendik hiç yalnız bırakmamaya özen gösterdik. Elimizden gelenden fazlası için onlar adına mücadele ettik bundan sonra da edeceğiz.
Ancak; eNGELLİLERİN sesi, gözü, kulağı olan iki kuruluşu mevcut ilçemizde. ÇABED ve ÇABES. Dedim ya, başlarında iki başkan ve yöneticileri. Yıllardır çektiklerini çok çok iyi bilirim. Onların isteklerine bakmayanlar, sıkıntılarını çözmeyenler, görmezden gelenler, dertleri ile dertlenmeyenler her nedense, işlerine geldiğinde veya her 3 Aralık' ta ortaya çıkanlar. Milleti ite kaka en öne geçen utanmadan sırıtarak günü kutlayanlar. Hem de hiiiç UTANMADAN, SIKILMADAN. ...
Peki bu tipleri ayırt etmeden soruyorum? En basit bir kaç soru canııım detaya girmeden hem de...
- eNGELLİLERİN spor ve gezi faaliyetlerinde ön yargısız ve ön talepsiz otobüs, yiyecek, içecek ve masraflarını kaç kişi çıkarsız karşılıyor?
-İlçe sokaklarında eNGELLİ araçları ve yaya yürüyebilmeleri için engelli rampaları, engelli işaretleri nerede, yaptınız mı? İla ki kanun, yaptırım mı olmalı?
- Ota, böceğe milyarlar harcadığınız gibi, ÇABES takımının iki yıldır tekerlekli sandalye ihtiyaçlarının haykırışlarına ses vermeyenler. ( Afiş, kitap, dergi, bilmem neye milyarları dağıtanlara, televizyonlara milyarlar ödeyenlere soruyorum)
- ÇABED ve ÇABES Dernek ve kulübüne adam gibi bir bina yapma sözü verenler, o muhteşem törenlerde söz verdiğiniz o özel bina nerede? Söz vereli kaç yıl oldu? Kümes gibi daracık bir odaya sıkıştırdınız eNGELLİLERİ. İçiniz sızlamıyorsa, utançta mı duymuyorsunuz? Paracıklarınız harcanacak diye mi korkuyorsunuz. Vicdan mı, para mı?. Hangisi ehveni şer söylesenize...
Çarşamba' da elbette ki güzel işler oluyor ve Çarşamba güzel oluyor. Anlaşılan eNGELLİLERE engel olarak mı güzel oluyor?.
Bunu bir kişiye söylemiyorum. Üstlenmesi duyarlı olması gerekenlerin tümüne söylüyorum. Kimse prim çıkartmasın kendine. Hepiniz suçlusunuz haberiniz var değil mi?
Hadi siyasetçilerin her seçim öncesi veya sözde ziyaretlerinde bina, iş, aş, sıkıntılarını çözme sözü vermelerine alıştı bu insanlar. eNGELLİLERİN başını sokacağı bir tesis yokken, dertleri ile dertlenmedikçe şapka tutsanız, çadır kursanız, sandalyesini yılda bir kere tutsanız ne çıkar? Ha reklamın iyisi kötüsü olmaz bilirim de insanlığın değeri ne kadar?. Onu da söyler misiniz?
Sonra mesele;
Son Yerel seçimlerinde Belediye Meclis Üye listesi hazırlandı. Kaç eNGELLİ hangi partiden kaç eNGELLİMİZİ Belediye Meclis Üyeliğine hangi sıraya koydu?. O mecliste temsil ediliyorlar mı?
Belediye binasına, Kültür Merkezine hala eNGELLİLER engelsiz çıkabiliyor mu?. Her yıl söz verenler şşşşt size diyorum kılınız neden kıpırdamıyor?. Belediye Meclisine bir engelliyi listenizin son sırasına koyacağınıza seçilecek yerel mesela ilk sıraya koysaydınız olmaz mıydı?. Onu bile yapmış olsaydınız dürüstlüğünüzden hiç şüphe etmezdim.
Bu söylediklerimi yapın ondan sonra değil mahkemeye, İdama götürün sesim çıkarsa namerdim.
Bırakın taklacı kuşlar gibi takla atıp şirinlikler yapmaya. Ya da yanı başınız da yağdanlık taşımaya. O yağdanlıklar için harcadığınız paranın yarısına engellileri mutlu etseniz. Hatta o yağdanlıkların yağı bittikçe burnunuzun dibinde bitmeleri sıkmadı mı sizi?
Kısa ve özü olayın şudur beyler:
Her bir haltı yapın, edin ama eNGELLİLER ÜZERİNDEN REKLAM, RANT, MAKAM, ÇIKAR MÜCADELESİ YAPMAYIN. Allah öyle bir Allah ki; size bir tokat atarsa...
İşte o gün ya onlar gibi engelli olursunuz ya da daha beteri durumuna düşersiniz. O gün size yürekten, gerçek sevgi ile kucak açacak olan yine ÇABES ve ÇABED yöneticileri ve üyeleri olacak. Elbette ki gönülden eNGELLİ sevenler.
Bu gün güç sizde olabilir, bedenen sağlam olabilirsiniz. Ya yarın ne olacak düşünüyor musunuz? Oldu olacak bari o makamlarda, gücünüzün doruk yaptığı yerlerde iken olsun bir kere dürüst olun ve gerçekten sevgi dolu yürekle eNGELLİLERİMİZİN elinden tutun. Biz olmasak da önemli değil. eNGELLİ GİBİ DÜŞÜNÜP ADAM GİBİ SAHİP ÇIKIN!!. Hadi onların bazıları bedensel, bazıları başka eNGELLİ de; PEKİ SİZ DE İNSANLIK, SEVGİ, DOSTLUK, DÜRÜSTLÜK eNGELLİ MİSİNİZ? EĞER ÖYLESENİZ ALLAH ONLARDAN DEĞİL SİZDEN BU İNSANLARI UZAK EYLESİN...
Dürüstçe bir kere elinizi eNGELLİLERE uzatın. İşte o gün herkesin önünde kirden arınmış olacak olan o ellerinizi öpeyim, önünüzde eğilip özür dileyeyim. Kabul mü? TABİ CESARETİNİZ VE TEMİZ YÜREĞİNİZ VARSA...
Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın...