CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu ve İstanbul Milletvekili Selina Doğan, CHP Genel Merkezi’nde Hrant Dink Vakfı tarafından düzenlenen Türkiye-Ermenistan Gazeteci Diyalog Programı kapsamında Türkiye’de bulunan bir grup gazeteci ile görüştü. Görüşmede yaptığı konuşmada Tarıkulu, Hrant Dink’in ölmeden önce yakın dostlarından birisi olduğunu belirterek, “Kendisinin trajik bir biçimde katledilmesinin iki halk arasında bir köprüye vesile olmuş olması da gurur verici bir şey. İki ülke iki halk arasındaki önyargıların aşılması ve diyaloğun geliştirilmesi ve iyi bir gelecek konusunda Hrant Dink Vakfı’nın ve kurumlarının yaptığı çalışmayı bu nedenle çok takdirle karşılıyorum. Önyargıların aşılması noktasında basının ve medyanın da büyük bir önemi var. Bu kapsamda 2009 beri başlayan bu programla hem Türkiye’den birçok gazeteci Ermenistan’da bulundu hem de Ermenistan’dan ve dünyanın değişik ülkelerinden Ermeni gazeteciler Türkiye’de bulundular. Böylece hem kurumlar arasındaki diyalogun gelişmesi hem de halklar arasındaki önyargının aşılması kutuplaşmanın ve nefret söyleminin azalması noktasında büyük katkısı oldu bu çalışmaların. Yakından izledim bende” ifadelerini kullandı.
’DİASPORANIN DÜŞMANLAŞTIRILMASIYLA MÜCADELE’ SÖZÜ
İstanbul Milletvekili Selina Doğan ise, adaylığı ve milletvekilliğinin hem yurt dışında hem Ermenistan’da yankı bulduğunu bildiğini ifade ederek, şunları söyledi:
“Özellikle ülkemizde basın özgürlüğünün ağır şekilde ihlal edildiği bir dönemde sizlerle irtibatta olmak ve basın çalışanlarına bu yolun açılmış olması hakikaten çok memnuniyet verici bizim için. Umuyorum ki benim bu pozisyonum iki ülke arasındaki önyargıların kırılmasına ve hem sivil toplum örgütleri arasında hem iki halk arasında hem de siyasiler arasındaki ilişkilerin güçlenerek artmasına vesile olur. Biz diaspora kelimesinin içerdiği o olumsuz anlamı bertaraf etmek için yoğun şekilde çalışıyoruz. Diaspora denince ne yazık ki düşmanca bir söylem ifade ediyor. Biz bu anlamın olumluya çevrilmesi için o insanların buradan göçmek zorunda kalan Anadolulu vatandaşlarımızın torunları olduğunu her fırsatta söylüyoruz. Bu anlamda da diasporanın düşmanlaştırılmasıyla mücadele edeceğimizi ve yine yurt dışındaki Ermenilerle vatandaşlık bağlarının kurulması için elimizden geleni yapacağımızı ifade ediyoruz. Nitekim bu husus seçim bildirgemizde de açıkça ifade edilmişti. Zorunlu göç nedeniyle vatandaşlığını kaybedenlerin vatandaşlıklarını geri alabilmeleri için yani Türkiye’nin zenginliği bu insanlar elimizden geleni yapacağımızı bir kere daha ifade ediyoruz.”