Çiçek monilyasının bitkinin özellikle çiçek, çiçek sapı, sürgün ve en son olarak da meyvelerini hastalandırdığını belirten İbrahim Sağlam, “İlkbahar aylarında püstüller ve spor kitleleri halinde çevreye yayılır. Nemli havalarda çiçekler üzerinde spor kitleleri gözle görülebilirken, enfeksiyona uğramış çiçekler kahverengi bir renk alır. İlerleyen zamanlarda ise hasta çiçekler çiçek sapları üzerinde kıvrılıp kuruyarak zamk akıntısı ile birlikte dallar üzerinde asılı kalır. Hastalık etmeni çiçekten sonra çiçek sapından sürgün ve dallara en son olarak da meyveyi hastalandırır. Hastalık ince sürgünlerin tamamen kurumasına, kalın sürgünlerde ve dallarda ise kanser yaraları oluşmasına ve dalların uçtan geriye doğru kurumasına yol açar. Yağışlı ve nemli hava koşullarında kanser yaraları üzerinde zamklanma da görülür. Hastalık etmeni yağışlarla birlikte yayılım gösterdiği için yağışın fazla olduğu yıllarda hastalık şiddetinin yüksek olma ihtimaline karşı kültürel önlemlere özel bir önem vermek gerektirir” dedi.
Çiçek monilyası için alınması gereken önlemlerden söz eden Sağlam, “Öncelikle hastalığın görüldüğü alanlarda enfekteli sürgün ve dalların kesilerek imha edilmesi ve mumyalaşan meyvelerin toplanarak toprağa gömülmesi bir sonraki yılda enfeksiyon kaynaklarının azaltılması ve hastalığın yenide oluşmaması açısında büyük önem arz etmektedir. Monilya hastalığına karşı her yıl koruyucu önlem almak gerektiği için ağaçlarda; çiçeklenme yüzde 5-10 olduğu dönemde 1.iİlaçlama, yüzde 90-100 olduğu dönemde 2.iİlaçlama olmak üzere iki ilaçlama yapmak gerekmektedir. Mücadelenin başarılı olması için ilaçlamaları tam zamanında ve farklı etken maddesi olan ilaçların atılması ve kültürel önlemlerin azami derecede alınması ayrıca büyük önem arz etmektedir” diye konuştu.
İHA