Kendi soyadıyla anılan yağ transfer tekniğinin detaylarını anlatan Op. Dr. Bülent Cihantimur “Yağ enjeksiyonu aslında plastik cerrahi tarihinin başından beri var. Cihantimur Yağ Transferi ise, açık ara farklılıklar gösteren ve hastaya son derece etkili bir geri dönüş sağlayan tekniklerimden bir tanesi” dedi. Klasik yağ transferleri incelendiğinde 2 farklı problemin oluştuğunu söyleyen Op. Dr. Bülent Cihantimur, “Klasik yağ transferlerinde, birinci sorun, yağlar koyulan yerde yaşayamıyor, ikincisi ise ölerek yerleştirildikleri yerlerde sertleşmeye başlıyorlar. İşte tüm bu sorunları ortadan kaldırabilmek için Cihantimur Yağ Transfer tekniğini geliştirdim. Bu teknikte az evvel saydığım dezavantajlar yaşanmıyor çünkü yağı hava almadan, kök hücreden zengin bir şekilde, yani içeriğindeki hayati öneme sahip kök hücrelerin yaşamasına olanak sağlayarak transfer ediyoruz. Cihantimur Yağ Transfer tekniğinde, yağ yerleştirildiği yerde yaşamaya devam ediyor, doğal olarak sertleşme yaşanmıyor, doğal görünüyor ve uzun süre tutunuyor” ifadelerine yer verdi.
AMACIMIZ DOĞAL GÖRÜNÜM VEREN, YAŞAYAN HÜCRELER
Operasyonu tek aşamaya düşürmeyi ve yağların enjekte edildikleri bölgede yaşamasını sağlamayı amaçladıklarını bildiren Op. Dr. Bülent Cihantimur, “Aslında bu alanda uzmanlaşmış plastik cerrahlar bu yönteme yakın yöntemler kullanıyorlar. Ama bizim uyguladığımız bu yöntem henüz yeterince anlaşılmış değil. Söz gelimi hastanın bedeninden aldığımız yağı kapalı bir sistemden geçiriyoruz. Bu şekilde kesinlikle hava almıyor, hava zincirinden etkilenmiyor, bozulmuyor, dolayısıyla aktarıldığı yerde yaşamaya devam ediyor” diye konuştu.
Cihantimur, ayrıca bu yağı kök hücreden zengin hale getirdikten sonra enjeksiyonun yapıldığının altını çizdi: “ Kök hücreden zengin, hava almamış, ölmemiş, kısaca yaşayan bir dokuyu sorunlu bölgeye enjekte ettiğimiz de ise, son derece doğal bir görüntü elde ediyoruz. Yaşayan hücreler dolayısıyla tutunarak, hastaya kalıcı bir estetik de sağlıyor”.
GENİŞ BİR KULLANIM ALANI VAR
Cihantimur Yağ Transfer sisteminin çarpık bacakların düzeltilmesi, dudak, meme büyütme, yüz estetiği ve daha pek çok yerde, geniş bir kullanım alanına vurgu yapan Cihantimur, “Örümcek Ağı Estetiği ile kombine bir şekilde yaptığımızda ise, özellikle yüz bölgesinde muazzam sonuçlar alıyoruz. Dolgu uygulamalarından en büyük avantajı ise, bedeninize kendi hücrelerinizin tekrar enjekte ediliyor olmasıdır. Alerji ve ya kimyasalların yol açabileceği riskler ortadan kalkar. Kısaca sorunlu bölgenizden yağı alıp, ihtiyacı olan bir başka alana transfer ediyoruz, üstelik bunu yaşayan hücresel boyutta yapıyoruz” dedi. Cihantimur, ayrıca transfer edilen yağların bölgede yaşama süresinin kişinin kendi genetiği ve yaşam kalitesi ile alakalı olduğunun da altını çizdi.