Tüp bebek yönteminde kadınların 37, erkeklerin de 45 yaşından sonra çocuk sahibi olma ihtimallerinin düştüğünü belirten Kadın Hastalıkları ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Orhan Özdiller, hiç sperm hücresi görünmeyenlerin de testisten mikroskopla alınan sperm hücreleri sayesinde çocuk sahibi olabileceklerini söyledi.
Medical Park Elazığ Hastanesi’nde Kadın Hastalıkları ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Orhan Özdiller, tüp bebek yöntemiyle ilgili bilgiler verdi. Özdiller, özellikle tüp bebek yönteminde genetik hastalıkların önüne geçilebildiğini ifade ederken, çocuk sahibi olmak isteyenlerin de en çok sordukları konular hakkında açıklamalarda bulundu. Tüp bebek yönteminde genetik hastalıkların önüne geçilebildiğini belirten Op. Dr. Özdiller, “Tüp bebek uygulamalarında embriyo anne rahmine yerleştirilmeden önce üçüncü gün embriyodan aldığımız bir hücre ile genetik hastalık olup olmadığına bakıyoruz. Genetik hastalık olan embriyoları da bu şekilde transfer etmemiş oluyoruz. Genetik hastalıkların yüzde yüzüne tanı koymak mümkün değil, çünkü milyonlarca genetik hastalık var ama bizim uyguladığımız yöntemle toplumda en sık görülen 9 tane genetik hastalığa bakabiliyoruz. Ayrıca bir de farklı bir yöntem var. Yani ailede anne veya baba adayında daha önceden bilinen bir genetik rahatsızlık var ise onlar transformasyon dediğimiz taşıyıcılık söz konusuysa bu bozukluğu taşıyan embriyoları bularak transferini engelliyoruz. Çünkü bunları transfer ettiğimizde ya gebelik olmuyor, ya da düşük olabiliyor, veya genetik olarak normalin dışında olma riski var. Özellikle bu yöntemi daha önce düşüğü olan ya da daha önceki çocuklarında down sendromu gibi öyküsü olan anne babalar ile ailesinde kromozom hastalık taşıyanlarda yapıyoruz. Kabaca normalde düşük yapanlarda gebelik oranı yüzde 30 ise bu yöntemle gebe kalma ihtimali yüzde 60’a çıkıyor” dedi.
"KADINLARDA 37, ERKEKLERDE 45 YAŞIN GEÇİLMEMESİ ÖNEMLİ"
Özellikle anne adayının yaşı ne kadar genç olursa gebe kalma şansının daha çok arttığını dile getiren Op. Dr. Özdiller, buna gerekli önemin gösterilmesini istedi. Özdiller, “Kadınlarda özellikle 37 yaşından sonra yumurta sayısı ve kalitesi azaldığı için gebelik oranı azalıyor. 37 yaşından sonra düşük olma ihtimali artıyor. Erkekler bu konuda biraz daha şanslı. Erkeklerde genellikle 45 yaşından önce spermde pek fazla bir etkilenme olmuyor. Biz hastalarımıza tüp bebek tedavisi gerekiyorsa geciktirmemelerini öneriyoruz. Bunu söylerken herkese tüp bebek yapalım demiyoruz. Tüp bebek gerektiren bir durum varsa bunu geciktirmemek lazım. Ne kadar erken olursa tüp bebek şansı da o kadar artar” şeklinde konuştu.
"SPERMİ GÖRÜNMEYENLER DE ÇOCUK SAHİBİ OLABİLİR"
Hiç sperm olmama durumuna tıp dilinde azosperm denildiğini belirten ve menide hiç sperm hücresi görünmüyor anlamına gelen durumla ilgili de bilgi veren Op. Dr. Özdiller, “Bu iki durumdan kaynaklanıyor. Bir tıkayıcı sperm dediğimiz, aslında sperm var ama kanallardaki tıkanıklıklardan dışarı çıkması olmayan. Bu tür hastalarda ameliyatla sperm bulma şansı yüksektir. İkincisi ise sperm üretiminin az olduğu durumlar. Normalde testiste milyonlarca tümül dokusu var. Fakat bazı hastalarda bu tümüllerin azı çalışıyor. O yüzden de dışarıya çıkacak kadar sperm olmuyor. Sperm üretimi varsa ameliyatla testisten sperm alarak tüp bebek yapılabiliyor. Biz sperm aramada mikro tese sistemini kullanıyoruz. Bu sistemde sperm ararken göz yerine mikroskopla bakıyoruz. Dediğim gibi hiç sperm olmayanlarda ameliyatla sperm bulunursa tüp bebek yapmak mümkün” diye ifade etti.