Temel olarak belirli bir yöre, alan veya bölgeyle özdeşleşmiş yöresel ürünleri ifade eden "coğrafi işaretli ürünler", belirgin bir niteliği, ünü veya diğer özellikleri bakımından kökeninin bulunduğu yöre, alan, bölge veya ülkeyle özdeşleşmiş bir ürünü gösteren işaret olarak öne çıkıyor.AA muhabirinin Metro Türkiye'nin verilerinden derlediği bilgiye göre, coğrafi işaret, ürünün belirli niteliklere sahip olduğunu, ortaya çıktığı yöreye özgü geleneksel yöntemlerle yapıldığını veya coğrafi kökeninden dolayı iyi bir üne sahip olduğunu belgelendirmek amacıyla kullanılıyor. Türkiye'nin gastronomi turizmi ve ihracat alanlarında elini güçlendirecek bu uygulama işaret aldığı ürünler için ciddi bir potansiyel güç alanı oluşturuyor.Türkiye'de tescillenmiş 1658 ürün bulunurken, 614 ürün de başvuru aşamasında. Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) tescilli ürün sayısı ise son olarak Manisa mesir macununun tescillenmesiyle birlikte 28'e ulaştı.Konuyla ilgili AA muhabirine açıklamalarda bulunan Birol Uluşan, Türkiye'nin aday ürün sayısının 62 olduğunu, 4 ürünün şuan askı sürecinde olduğunu ve AB'de kabul edilmiş toplam tescilli coğrafi işaret sayısının ise 1823 olduğunu söyledi.Uluşan, sadece Türkiye'nin coğrafi işaret tescilli ürün sayısının tüm AB ülkelerine neredeyse eşdeğer olduğuna değinerek, sözlerini şöyle sürdürdü:"Ülkemizin tescil alabilecek ürün potansiyeli sayısı neredeyse 3 bin. Bu topraklarda sahip çıkmamız gereken daha nice zenginlik ve yerel değer var. Coğrafi işaretli ürünler ülkemizi ve Türk mutfağını daha güçlü yarınlara taşıyacak engin bir potansiyel. Öncelikle coğrafi işaret sayesinde yerel ürünlerin marka değeri kazanması ve üretim hakkına sahip çiftçisinin ekonomik açıdan güçlenmesi, kırsal kalkınmaya büyük oranda katkı sağlar. Ürünün devamlılığı sağlandıkça üreticiler, bu ürünler sayesinde önemli bir gelir kaynağı elde ederken Türk mutfağı lezzetleriyle, reçeteleriyle birlikte geleceğe taşınabilir. Gastronomi kültürümüz de yine bu ürünlerin kullanımıyla gelişir."
"Amacımız, ülke ekonomisine katma değer yaratılmasını sağlamak"
Coğrafi işaretli ürünlerin, doğdukları bölgenin tanıtım elçiliği görevini üstlendiği yorumunda bulunan Uluşan, "Bu ürünlerin ünü ve kalitesi, ürünlerin üretildiği kültür, o bölgenin insanlarının, yaşam tarzları ve geçmişlerinin üzerinde bir merak duygusu uyandırarak tüketicileri bu bölgeye çeker. Bu da bölgenin ekonomik kalkınmasına katkı sağlar. İş imkanları artar, gelirin artması yaşam kalitesinin artmasını beraberinde getirir." ifadelerini kullandı.Uluşan, Metro Türkiye olarak 1990'dan bu yana Türk mutfağını değerleriyle birlikte korumak, geleceğe taşımak ve şefleriyle birlikte dünyada hak ettiği yere gelmesini sağlamak amacıyla faaliyet gösterdiklerini aktardı.Türkiye'ye özgü ürünlerin ekilmesi, korunması ve mutfaklarda kullanımı amacıyla yola çıktıklarını anlatan Uluşan, 2012'de coğrafi işaretli ürünler projesini başlattıklarına değinerek, şunları kaydetti:"Projeyle amacımız, yerel değerlere sahip çıkma misyonuyla özgün doğa koşullarında yetiştirilen coğrafi işaretli ürünlerin korunmasını, en doğru koşullarda üretilmesini, ulusal ve küresel çapta tanıtılmasını, mutfaklarda daha fazla yer almasını, dolayısıyla yerel üreticiye ve ülke ekonomisine katma değer yaratılmasını sağlamak. Bunu tüm ekosistemi ele alarak sağlayabileceğimize inanıyoruz ve bu nedenle çalışmalarımızı 'üreticiye ve ürüne destek', 'yeme içme sektörü ve şeflere destek' ve 'kamuoyunda farkındalık yaratmak' olmak üzere üç başlıkta ele alıyoruz."
"Herkesin kazandığı bir ekonomik model yaratıyoruz"
Projelerinin üretici ayağında köylere kadar ulaşarak üreticilerle bir araya geldiklerinin altını çizen Metro Türkiye Meyve Sebze Kategori Müdürü Birol Uluşan, "Onlara ürünlerden nasıl daha çok verim alınacağı, ürünlerin nasıl daha doğal yetiştirileceği, tohumun nasıl saklanacağı, ürün sürdürülebilirliğinin nasıl sağlanacağı, coğrafi işaret tescili başvurusunun nasıl yapılacağı konusunda yönlendirmelerde bulunuyoruz. Ülkemizin birçok yerinde özellikle kooperatiflerle bir araya gelen üreticilerle işbirliği yapıyoruz. Kırsal kalkınma ve yerel ürünlerin ana kaldıracı olarak gördüğümüz kooperatiflerle, küçük üreticilerle ve kadın girişimcilerle çalışamaya özen göstererek herkesin kazandığı bir ekonomik model yaratıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.Uluşan, bu ürünlere katma değer kazandırmak için de çalışmalar yürüttüklerini, verdikleri yüzde 100 alım garantisi ile üreticilerin 4 yıl öncesine kadar ağaçlarını kesmeye başladıkları, bugünse bahçeleri daha da genişlettikleri Mersin kan portakalı gibi birçok ürünü müşterilerle buluşturduklarını belirtti.Projelerinin bir diğer ayağında ise şeflerin coğrafi işaretli ürünleri menülerine taşımalarını desteklediklerini bildiren Uluşan, "Sarımsak yerine Taşköprü sarımsağı yazması, biber yerine Denizli Kale Biberi, incir yerine Bursa siyah inciri yazması çok değerli ve tüketicide bilinç oluşturma açısından da çok önemli. Bu konuda öncelikle şeflerin bilinçlenmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu nedenle 11'inci Kalkınma Planı'nda sunduğumuz öneri neticesinde, coğrafi işaretli ürünler 2021'de okullarımızda müfredata girdi. Milli Eğitim Bakanlığımız ile gerçekleştirilen protokolle şu anda mesleki ve teknik liselerin yiyecek içecek hizmet alanında okuyan öğrenciler derslerinde coğrafi işaretleri okuyor, öğreniyor. Bu sayede de profesyoneller nezdinde bu farkındalığın genç yaşta oluşması sağlanıyor." görüşünü paylaştı.Uluşan, gerçekleştirdikleri çalışmalarla Türkiye'nin yerel değerlerinin mutfaklarda daha fazla yer alması için ilham yarattıklarına işaret ederek, sözlerini şöyle tamamladı:"Coğrafi işaret tescilli ürünler, büyük talep görüyor. Sadece ülkemizde değil yerel ürünlerin dünya mutfağında tanıtımında da önemli bir rol oynuyoruz. Metro'nun yer aldığı Avrupa ülkelerine 2019-2023 arasında 40 bin ton ürünü 36 milyon avrodan fazla bedelle ihraç ettik. Amacımız, bu rakamı her yıl daha da artırmak. Yarattığımız ekosistemle daha çok yerel ürünü raflarımıza ulaştırmak ve üreticilerimize kazandırmak için çalışmalarımıza aralıksız devam ediyoruz. Yerelin İzinde projemiz, yeni ürünler, yeni duraklar ve şeflere ilham kaynağı olan özel reçetelerle sürecek. Üstlendiğimiz sorumlulukla bu değerli organizasyonda yer almaya da devam edeceğiz."