Samsun Tütün İskelesi’nde düzenlenen 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı'nın 100. yıl töreninde Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Bando Komutanlığı ve TSK Mehteran Birliği törende kısa bir konser verirken, Solo Türk gösterisi izleyenleri gururlandırdı. Sahra Sıhhiye Okulu ve Eğitim Bölge Bando Komutanlığı eşliğinde Milli Mücadele gemisi ile gelen öğrenciler ve Samsun Büyükşehir Belediyesi Dragon Bot Kürek Takımı tören alanına intikal ederken, gençler 81 ilden getirdikleri toprağı Türk bayrağı ile birlikte Cumhurbaşkanı Erdoğan’a taktim etti. Ecdadın Avrupa’dan Rusya’ya ve Orta Asya’ya, oradan Moğolistan, Çin, Pakistan, Hindistan, Afganistan, İran, Ortadoğu’ya, Kuzey Afrika’ya kadar devlet kurup hüküm sürdüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz kökü tarihin binlerce yıllık derinliklerine uzanan bir millet ve devletiz. Sadece Cumhurbaşkanlığı forsumuzda temsil edilen 16 devletimizin 2 bin 200 yılı aşkın bir geçmişi vardır. Bugünkü isimleri ile ifade edecek olursak Avrupa’dan Rusya’ya ve Orta Asya’ya, oradan Moğolistan, Çin, Pakistan, Hindistan, Afganistan, İran, Ortadoğu’ya, Kuzey Afrika’ya kadar ecdadımız devlet kurmuş, hüküm sürmüştür. Bu süreç içinde elbette pek çok kritik dönüm noktası vardır. Her dönüm noktasının önümüzde açtığı yollar da farklıdır. Mesela yaklaşık bin yıl önce Sultan Alparslan’ın Malazgirt’te kazandığı zafer sadece iki ordunun çarpışmasının sonucundan ibaret değildir. Bu zafer aynı zamanda milletimiz için geleceğini kuracağı yeni bir coğrafyanın kapılarının açılışının müjdecisidir. Coğrafyamızdaki ilk devletimiz Anadolu Selçuklu’nun İznik’ten Konya’ya uzanan ve asırlar boyunca süren serencamı çok daha büyük bir doğum ile neticelenmiştir. Söğüt’te toprağı dikilen Osmanlı çınarı, 600 yılı aşkın süre boyunca 3 kıta 7 iklimde şanla, şerefle, gururla bayrağımızı dalgalandırmıştır. Osmanlı’nın takati kesildiğinde yerini taze bir nefes olarak cumhuriyetimiz almıştır. Gazi Mustafa Kemal bir asır önce bugün Samsun’a herhangi bir kişi olarak değil, Osmanlı’nın en parlak, en gelecek vaat eden subaylarından birisi olarak ayak basmıştır. Beraberindeki arkadaşlarının her biri aynı payeyi taşıyordu. Ankara’ya kadar süren uzun yolculuğu boyunca kendisi ile birlikte hareket eden her komutanın her kamu görevlisinin de sıfatı aynıydı. Çünkü bizim geleneğimizde devletin ismi ve yöneticileri değişir ama ona ebet müddetlik vasfı veren anlayış hep baki kalır. Devlet ebed müddet milletin bizatihi kendisidir. Aslında ismi, bayrağı, coğrafyası değişmiş olsa da bizim devletimiz hep tektir. Cumhurbaşkanlığı Forsu işte bu kadim tek devlet anlayışının remzidir” diye konuştu.
“Son 6 yılda yaşadıklarımız ülkemiz ve milletimizle ilgili niyetlerde değişiklik olmadığını gösteriyor”
Geriye dönüm sadece son bin yıla bakıldığında dahi Avrupa’nın ortalarından Afrika’nın derinliklerine kadar uzanan geniş bir coğrafyada hüküm süren ecdattan geriye sadece sevgiye, saygıya, muhabbete ve adalete dayalı hatıralar kaldığını kaydeden Erdoğan, “Ne sömürgeciliğin, ne soykırımın, ne zulmün ne de herhangi bir başka utancın bu milletin sicilinde yeri yoktur. Son iki asrımız çok büyük açılarla çok büyük kayıplarla geçmiş olmasına rağmen bu duruşumuzdan en küçük bir taviz vermedik. Osmanlı Balkanlar’dan çekilirken tarihin en büyük soykırımı bizim milletimize uygulanmıştır. Osmanlı 1. Dünya Savaşı’nda dört bir yandaki cephelerde çanını dişine takıp savaşırken arkadan vurulup kadın, yaşlı, çocuk milyonlarca vatandaşını kaybeden yine bizdik. Onca derin acıya rağmen milletimiz hiçbir zaman düşmanına benzemek gibi bir yanlışın içine düşmemiştir. İhanetlerin en büyüğüne verdiğimiz cevap sade tehcirden ibarettir. Tarihin ve arşivlerin ortaya koyduğu gerçeklere rağmen 1 asırdan fazladır bizi suçlayanlar, insanımızın yaşadığı zulümleri ısrarla görmezden geliyorlar. Son 6 yılda yaşadıklarımız ülkemiz ve milletimizle ilgili niyetlerde değişiklik olmadığını gösteriyor. Fırsat bulduklarında bizi içimizden bölmeye, dışarıdan kuşatmaya çalışıyorlar, Her ne olursa olsun kim olduğumuzu, nerede durduğumu ve nereye gittiğimizi biz çok iyi biliyoruz. 1. Dünya Savaşı’nda unutmayalım, 26 Ağustoslar, 29 Mayıslar, 18 Martlar, 19 Mayıslar, 23 Nisanlar, 29 Ekimler, 15 Temmuzlar bize bunu hatırlatan tarihler olarak nesiller boyunca hafızalarımızdan silinmeyecektir” şeklinde konuştu.
“Güvenlikte ve ekonomide saldırı dalgası halen bitmiş değildir”
Bugün 19 Mayıs’ta Samsun’dan başlayarak cumhuriyetin kuruluş yılı olan 29 Ekim 2023’e kadar sürecek bir dizi 100. yıl etkinliğine başladıklarını belirten Erdoğan, “Daha önce Çanakkale Zaferimizin 100. yılını muhteşem bir şekilde kutladık. Bu tür yıl dönümleri ülkeler ve toplumlar için hem köklü bir muhasebe hem de gelecek hedeflerini gözden geçirme vesilesidir. Biz de bu yıl 19 Mayıs Samsun’a çıkış ile başlayıp 22 Haziran Amasya Tamimi’ni, 23 Temmuz Erzurum Kongresi’ni, 4 Eylül Sivas Kongresi’ni coşkulu bir şekilde anacak, muhasebemizi yapacak, hedeflerimizi hep birlikte tazeleyeceğiz. Önümüze yılın 23 Nisan’ı sadece milli mücadelenin değil, bu sürecin milli irade eliyle yürütülmesi kararının da 100. yıl dönümü olması münasebetiyle ayrı bir öneme sahiptir. TBMM ile ilgili muhasebemizi yaparken bu çatı altında kabul edilen bazı kararları enine boyuna konuşacak, tartışacağız. Ülkemizin uzunca bir süre demokraside ve ekonomide yaptığı patinajların sebepleri üzerinde uzun uzun duracağız. Türkiye’yi yıllarca darbeler, krizler, kutuplaşmalar, boş işler peşinde koşturup tarihinden ve medeniyetinden uzaklaştırmak için çalışanların yöntemlerini, amaçlarını kritik edeceğiz. Biz kendi hesabımıza bu muhasebeyi uzun yıllar boyunca yaptık, önce de yaptık. 2011 yılında milletimizin önüne 2023 hedefleri ile çıktık. Cumhuriyet tarihinin en iddialı demokrasi ve kalkınma hedeflerine ifade eden 2023 vizyonu bu güne kadar hep kılavuzumuz oldu. Türkiye’nin özgürlüklerde ve ekonomide geldiği seviye 2023 hedeflerimize adım adım yaklaştığımızı gösteriyor. Son 6 yılda üst üste yaşadığımız badirelerin enerjimizi ve kaynaklarımızı mecburen krizleri çözmeye yöneltmemiz sebebiyle bizi biraz yavaşlattığı da bir gerçektir. Her şeye rağmen 2023 hedeflerimize bağlıyız ve takibini yapıyoruz. Cumhurbaşkanlığı bünyesinde bunun için özel bir ekip kurduk. Bakanlarımızdan belediyelere kadar tüm kamu kurumlarının performanslarını çeyrek dilimler halinde izliyor ve raporluyoruz. Güvenlikte ve ekonomide saldırı dalgası halen bitmiş değildir. Her gün içeride ve dışarıda ülkemize kurulan biz tuzağı bozuyor, daha güçlü bir gelecek için azmimizi yeniliyoruz. Her ne kadar birileri hala Suriye meselesini Suriyelilerin, Irak meselesini Iraklıların, Bosna meselesini Boşnakların, Doğu Akdeniz meselesini Kıbrıslıların, Kuzey Afrika meselesini Libyalıların, Tunusluların, Cezayirlilerin meselesi sanıyor olsa da biz işin esasının öyle olmadığını çok iyi biliyoruz. Birileri hala döviz kurunu, faizi, enflasyonu, uluslararası piyasalarda aleyhimizde oluşturulan havayı, gizli açık ambargoları, yaptırım tehditlerini, hukuksuz nice işlemleri kendi mecrasında yürüyen işler gibi görüyor olabilir, ama biz arkasındaki tezgahı çok iyi biliyoruz. Eğer bugün uluslararası alanda karalama kampanyalarına maruz kalıyorsak sebebi milletimizin bu coğrafyadaki bin yıllık varlığını sürdürme konusundaki kararlılığını temsil ediyor olmamızdır. Bugün burada görüyorum ki, gençlerimiz bu büyük oyunu görüyor ve ezanlarına, bayraklarına, vatanlarına, devletlerine dört elle sahip çıkıyor” ifadelerini kullandı.
“Tem millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet” vurgusunu yineleyen Erdoğan, ”Gazi Mustafa Kemal beraberindeki bir avuç arkadaşı ile Samsun’a ayak bastığında başlattığı mücadeleye inanmayanlar vardı, rahmetli Menderes demokrasi bayrağını açtığında ülkemizde böyle bir şeyin olmayacağını düşünenler bulunuyordu, merhum Özal Türkiye’yi kendine güvenen ve dünyada söz sahibi bir ülke haline dönüştürmek için yola çıktığında ona kin besleyenlerin sesi daha çok çıkıyordu. Biz de 17 yıldır ülkemizi muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkartmak için attığımız her adımı Türkiye’ye inanmayan, güvenmeyen, içten içe husumet duyan kesimlere rağmen gerçekleştirdik. Nasıl ki, Gazi Mustafa Kemal 19 Mayıs’ta işgale boyun eğenlere, çareyi mandada arayanlara itibar etmeden sadece Hakk'a ve halka inanarak mücadelesini yürüttüyse biz de aynı şekilde hareket ediyoruz. Kendi ülkesinin tökezlemesinden medet uman dahili bedbahtlara, bütün bunlara rağmen Türkiye’yi dimdik ayakta tutuyor, hedeflerimize doğru ilerliyoruz. Şimdi gençlerimizden bir söz istiyorum, 19 Mayıs ruhunu tıpkı ilk günkü heyecanı ile yaşatmaya var mısınız, 23 Nisan ruhunu o günkü heyecan ve coşku ile sürdürmeye var mısınız, 29 Ekim ilan ettiğimiz cumhuriyetimize ilk değil son devletimiz olduğu bilinci ile sahip çıkmaya var mısınız, uğrunda büyük acılar çektiğimiz, büyük mücadeleler verdiğimiz demokrasimize göçümüz gibi bakmaya var mısınız, 15 Temmuz’da olduğu gibi istiklalimiz ve istikbalimiz uğrunda gerektiğinde canımız pahasına mücadeleye var mısınız, 2023 hedeflerimizi ne pahasına olursa olsun gerçekleştirmeye var mısınız, Türkiye’ye çelme takmaya, önüne engeller koyarak durdurmaya çalışanlara derslerini vermeye var mısınız, Sultan Alparslan’ın, Selehaddin Eyyübi’nin, Ertuğrul Gazi’nin, Fatih’in, Yavuz’un, Abdülhamit Han’ın, Gazi Mustafa Kemal’in izinden giderek maziden atiye kurduğumuz köprüyü ebediyete kadar ayakta tutmaya var mısınız? İşte geleceğimizi emanet ettiğimiz gençlik bu, Asım’ın nesli bu, dosta güven düşmana korku veren gençlik bu” dedi.
“100 yıl geçmiş olmasına rağmen istiklal mücadelemiz asla bitmedi”
Bugün her zamankinden daha ziyade istiklal mücadelesini sahiplenen bir gençlik olduğunu belirten Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu ise, “Cumhuriyetimizi, demokrasimizi, hukuk devletimizi, istiklalimizi geleceğe taşıyacak gençlerimiz her türlü fedakarlığı hak ediyorlar. Biz de bütün varlığımızla gençlerimizin hizmetindeyiz” dedi.
“Etrafımızı çepeçevre saran ateş çemberini kıra kıra Türkiye Cumhuriyeti'nin bekası için ortaya koyduğunuz 2023 vizyonu bugünkü ve yarınki gençlerimizin daha güçlü, daha mutlu ve huzurlu olması için hayati öneme sahiptir. Bizler istiklal meşalesini Samsun’da tutuşturan cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk’ün bize işaret ettiği istikamette aydınlık yarınlara sizin liderliğinizde tam bir emniyet içinde yürümenin mutluluğunu yaşıyoruz” ifadelerini kullandı.
Bakan Kasapoğlu, Bandırma vapurunun izlediği yolu izleyen gençlerin 16 Mayıs günü İstanbul’dan uğurlandığını hatırlatarak, “Bandırma vapuruyla Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının milli mücadele yolunda ilk meşaleyi yakmak için çıktıkları bu yolculuğu tecrübe ettiniz. Onlar Samsun’a ayak bastıktan sonra bu meşale, cumhuriyetimizin kuruluşuna uzanan yolu aydınlatan ışık olmuştur. Memleketin her bir köşesi bu ışıkla aydınlanmış, istikbali için milletimiz bu ışıkla bütün zorlukların üstesinden gelmeyi başarmıştır. Milletimizin umudu, azmi ve bağımsızlık heyecanı, işte bu ışıkla sönmez bir şuura, daimi bir bilince dönüşmüştür. İstanbul’dan Samsun’a gelen ışığı gören Anadolu ile birlikte sömürgeci, işgalci emperyalizme karşı yeryüzünün bütün mazlumları ayağa kalkmıştır. Ve netice olarak, milletimizin imanı ve temiz ruhu işgal ordularının silahlarına gücüne ve bütün imkanlarına galebe çalmıştır. İşte tarihe yön veren, milletimizi kurtuluşa götüren Milli Mücadelenin 100. yılını idrak ediyoruz” diye konuştu.
Milli mücadelenin mayasını Müslüman milletin esarete boyun eğmeyen karakterinin belirlediğini kaydeden Bakan Kasapoğlu, “Bu temiz mayada nasırlı elleriyle geleceğimizi inşa edenlerin alın teri ve bu topraklar için toprağa düşenlerin kanı vardır. Bu harcın mayalanmasında; hayatlarını ortaya koyan asil Mehmetçiğimizin peşi sıra, Mehmet Akif gibi yollara dökülen şairlerimizin, bilginlerimizin, ariflerimizin payı vardır. İstiklal mücadelesine ruh ve mana veren o büyüklerimizi de minnetle şükranla yad ediyoruz. İstikbal mücadelemiz de istiklal mücadelemizin devamı olarak yine Nene Hatunların ve Sütçü İmamların torunlarının omuzlarında yükselecektir. Zira biz biliyoruz ki, bizim bağımsızlık yolculuğumuz, istikbal yürüyüşümüz bitmeyen bir yolculuktur. Sevgili gençler, üzerinden 100 yıl geçmiş olmasına rağmen istiklal mücadelemiz asla bitmedi. Görüyoruz ki, 100 yıl önce bizi boğmaya gelen emperyalistler de hesaplarını kapatmamışlar. Biz de istiklal mücadelemizi durdurmadan bilimle, sanatla, aşkla imanla sürdürüyoruz. 100 yıl önce sizin gibi inançlı, azimli ve kahraman gençlerin yol arkadaşlığı ile başlayan Milli Mücadele sayesinde bu millet yeniden devletine sahip çıktı. Sizler de, 15 Temmuz’da tankların önüne durmak, milli iradeyi canınız pahasına savunmak suretiyle o ecdadın torunu olduğunuzu bütün dünyaya ispatladınız. Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu 2023 vizyonu ve gelecek hedefleri önümüzdeki mihenk taşlarıdır. Gençlerimizi en iyi şekilde geleceğe hazırlamak için ülkemizin bütün imkan ve kaynaklarını seferber etmeye devam ediyoruz. Sağlam bir birikime sahip olmanızı, bilim ve sanat yolunda önünüzdeki her engeli kaldırmayı gaye ediniyoruz” ifadelerini kullandı.
Törene TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Samsun Valisi Osman Kaymak, Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir, milletvekilleri ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Devlet ebed müddet milletin bizatihi kendisidir”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, devletin ebed müddet milletin bizatihi kendisi olduğunu belirterek, “Ne sömürgeciliğin, ne soykırımın, ne zulmün ne de herhangi bir başka utancın bu milletin sicilinde yeri yoktur” dedi.