Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda gerçekleştirilen toplantıda muhtarlara hitap etti. Erdoğan, konuşmasına geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden Türk pop sanatçısı Kayahan’ın vefatı dolayısıyla kendisine Allah’tan rahmet, ailesine ve sevenlerine başsağlığı dileğinde bulunarak başladı. Kayahan’ın bir şarkısında ifade ettiği gibi şu güzel sözlerle daima hatırlanacağını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kayahan’ın ‘Ben Anadolu Çocuğuyum’ şiirinin “Ben Anadolu çocuğuyum. Böyle geldim dünyaya. Pişmanda değilim. Başakları ellerimle büyütürüm. Ben başaklar eğilir, ben eğilmem” şeklindeki sözlerini okudu. Erdoğan, “Bu milletin, bu coğrafyanın kalbinin, yüreğinin sesi, nefesi olan Kayahan’ı bir kez daha rahmetle anıyorum” dedi.
FENERBAHÇE OTOBÜSÜNE SALDIRI
Geçtiğimiz Cumartesi gecesi Fenerbahçe otobüsüne yapılan saldırıyla ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Geçtiğimiz Cumartesi gecesi Fenerbahçe Spor Kulübümüzün kafilesini taşıyan otobüse yapılan silahlı saldırıyı da şiddetle kınadığımı ifade etmek istiyorum. Bu saldırıda yaralanan otobüs şoförümüze Allah’tan acil şifalar diliyorum. Fenerbahçe Spor Kulübü’ne, futbolculara, teknik heyete, taraftarlarımıza ve tüm milletimize geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm spor dalları gibi futbolun da esasının centilmenlik olduğunu ve öyle olması gerektiğini vurguladı. “Şiddetin, hele hele silahlı saldırının olduğu yerde spor bitmiş yerine vandallık gelmiş demektir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
“Futbolu bahane ederek vandallık yapanlar sadece kendi takımlarına değil tüm ülkeye, tüm millete ihanet ettiklerini bilmelidirler. Bu tür hadiselere karşı gerek kulüplerimizin, gerekse tüm ilgili kurumlarımızın gerekli tedbirleri en kısa zamanda alacaklarına ve en etkili şekilde uygulayacaklarına inanıyorum. Bu olayla ilgili de İçişleri Bakanlığımız yoğun bir çalışmayla şuanda zaten kısmi olarak bazı delilleri ele geçirmenin yanında bazı şuanda emarelerde gözaltında ve bunlarla ilgili çalışmalar, değerlendirmeler de devam ediyor.”
Bugün muhtarlar buluşmasının altıncısını gerçekleştirdiklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilk olarak 27 Ocak’ta başlattıkları bu buluşmaları ortalama onar ilden 400’er kişilik gruplar halinde bugüne kadar sürdürdüklerini vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün de Amasya, Bayburt, Gaziantep, Kahramanmaraş, Kilis, Rize, Samsun, Tokat, Trabzon ve Artvin’den gelen 393 muhtarla birlikte olduklarını, bu şekilde devam ederek 50 bin muhtarın tamamıyla Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde bir araya gelmenin arzusu içinde olduklarını belirtti.
"HERKES ARANACAK"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Savcı Mehmet Selim Kiraz’ın şehit edildiği saldırı sonrası adliyelerde sıkılaştırılan güvenlik önemlerini eleştiren avukatları topa tutan Erdoğan, " ’Adliye saraylarına giren tüm insanlar, avukatlar da dahil hepsi aranmalıdır’ dedim. Vakanın olduğu gün de adalet sarayına girerek ’Bizi arayamazsınız’ türü ifadeler kullanmaya başladılar. Bağlı oldukları baro ve barolar da ’Asla buna müsaade etmeyeceğiz’ dedi. ’Yargının susturulması’ dediler. Çok açık söylüyorum evet herkes aranacak, aranmalıdır. Sen avukat mısın, dürüst müsün, tamam niye aranmaktan çekiniyorsun? X-rayden geç, iş olsun bitsin. Vatandaş ne diyor, ’güvenlik güçleri görevini yerine getirmedi’ diyor, ’aramadı’ diyor. Hakikaten öyle. Sahte bir cübbe koltuğunun altında, bir diğerinin elinde şemsiye. İçeri giriyorlar, altı kat yukarı çıkıyorlar" dedi.
"EY BARO BAŞKANI..."
İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal’ı da eleştiren Cumhurbaşkanı, "Ey baro başkanı, sen telefonla görüştün teröristlerle, hangi neticeyi aldın? Hiçbir netice alamadın. Hani senin sözün çok dinleniyordu ya, alsaydın ya bir netice. Bu terörist terörist, bunu bileceksin, bunu göreceksin. Sende bulunduğun makam sebebiyle gazetelere çarşaf çarşaf ilan vererek ürkütemezsin. Senin yaptığın hareketler eski Türkiye’deydi, artık yeni Türkiye var. Sen de bütün avukatları temsil etmiyorsun, yargı oylarının da üçte birini temsil ediyorsun. Adeta yargı adına konuşuyorum havasına da girme" diye konuştu.
O FOTOĞRAFLARI SERVİS EDEN MEDYAYI ELEŞTİRDİ
Bir kısım medyanın savcının rehin alındığı anlara dair fotoğrafları servis ederek vicdana, hakka ve hukuka sığmayan bir tavır gösterdiklerini anlatan Erdoğan, “Batı ülkelerinde böyle bir duruma asla şahit olamazsınız. Bunların kapılarına anında hukuk eliyle kilit vurulur”dedi.
"TERÖRİSTE TERÖRİST DİYEMEYEN..."
Cumhurbaşkanının hedefinde savcının cenaze törenine katılmayan muhalefet ile teröristlere terörist diyemeyenler de vardı. Erdoğan şunları kaydetti:
"Teröriste ‘terörist’ diyemeyen teröristin ortağıdır. Bu eyleme ‘terör eylemi’ diyemeyen herkes terörün açık destekçisidir. Kimi CHP, HDP milletvekillerine bakıyorsunuz, teröriste terörist demedikleri gibi, güvenlik güçlerini suçlayan görüşler sarf ediyorlar. Yani savcımızı öldüren terörist ‘masum’, güvenlik güçleri ise ‘devlet terörü uygulayanlar’...Maalesef şehit olan savcımızın ailesine, başsağlığına gitmeyenlerin teröristlerin ailelerine başsağlığına gittiklerini gördük. Teröristlerden birinin avukat kisvesiyle adalet sarayına girdiği ortaya çıkmışken, ısrarla arama yaptırmadan o binaya girmek isteyenler, bu tip avukatlara da şahit olduk. Sürekli kem küm edenleri, ‘ama’ diyenleri, milli duruş sergileyemeyenleri ibretle takip ettik. Bir milli duruş sergilemek için o gün siyasi partilerin genel başkanlarının Eyüp Sultan Camii’nde birlikte saf tutmaları gerekmez miydi?"