Türkiye’nin ilk halk tarafından seçilmiş Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, toplu açılışları yapmak üzere Samsun’a geldi. Açılış öncesi Cumhuriyet Meydan’nı dolduran binlere seslenen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sözlerine cumhurbaşkanlığı seçiminde kendisine verdiği yüzde 66’lık destek nedeniyle Samsun’a teşekkür ederek başladı.
Erdoğan, toplam yatırım bedeli 471 milyon lira olan 42 eserin resmi açılışını gerçekleştiklerini, Samsun’a 12 yılda 14 milyar 300 milyon lira yatırım yapıldığını kaydeden Erdoğan, “Ben cek cak ile konuşmuyorum. Ben yapılanları anlatıyorum” diye konuştu.
Erdoğan, “Samsun’a 12 yılda 14 milyon 300 milyon lira yatırım yapıldı. Samsun’da 89 yılda 120 km yol yapıldı, biz 12 senede 180 km yol yaptık. Fark bu. Şimdi sıra hızlı tren hattında. Samsun’dan Kırıkkale’ye uzanan hızlı tren etüt proje aşamasına geldi. ‘Cumhurbaşkanları niye konuşuyor’ diyebilirler. 12 yıllık başbakanlığım dönemimde yaptıklarını anlatıyorum” bilgilerine yer verdi.
Erdoğan, “Göreve geldiğimizde 79 sene Türkiye’nin bölünmüş yolu 6 bin 100 km idi. Biz de 17 bin 600 km bölünmüş yol yaptık. Yol medeniyettir. Yolu olmayan ‘ben medeniyim’ diyemez. Kimsenin bunların konuştuğu yok. Bu arabalarla bu yollardan gidip geliyorlar. Şimdi yollar yapıldı, oteller de yükselmeye başladı. Artık buraya turisti de gelecek. Bunları inşallah daha iyi noktaya taşıyacağız. Gazi Mustafa Kemal’in Samsun’a çıkışının 96. yıl dönümü. Biz de 10 Ağustos seçimleri için ilk mitingimizi Samsun’da yapmıştık. Yolumuza buradan çıkmıştık. Demokrasi ve geleceğimiz için çıktığımız bu yolda yüzde 52 oyla doğrudan seçilmiş ilk cumhurbaşkanı şerefini bu kardeşinize verdiniz. Samsun, yeni Türkiye’ye evet mi? ‘Evet’. Samsun yeni anayasaya evet mi? ‘Evet’. Samsun başkanlık sistemine hazır mı? ‘Evet’. Maşallah, ne kadar güzel. İşte bu yolda emin adımlarla yürüyeceğiz” şeklinde konuştu.
“DİYANET ŞİMDİ ERMENİCE KURAN HAZIRLIYOR”
10 Ağustos 2014 yılından sonra artık hiçbir şeyin eskisi gibi yürümeyeceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle devam etti: “Bundan sonra tartışmamız gereken yeni anayasanın ve başkanlık sisteminin içeriği olmalı. Bu konuda Türkiye’nin 2011 seçimlerinde oluşturduğu fikir var. Yeni Türkiye’yi istemeyenler eski Türkiye özlemi ile bir araya geldi. Kim var bunun içinde, bölücü terör örgütü, paralel yapı denen çete var. Milli Güvenlik siyaset belgenin içersine ulusal güvenliğimizi tehdit eden legal görünümlü illegal olarak bu da girdi. Van’a gitmeden önce, Van belediyesi billboardlara oradaki istasyonlara musluklarından kan akan maalesef billboardlar hazırlamıştı. Tabi yüklendik. Bir belediyenin kuruluşu olan su kanalizasyon idaresinin musluklarından kan akıyor. Ben buradan tüm Türkiye’ye sesleniyorum. Benim vatandaşlarım, Türküyle, Kürtüyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Abazasıyla aklınıza kim gelirse 78 milyon artık bu terör örgütünün güdümündeki bu siyasi örgüte 7 Haziran’da cevabını verecek misiniz? Çünkü o musluklardan kan akamaz, o musluklardan berrak su akar. Şimdi o muslukları değiştirmişler. Herhalde ‘puan kaybedeceğiz’ diye anladılar. Şimdi Türkiye’nin birçok kazançlarına saldırıyorlar. Şimdi de milletin inanç değerlerine saldırıyorlar. Bir yerlerden talimat almışçasına aynı kurumlarımıza saldırıyorlar. Şimdi bir tane adayları var, sözde müftü. ‘Şimdi benim partimin dini Zerdüştlük olsa, ben yine oradan adayım’ diyordu. Ben, Diyanet İşleri Başkanlığımızın Kürtçe hazırlamış olduğu Kur’an meailini kürsülerde gösterdim. Bunu Diyanet İşleri’nin başarısı olarak anlattım. Şimdi ne diyor, ‘Diyanet onu 1 tane bastırmış onu da Cumhurbaşkanına göndermiş’ diyor. Diyanet onu 10 bin tane bastırdı. Doğuya, Güneydoğu'ya gönderdi. Şimdi de Ermenice Kur’an hazırlıyor. Şimdi Diyanet İşleri Başkanlığımıza tutturmuşlar arabadan saldırıyorlar. Arabaya ‘1 milyon lira’ dediler aslında o araba 320 bin lira.”
Muhalefet partilerin seçim beyannamelerini eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Seçim beyannamelerine bakın birbirinin kopyası, vaatleri bile aynı, sadece rakamları farklı. Biz bunların foyalarını ortaya döktüğümüzde bizi tehdit ediyorlar. Ne diyorlar ‘sonunuz Menderes gibi olur’ diyorlar. ‘Sonunuz Mursi gibi olur’ diyorlar. Güya bizi Mısır’da Mursi’nin aldığı ceza ile korkutuyorlar. Ben buradan açık ve net sesleneceğim. Biz bu medya gruplarını, paralel örgütlerini iyi biliriz. Biz demokrasi diyoruz, özgürlük diyoruz, istiklal diyoruz. Onların aklında 27 Mayıs var, Sisi var, Esad var. Bunların aklında 27 Mayıs’taki gibi bir cunta darbesiyle işbaşına gelmek var. Bunların aklındaki darbe ile yönetimi ele geçirmek. Sonra da milletin temsilcilerini cezaevlerine doldurup bunları yargılamak var.”
ASGARİ ÜCRET AÇIK ARTTIRMAYA ÇIKTI
Muhalefet partilerinin asgari ücret vaatlerini eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ben cek-caklarla konuşmuyorum. Şimdi kalkmış birisi diyor ki, ‘ben asgari ücreti bin 400’e çıkaracağım’. Öbürü diyor ki, ‘bin 500’e çıkacağım’. Öbürü diyor ki, bin 800, öbürü diyor ki, ‘5 bin’ Asgari ücret açık arttırmaya çıktı. Var mı arttıran? Böyle bir mantık olmaz. Sor bunlara asgari ücreti bile bilmez. Anlamını bilmezler. Öbürü de memur kardeşlerimi aldatıyor. ‘Darda olanlara vereceğim, emekliye vereceğim’ diyorlar. Sen daha önce ey MHP bu ülkede iktidar değil miydin? DSP ile beraber aslında CHP’nin yavrusudur, ANAP üçlü koalisyon yok muydu? Millet size 5 yıllığına görev vermedi mi? Peki, ne için 3,5 yılın sonunda bırakıp kaçtın. Neden kaçtın? Çünkü bunlar Düzce depreminin altında kaldılar.”
“ONLARIN AKLINDA 27 MAYIS VAR, SİSİ VAR, ESED VAR”
“Güya bizi Mısır’da Mursi’nin aldığı ceza ile korkutuyorlar” diyen Erdoğan, “Ben buradan açık ve net sesleneceğim. Her gün sesleneceğim. Biz bu medya gruplarını paralel örgütü gayet iyi biliriz. Gezi olayları sırasında da bizi Mursi’nin akıbetiyle yani darbeyle tehdit etmişlerdi. Şimdi de aynı tehdidi idam cezası talebi üzerinden tekrarlıyorlar. Biz demokrasi diyoruz, özgürlük diyoruz, istiklal diyoruz. Onların aklında 27 Mayıs var, Sisi var, Esed var. Testinin içinde ne varsa dışına da o sızar. Bunların aklında 27 Mayıs’taki bir cunta darbesiyle iş başına gelmek, milletin adamlarını darağacında sallandırmak var. Darbeyle yönetimi ele geçirmek, esma kızımızın şehadeti gibi şehitlerin sayısını artırmak var. Milletin temsilcilerini cezaevine doldurup idamla yargılamak var. Milletimiz de bizde bu tavırların hiçbirine yabancı değiliz. Ülkenin seçilmiş başbakanı alçakça katledilirken, buna alkış tutanları çok iyi biliyoruz. 12 Eylül’de bir sağdan bir soldan diyerek gençler ölüme gönderilirken, titreyerek dar ağacına çıktılar başlığı atanları çok iyi biliyoruz. ‘28 Şubat’ta gerekirse silah kullanırız’ manşetiyle milleti tehdit edenlerin pervasızlıkları daha dün gibi aklımızda. Attıkları ‘411 el kaosa kalktı’ manşetini hatırlamamak mümkün mü? Kim atmıştı bu başlığı? Doğan Medya Grubu. Ey Doğan Medya Grubu, bununla bir yere varamazsın, varamayacaksın da. Bununla kendine yaparsın. Unuttuğunuz bir şey var. Türkiye eski Türkiye değil. Bugün artık milletiyle bütünleşmiş bir devlet var. Menderes’in akıbetini Mursi’nin durumunu örnek göstererek yaptığınız çağrılara cevap umduğunuz yerlerden değil, milletin sinesinden geliyor. Ne diyor milletimiz bunlara? Hadi oradan diyor, yeter söz de karar da milletin diyor” ifadelerini kullandı.
“SALTANATA BAK”
Konuşmasının devamında paralel yapıya yüklenen Erdoğan şöyle konuştu: “Niye gelmiyorsun Pensilvanya’dan? E gel, suçun yoksa gel. Beyefendiye vermişler 400-500 dönüm yer, saltanata bak ya. Hem de Amerika’da. Durmadan da davalar açıyor. Ne kadar da parası var. Bu harcı nereden buluyor? Hale bak. Ve hala bunlara aldanan kardeşlerim var. Ben diyorum ki artık bu aldanmayı bırakın. Biz uluhiyette Allah’tan başka hiçbir güç tanımayız.”
Konuşmanın ardından toplu açılış gerçekleştirildi.