AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, Paris katliamıyla ilgili, her türlü terörist saldırıyı insanlığa karşı işlenmiş bir suç olarak gördüklerini söyledi. Davutoğlu, "Bu canice saldırı bir kez daha gösterdi ki uluslararası toplum teröre karşı ortak ve tavizsiz bir şekilde bir arada olmalı ve ortak bir tavır geliştirmeli" dedi.
Başbakan Davutoğlu, 1 Kasım'da seçilen 317 milletvekili ile AK Parti Genel Merkezi'nde buluştu. Partisinin 26. Dönem milletvekilleri ile ilk kez bir araya geldiği toplantıda konuşan Davutoğlu, "Bu yeni dönemde Allah yolumuzu açık, adımlarımızı sabit, hedeflerimizi daima ulaşılır kılsın. Milletimizin çok şeyler beklediği bir dönemde yine milletimizi temsilen TBMM çatısı altında görev alacak her arkadaşımı, her milletvekili kardeşimi tek tek tebrik ediyorum ve başarılar diliyorum. 26. Dönem'in hem parlamentomuza hem ülkemize hem milletimize hayırlar ve bereketler getirmesini cenab-ı haktan niyaz ediyorum" dedi.
PARİS KATLİAMI
Geçtiğimiz Cuma günü Paris'te 132 kişinin hayatını kaybettiği ve çok sayıda kişinin yaralandığı terör saldırılarını hatırlatan Davutoğlu, "Bu menfur saldırıyı gerçekleştirenlerin buradan bir kez daha lanetliyorum. Saldırıda hayatını kaybedenlerin yakınlarına ve tüm Fransız halkına taziyelerimi sunuyorum. Bu çerçevede kaybettiğimiz Elif Doğan kardeşimize Allah'tan rahmet, ailesine ve dostlarına sabır ve baş sağlığı diliyorum" diye konuştu.
Başbakan Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Biz her türlü terörist saldırıyı insanlığa karşı işlenmiş bir suç olarak görüyor ve mahkum ediyoruz. Bu canice saldırı bir kez daha gösterdi ki uluslararası toplum teröre karşı ortak ve tavizsiz bir şekilde bir arada olmalı ve ortak bir tavır geliştirmelidir. Teröre karşı mücadelede güçlü siyasi irademizi bir kez daha vurgulamak istiyorum. Türkiye, dünyanın neresinde olursa olsun ve hangi gerekçeyle gerçekleştiriliyor olursa olsun her türlü terör karşı mücadelede ortak tavır alma konusunda her zaman ilkeli bir tutum sergilemiştir. Bundan sonra da bu ilkemizden hiçbir şekilde taviz vermeyeceğiz."
1 KASIM SEÇİMLERİ
"1 Kasım'da milletimizin bir kez daha büyük bir teveccühüne mazhar olduk ve seçimden tarihi bir zaferle çıktık" diyen Davutoğlu, "Bu sonuçla milletimiz Türkiye'yi yönetme görevini bir kere daha AK Parti kadrolarına vermiş oldu. Allah bizi bu aziz millete karşı mahcup etmesin, yardımını bizden esirgemesin. 1 Kasım, Türkiye için, gönül coğrafyamız için hatta dünya için örnek olabilecek tarihi bir seçim oldu. Bu süreçte AK Parti her zamanki vakur çizgisini hiç bozmadan, çok tutarlı, çok olgun bir siyaset ortaya koydu. Bütün AK Partilileri, bütün dava arkadaşlarımızı, teşkilatımızın her kademesindeki bütün kardeşlerimi canı gönülden tebrik ediyorum. Zaferimiz mübarek olsun" ifadelerini kullandı.
14 başarılı yılın ardından "ilk günkü aşkla, heyecanla ve kararlılıkla" bir kere daha yola çıktıklarını belirten Davutoğlu, "Türkiye'ye hizmet yolunda adeta yeni bir sayfa açıyoruz. Türkiye'nin geleceğine imza atacak siyasi kadro burada. Bu tarihi görev sizlerin, her birinizin omuzlarında. Her birinize ayrı ayrı inanıyor ve güveniyorum. Önümüzde Türkiye'yi büyük hedeflere taşıyacağımız uzun bir yol var. Yol ne kadar uzunsa bizim adımlarımız o kadar sabit ve kuvvetli olacaktır" dedi.
"KURUCU İLKELERİMİZ, AK PARTİ HAREKETİNİN VAZGEÇİLMEZ İLKELERİDİR"
Millete hizmet yolculuğunun 14 Ağustos 2001'de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde AK Parti'nin kuruluşuyla başladığını hatırlatan Davutoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
"Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın o gün milletimize açıkladığı ilkeler, kurucu ilkelerimiz, bugün de AK Parti hareketinin vazgeçilmez ilkeleridir. Eğer biz bu yolun herhangi bir aşamasında kısa dönemli, küçük hesaplar içine girmiş olsaydık hareketimizi bugün geldiği parlak noktaya getiremezdik. Küçük hesaplarla yola çıkanlar büyük davaların ağır yükünü omuzlarında taşıyamazlar. Küçük hesaplar büyük yürekleri geleceğe intikal edecek hedefler doğrultusuna harekete geçiremezler. Küçük hesapları siyasete alet edenler geçmişte birçok siyasi harekette yaşandı. Siyasi hayatına çok iyi bir başlangıç yaptıkları halde kısa zamanda hızını, enerjisini, en önemlisi de ahlaki özünü kaybeden birçok siyasi hareket bugün sadece adlarıyla anılıyor. Bu anlamda AK Parti'nin 14 yıllık serüveni sadece başarının değil istikrarın, tutarlılığın, kararlılığın ve doğru bir istikametin, sırat-ı müstakimin hikayesidir. AK Parti kurulduğu günden bu yana girdiği bütün seçimlerden rakiplerine büyük fark atarak, açık ara birinci parti olarak çıktı. Yine bu süre içinde ilkelerimizden en ufak bir sapma olmadan 4 yasama dönemi geçirdik. Her dönemde çok büyük başarılara imza attık. Hem siyasi hem ekonomik olarak Türkiye bu dönemde tarihi kazanımlar elde etti."
"14 YILLIK GEÇMİŞİMİZLE BİR TARİH YAZDIK"
AK Parti'nin 3 Kasım 2002'de ilk kez milletin teveccühüyle iktidar görevini üstlendiğini ve 22. Dönem Yasama Dönemi faaliyetine başladığını anımsatan Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Siyasi ve ekonomik anlamda derin krizlerin yaşandığı adeta felaketin eşiğine gelmiş bir ülkenin yönetimini devraldık. 2003-2006 yılları arasında Avrupa Birliği (AB), Irak Savaşı ve Kıbrıs Müzakereleri sürecinde çok çetin sınavlarla karşı karşıya kaldık. 28 Mart 2004'te yapılan ilk mahalli seçimlerde büyük bir başarı gösterdik. Bunları zikretme sebebim, hafızası kuvvetli olmayan, geçmişte yaşadıklarını geleceğe bir ışık gibi taşıyamayan siyasi hareketler kalıcı olamazlar. Bizler 14 yıllık geçmişimizde bir tarih yazdık. Bu tarihi her bir milletvekili arkadaşım, özellikle yeni milletvekili arkadaşlarımızın zihninde hiç silinmeyecek bir hatıra ve bir ders olarak muhafaza etmeleri lazım. O dönemlerde, 22. Dönem'de bir yandan Türkiye'yi her alanda kalkındıracak, geliştirecek, büyütecek adımları atarken diğer yandan da demokrasi mücadelemizi sürdürdük. 27 Nisan 2007'de çok büyük bir sınavla karşı karşıya kaldı yasama dönemi. Tarihe E-Muhtıra olarak geçen yeni bir vesayet girişimiyle karşı karşıya kaldık. AK Parti milleti hiçe sayan bu girişime karşı hür bir sesle tavrını koydu ve gerçek anlamda demokrasiyi inşa eden bir hareket olduğunu ispat etti. Böylece 27 Mayıs'ta, 12 Eylül'de, 12 Mart'ta, 28 Şubat'ta yapılamayan yapılmış, vesayete karşı demokrasinin gücü gösterilmiş oldu."
"MİLLETİMİZ VESAYETÇİ AKTÖRLERE UNUTULMAYACAK BİR DEMOKRASİ DERSİ VERDİ"
Davutoğlu, AK Parti'nin bu şartlar altında Cumhurbaşkanlığı Seçimleri üzerinden harekete geçen vesayetçi aktörlere karşı milleti hakem kılmak üzere seçim kararı aldığını ve 22 Temmuz 2007 Genel Seçimleri'yle yeni bir yasama dönemine adım atıldığını belirtti.
Milletin seçimlerde AK Parti'ye büyük bir teveccüh göstererek vesayetçi aktörlere unutulmayacak bir demokrasi dersi verdiğini dile getiren Davutoğlu, şunları söyledi:
"Cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki düğümü milletimiz çözdü ve Sayın Abdullah Gül'ü Türkiye Cumhuriyeti'nin 11. Cumhurbaşkanı olarak seçme bahtiyarlığını gösterdi. 23. Yasama Dönemi'nde Cumhurbaşkanlığı Seçimi'nin yeniden ülkenin istikrarını bozacak şekilde bir krize dönüşme ihtimalini ortadan kaldırmak için bir anayasal düzenlemeyi gerçekleştirdik. Hamd olsun 12. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın halkın doğrudan oylarıyla Cumhurbaşkanı seçilmesini sağlayacak bir düzenlemeyle anayasa referandumunu gerçekleştirdik. Yeni Anayasa yazımı ve hak ihlallerinin ortadan kaldırılması için gösterdiğimiz kararlılık, vesayetin son kalıntılarının partimize kapatma davası açmasıyla karşılık buldu. Dolayısıyla 22. Dönem kurucu bir dönemdi. Zor şartlarda, darbe söylentileri altında 23. Dönem altın harflerle geçecek bir şekilde demokrasiye damgasını vurmuş oldu. 23. Dönem'de görev yapan bütün arkadaşlarımı saygıyla, hürmetle selamlıyorum. Eğer o yasama döneminde 23. Dönem grubumuz, 27 Nisan E-Muhtırası karşısında dimdik ayakta durmamış olsaydı, Cumhurbaşkanlığı'nın AK Parti kadrolarından seçilmesini engelleyenlere karşı 'Bu yüce makamı ancak millet iradesi karar verir ve doldurur' deme cesaretini göstermemiş olsaydı bugün biz bu sıralarda oturmuyor olabilirdik."
"KISA ZAMANDA ÇOK OLUMLU YOL ALDIK VE AKAN KANI DURDURDUK"
23. Dönem'in o anlamda Anayasa referandumuyla çok iyi bir başlangıç yaptığını ama hemen arkasından parti kapatma davasıyla karşı karşıya kaldığını anlatan Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Ama kararlığımızı bozamadılar, cesaretimizi kıramadılar, bizi millete hizmet yolundan alıkoyamadılar, alıkoyamazlar, alıkoyamayacaklar. Bir yandan terörle mücadelemizi kararlılıkla sürdürürken bir yandan bu topraklarda kardeşliği yeniden güçlü bir şekilde tesis etmek için 'Milli, Birlik ve Kardeşlik Projesi'ni devreye soktuk. Bu süreçte kısa zamanda çok olumlu yol aldık ve akan kanı durdurduk. 2008 yılının son aylarından itibaren bütün dünyada ağır bir ekonomik kriz yaşandı. Hala etkilerini gösteren bu ekonomik krizden Türkiye yine 23. Dönem Milletvekillerimizin, o dönem ki hükümetlerimizin çabalarıyla aştık ve Türkiye, Cumhurbaşkanımızın o günkü tabiriyle ekonomik kriz Türkiye'ye teğet deyip geçti. Milletin duasıyla hareket edenler bütün krizler karşısında dimdik dururlar, ekonomik ve siyasi krizleri çözme iradesi gösterirler. Bu süreçte başarılı bir yönetim anlayışıyla istikrarımızı korumayı başardık. Dünyanın dev ekonomilerinin ağır sarsıntılar ve iflaslar yaşadığı bir dönemde Türkiye krizden büyük bir hasar almadan çıktı. Yine de küresel kriz şartlarında ülkemize yansıyan bir takım olumsuzluklar sebebiyle 29 Mart 2009 seçimlerinden küçük bir düşüş yaşadık."