Herkes birbirine saygı duyabilmeli, açılacaksa da açılmalı. Bunlardan çekindiğim için, 'mahrem kalsın' dediğimden değil bu ama ola ki mahrem kalan şey de söyleyebilirdim.' dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Şanlıurfa’da 48 kanalın ortak yayınladığı canlı yayın programında konuştu. Kemal Kılıçdaroğlu ile yaptığı görüşme sonrası dile gelen iddialar hakkında konuşan Davutoğlu; "CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile 7 Haziran seçimleri sonrasında gerçekleştirdikleri hükümet görüşmelerinde medeni bir ilişki kurduk. Ben de umutluydum ama ülkeyi ilgilendiren terörle ilgili bir olayda, gelin baş başa görüşelim, liderlerin hepsini o zaman çağırdım. Demirtaş katil ilan ettiği için devleti de bizi de, görüşecek zemin yoktu, Bahçeli gelmedi. Sayın Kılıçdaroğlu geldi, güzel de görüşme yaptığımı varsayıyordum, çıktı görüşmede terörle alakalı ne yoksa onları gündeme getirdi, sonra da içeride konuşulanları açıklarsam Davutoğlu zor durumda kalır dedi. Şimdi burada tahammül edemeyen kim, ötekileştiren kim? Niye zor durumda kalacakmışım? Bir devlet sırrını sizle paylaşmışsak ya bu sırra hürmet edeceksin ve açmayacaksın ya da açtıysan sonuna kadar aç. Günlerdir söylüyorum. Neyse benim zor durumda kalacağım şey, aç.” dedi.
SIR OLAN SIR KALMALI
Sır olan sır kalabilmesi gerektiğini belirten Davutoğlu, “Devlet adamları arasında mahrem olan mahrem kalabilmeli. Herkes birbirine saygı duyabilmeli, açılacaksa da açılmalı. Bunlardan çekindiğim için, 'mahrem kalsın' dediğimden değil bu ama ola ki mahrem kalan şey de söyleyebilirdim. Söyleyemez miyiz? O zaman bizim konuşmamızın ne anlamı var, birbirimize güvenmeyeceksek? Şunları ama siz bilin de kamuoyu şimdi bilmesin veya ola ki bunların bilinmesi suretiyle bazıları firar edeceklerse, bunlar burada mahfuz kalsın dediğimizde bunun ne yanlışı var? Demek ki Sayın Kılıçdaroğlu hiç bir MGK toplantısına katılmadı şu ana kadar görevi gereği, hükümette görev almadığı için ama MGK Toplantısı'na katılsa devlet sırrı olması gerekirken, MGK toplantılarında bazen bakanlar arasında farklı görüşleri serdedebiliriz, MGK toplantılarına katılsa birkaç gün sonra dışarı çıkıp, ben MGK toplantılarında duyduklarımı söylesem, şunlar zor durumda kalacak' diyecek. Böyle şey olur mu? Dolayısıyla herkes iğneyi kendisine çuvaldızı başkasına batırması lazım." şeklinde konuştu.
Program devam ederken canlı yayın odasına kedi girdi. Başbakan Ahmet Davutoğlu kediyi görünce şu ifadelere yer verdi:
"Aramızdan kedi geçti, kara kedi değil. Doğallığı yansıtıyor"
MİTİNGDE BOMBA İDDİASI
Paralel yapının, Şanlıurfa mitingi öncesinde, sosyal paylaşım sitesi Twitter üzerinden "mitingde bomba patlayacak" şeklinde söylentiler yaydığını, buna rağmen halkın mitinge yoğun ilgi gösterdiğini aktaran Davutoğlu,"Bir takım söylentiler yayıldı, malum twitter hesaplardan, 'Şanlıurfa'da benim mitingim esnasında bir bomba patlayacağı, saldırı yapılacağı" şeklinde. Ben miting öncesinde veya esnasında bunu zikretmedim ama hepiniz biliyorsunuz, basına da yansıyan bir o malum twitter hesabından. Bu tür şeyi, 'kara gün, akbaba' gibi, bütün bu kara haberleri önceden vermekle maruf bir twitter hesabı, paralel yapının, adını zikretmeyeyim. Hepinizin bildiği felaket tellalı, akbaba, yani ülkenin üzerine kara kabus çökse, bundan memnun olacaklar. Bugün mitingde bomba patlamış olsa muhtemelen memnun olacaklardı, 'dediğimiz çıktı' diye. Fuat Avni diye bilinen şey. Başka yerlere dikkat çekilmesin diye söylüyorum. Şanlıurfa'yı, bizim Kayseri mitingini adres gösterip, buralarda bombalar patlayacak, diye. Elhamdülillah ilk Kayserililer buna itibar etmedi. Çok güzel miting yaptık şimdi Şanlıurfalılar buna itibar etmedi. 10 binlerce Şanlıurfalı meydanda toplandı. Yani tam da böyle bir kulaktan kulağa, Kayseri'de bile sokak aralarında bunu yaymışlar ki 'mitinge katılım az olsun' diye. Şanlıurfa ve Kayseri'de muhteşemdi mitingimiz. Burada da heyecanlı, coşkulu miting yaptık. Dolaylısıyla halkımızın bu anlamda bizi sahiplenmesi ve aslında bu ülkenin birliğini, beraberliğini sahiplenmesi bakımından bugünkü miting anlamlıydı." ifadelerini kullandı.
RİSKLERE RAĞMEN MİTİNGLERE DEVAM EDİYORUZ
Bir takım risklere rağmen mitinglere devam ettiklerini söyleyen ve hayatın akışının normalleşmesi lazım diyen Davutoğlu,”"Terör bu akışı bozmaya çalışıyor. Vatandaşlarımızın, kardeşlerimizin, meydanlarda bugün omuz omuza duranların arasında Türk de vardı Kürt de vardı Arap da vardı, Zaza da vardı, ben biliyorum, ilçelerden simalardan. Dolayısıyla çok güzel bir atmosfer vardı. Ben bütün Şanlıurfalılara özellikle bu fısıltılara, felaket tellallığına itibar etmedikleri için teşekkür ediyorum. Ötekileştirme meselesine gelince, bakınız bir yılı geçti, 1 yıl 2 ay oldu, ağzımdan ya da yazdığım herhangi bir şeyden bir kez dahi Türkiye'de kutuplaştırıcı, karşılıklı ötekileştirmeye dayalı bir tek söz duydularsa her türlü hesabı vermeye hazırım." dedi.
KILIÇDAROĞLU’NA YÜKLENDİ
Kılıçdaroğlu’nun blok siyasetinden bahsettiğini fakat AK Parti ile bunu asla yapmayacağını söylediğini ifade eden Davutoğlu, “Blok siyasetinden bahseden Sayın Kılıçdaroğlu'ydu. AK Parti ile asla diyen Demirtaş'tı. Daha 8 Haziran günü, hiçbir şekilde koalisyona girmeyeceğiz, görüşmeyeceğiz diyen, hükümet olmayacağız anlamında, görüşmeyeceğiz diyen Sayın Bahçeli. AK Parti'ye, bu anlamda suçlayıcı bir şey geldi mi? Hayır. Biz bir mayayız, yani bu ülkenin mayası. Herhangi bir siyasetin tutabilmesi için onun mayasının o öze mahiyet vermesi lazım. O anlamda biz her türlü ötekileştirmeye karşıyız. Herhangi bir vatandaşımız diyelim, gayri Müslim vatandaş, bir Musevi vatandaş, bir Hristiyan vatandaş ben inandığım değerler sebebiyle şu baskıya uğradım diyorsa ben buradayım. Gelip hesap sorsun anlatırız, şey yaparız” dedi.
KİMSEYİ ÖTEKİLEŞTİRMEDİK
Kürt vatandaşların kimlikleri dolayısıyla bir baskıya, bir tahkire bir tahfif alınmaya muhatap kalmışlarsa burada olduklarını belirten Davutoğlu, ”Alevi vatandaşlarımız, çok sayıda Alevi kanaat önderiyle bir araya geldim. Her hangi bir şekilde onlara dönük gönül kırıcı, canlarını bu anlamda yakıcı bir söz sadır olursa işte Muharrem ayındayız biz o sözden haya ederiz. Hiç kimseye bu anlamda ötekileştirici nazarla bakılmadı, bakılmaz. Siyasi görüş ayrılıkları olur ama bu görüş ayrılıklarını bir katı tutuma dönüştürmemek lazım. Buna mukabil bizim hakkımızda ne denildiğine bakın. Sayın Cumhurbaşkanımız hakkında ne kadar hakaret edildiğine, ailelerin nasıl karıştırıldığına, benim hakkımda görevimi ifa ettiğim esnasında ne kadar hakarete maruz kaldığıma hepiniz bir bakın. Yani bunu söyleyenlerin biraz da bir öz eleştiri yapmaları lazım." ifadelerini kullandı.