Saldırının hedefinin bizzat Türkiye olduğunu ifade eden Davutoğlu, teröre karşı ortak mücadele çağrısı da yaparak, "Bütün parti liderlerine gün bugündür diyorum. Hangi terör örgütü Türkiye’yi hedef almışsa işte meydan bu meydandır. Siyaset, hikmet bugünlerde belli olur. Olumlu bir cevap almamız halinde terör örgütlerine karşı deklarasyonu imzalayacağız. Ümit ederim ki bu çağrımız karşılıksız kalmaz" ifadelerini kullandı.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Şanlıurfa Suruç’ta yaşanan saldırıya ilişkin Başbakanlık Çankaya Köşkü'nde düzenlediği basın toplantısında, Suruç’ta yaşanan terör saldırısını “vahşice” olarak değerlendirdi.
Aynı gün içerisinde Suruç’ta ve Adıyaman’da yaşanan terör saldırılarında 30 vatandaşımızın hayatını kaybettiğini ve 1 askerimizin şehit olduğunu belirten Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Ülke olarak, huzurlu bir bayramı idrak etmenin hemen sonrasında bugün son derece hüzün verici iki terör saldırısı ile karşı karşıya kaldık. Bu sabah Suruç’ta basın açıklaması yapan gruba karşı 11.50 civarında bir terör saldırısı gerçekleşti, öğleden sonrada 15.30 civarında arama tarama faaliyeti yapan askerlerimize yönelik terör saldırısı oldu. Suruç’ta 30 vatandaşımızı kaybettik, Adıyaman’da ise 1 askerimizi şehit verdik. Hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza ve askerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Ailelerine tek tek taziyelerimizi sunuyorum. Bu askerimiz ve bu vatandaşlarımız coşkulu bir bayram geçirmiş olmanın sevincini yaşarken, bugün bu ailelerin ocağına düşmüş olan acı, bütün milletimizin ocağına düşmüş acıdır. Her birimiz bunu yürekten hissettik, bayram sevincini yaşayamaz hale geldik” dedi.
Saat 11.50 civarında Suruç’ta bir grubun basın açıklaması yaptığı esnada yaşanan patlamada 30 vatandaşın hayatını kaybettiğini kaydeden Başbakan Davutoğlu, “30 vatandaşımızı kaybettik, 104 vatandaşımız yaralandı. Yaralılardan 74 tanesi hastaneye intikal edecek şekilde yaralıydı. Hastaneye intikal eden yaralımızdan 31 tanesi taburcu edildi, 43 tanesi hastanede, 10’u ameliyat halinde, 9’u da yoğun bakımda. 12.02’de ilk ambulans çağrısı alınır alınmaz, 12.17, 12.18 civarında hastaneye ambulanslarımız intikal etti, 33 ambulansımız, 3 helikopter ambulansımız ve 1 uçak ambulansımız, 4 UMKE aracımızla yaralılarımıza ulaşmak için yoğun çaba sarf ettik. Şu anda ambulans helikopterlerimiz 1 yaralıyı Diyarbakır’a, 1 yaralıyı da Malatya’ya intikal ettiriyorlar. Bir taraftan olayın seyri bakımından gerekli çalışmalar yürütülürken, diğer taraftan vatandaşlarımıza ulaşarak mümkün olduğunca yaralarımızı hafifletebilmek için hastalarımıza yardımda bulunmaya çaba sarf edildi. Olayı duyar duymaz Başbakanlık’ta bir kriz masası oluşturuldu. 3 Bakanımız olay mahalline intikal ettiler. Genel Başkan Yardımcılarımız ve milletvekillerimiz olay yerinde halkımızla birlikte bu olaya net tavrımızı göstermek için bulunuyorlar” diye konuştu.
Olayla ilgili her türlü soruşturma başlatıldığını, olayın oluş sebebinin açık bir terör olayı ve büyük ihtimal ile canlı bomba yöntemi ile gerçekleştiğini kaydeden Başbakan Davutoğlu, “Vahşice, lanet ettiğimiz, sadece lanet etmekle kalmayıp bu anlamda sorumlularını bulup, cezalandırma iradesine sahip olduğumuz bir terör olayı ile karşı karşıyayız. Gerek Suruç’ta söz konusu olan saldırı, gerekse Adıyaman’da askerlerimize yönelik saldırı ve birçok sabotaj eyleminde bulunan terör örgütlerinin mahiyeti ne olursa olsun, hedefleri ne olursa olsun, hepsinin hedefi Türkiye’dir. Bu saldırı Türkiye’yedir, Türkiye’nin huzuruna, Türkiye’nin demokrasisine ve Türkiye’deki kamu düzenine ve halkımızın huzur ve refahınadır. Saldırıyı sadece şu veya bu toplum kesimine yönelik olarak yorumlamayı doğru olarak görmüyorum, bu saldırı hepimizedir. Saldırı karşısında da bütün bir halkın omuz omuza, aynı yönde güçlü bir irade sergilemesi önem taşıyor. Saldırının zamanlamasına bakıldığında, bayram sonrasında Türkiye’de çevre ülkelerin hiçbirisinde görülmemiş olan, çok sağlıklı bir demokrasinin işareti olarak 7 Haziran seçimlerinin sonrasında ortaya çıkan tablo çerçevesinde bir çalışma yürütülecekken, hükümet ortaklık faaliyetleri başlamışken, bu saldırıların yapılmış olması, saldırının bütün bir ülkeye dönük olduğunun açık olarak göstermiştir. Kim nerede yapmış olursa olsun, amacı ne olursa olsun, bütün terör örgütlerine karşı ortak bir tutum sergilemenin tam vaktidir. Başka ülkelerde, DEAŞ’ın Paris’te saldırısı olduğunda nasıl birliktelik olmuşsa ve kimse kimseyi suçlamadan omuz omuza gelmişlerse burada da soruşturmalarımızın büyük oranda istikameti DEAŞ saldırısı yönünde olduğu için söylüyorum, bu saldırı karşısında da bütün bir toplumun, herkesin omuz omuza vermesi gereken, sorumlu tutum takınması gereken bir andayız. Tarih herkesin aldığı tutum ile yargısını verir. Biz açık bir şekilde Türkiye’ye dönük olduğunu söylüyoruz. Bu saldırıyı kimler yapmışsa, nasıl planlamışlarsa onlara karşı bütün Türkiye’nin omuz omuza mücadele etme kararlılığını göstermesi kanaatindeyiz” şeklinde konuştu.