Defineciler, birçok tarihi eseri yok etmeye devam ediyor. Son zamanlarda Frig eserleri de definecilerin gözdesi haline geldi. Friglerin eserlerinde define arayanlar, bir tarihinde yok olmasına sebep veriyorlar. Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Eskiçağ Tarihi Anabilim Dalı Doç. Dr. Hakan Sivas, Yazılıkaya Anıtı önünde Frig eserlerinin öneminden bahsederek, bu tarih kokan anıtların korunmasının gerekliliğine vurgu yaptı.
"Yazılıkaya platosu Frigler için kutsal olan bir başka kent"
Frig dönemi ile ilgili olarak bilgiler veren Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Eskiçağ Tarihi Anabilim Dalı Doç. Dr. Hakan Sivas, anıtların önünde Friglerin tören düzenlediğinden bahsetti. Friglerde her yıl baharın gelişinin kutlandığına dikkat çeken Sivas, "Anıt üzerinde yazısı geçen ‘Midai’ kelimesinden dolayı ‘Midas Anıtı’ olarak adlandırılıyor. Bu anıt Frigler’in kaya üzerine yonttukları en anıtsal fasat, bir kült anıtı. Bu anıtın önünde Frigler, Mart ayında büyük törenler düzenlemişler. Her yıl baharın gelişi bu anıtın önünde büyük törenlerle kutlanmış. Bu törenlere Frigler’in kralları, Kral Gordios ve özellikle ünlü Kral Midas’ın katılmış olduğunu biliyoruz. Frigler Trakya’dan M.Ö. 1200 yıllarında Anadolu’ya gelmiş bir Trak kavmi. Ancak Anadolu’ya geldikten sonra burayı yurt edinmişler ve burada çok çeşitli kentler kurmuşlar. En önemli kentlerinin biz ‘Gordion’ olduğunu biliyoruz. Frigler için kutsal olan bir başka kentte burası, yani Yazılıkaya platosu. Buraya Midas kenti ya da Midas şehri deniliyor. Etrafında pek çok kaya anıtı bulunuyor. Bunların içinde en önemlisi Midas Anıtı. Ancak bunun yanında ‘Bitmemiş Anıt’ gibi başka bir anıtın da varlığını biliyoruz" dedi.
"Bunları insan tahribatından korumak lazım"
Bu tarihi vadilerde bulunan anıtların defineciler tarafından yok edilemeye çalışıldığını, bu yüzden eserlerin daha fazla korunmasının şart olduğuna değinen Sivas, "Eskişehir’deki anıtların yanı sıra Afyonkarahisar ve Kütahya’da da anıtların olduğunu biliyoruz. Özellikle Afyonkarahisar’da çok sayıda Frig Kaya anıtının ve mezarının olduğunu söyleyebiliriz. Ancak bu anıtlardan özellikle Maltaş Anıtı’nın yakınındaki Kumcaboğaz Kapıkaya Anıtı’nın çok yakın zamanda, bundan 3 sene kadar önce tahrip edildiğini öğrendik. Anıtın şu an yerinde yeller esiyor, anıtı tamamen define bulacağız diye tahrip etmişler. Bunun yanı sıra Afyonkarahisar’da bulunan Aslankaya Anıtı, Büyük Kapıkaya Anıtı ve Küçük Kapıkaya Anıtı da define arayıcıları tarafından tahribata uğratılmış durumda. Kütahya’da Deliktaş Kalesi’nde bir niş vardı. Bu nişin içerisinde bir tanrıça kabartması vardı. Bu tanrıça kabartmasının da yok edildiğini üzülerek gördük. Bunun gibi örnekleri çoğaltmak mümkün. Altarlar, nişler ve kaya anıtları gün geçtikçe tahrip oluyorlar. Bunları insan tahribatından korumak için gerekli önlemleri almak lazım" şeklinde konuştu.
"Frigceyi okuyabiliyoruz ancak anlamını bilemiyoruz"
Friglerin anıt üzerine yazdıkları yazıların anlamlarının bilinmediği belirten Sivas, konuşmasını şu şekilde devam ettirdi; "Frigler, Fenike alfabesinden aldıkları bir alfabe kullanıyorlar. 20 harften oluşan bir alfabeleri var. Bu alfabe ile yazı yazıyorlar. Yunanca harflerin Frigler’den Yunanistan’a geçtiği düşünülüyor. Günümüze kadar 50 tane kadar yazıt ortaya çıkarılmış, günümüze kadar da okunulamamış. Okunamamasının sebebi ise, eski bir yazının okunabilmesi için mutlaka çift dilli bir yazıtın olması gerekiyor. Günümüze kadar böyle bir çift dilli yazıtta bulunamadı. O yüzden de biz Frigceyi okuyabiliyoruz, ancak anlamını bilemiyoruz. Frigler önemli bir toplum. Demir Çağın en önemli toplumlarından biri Anadolu için. O yüzden Frig anıtlarının, özellikle kaya anıtlarının korunması gerekiyor."