Sevgili Çarşambalı hemşerilerim size her hafta yazmaktan mutluluk duyuyorum.
Siyasette değişim diyoruz gerçekten her gün bir şeyler değişiyor, ama bazıları olumlu bazıları olumsuz yönde adaylar açılandı. Listeler tamam partiler seçim atmosferine girdiler. AK Partiye baktığımızda yüz aliyle yakın vekil isti rate çekildiler. Bunlara kimileri tavsiye diyor ama bana kalırsa bu bir nöbet değişimidir. Bu kadar değişim yapıldı. Ama hiç kimse sesini çıkarmadı. Herkes dediği bir şey var biz AK Partinin oylarında artış olmuştur. Anlayış birlik ve beraberliğin bozulmadığı bir anlayış buda beraberinde hizmeti getiriyor. Onun içinde iki bin yirmi üç hedeflerini gerçekleştirmede büyük Türkiye sevdasında yollarına devam ediyorlar. Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Avrupa Parlamentosundaki konuşmasında onlara der veriyor. Sayın ulu önder atamızdan sonra bu konferanslarda konuşan ilk Başbakan halkımızda bununla gurur duyuyor. Birde sayın atamızın kurduğu ilk demokrasiye geçiş süresini başlatan kendi içinden Demokrat Partiyi çıkaran cumhuriyet Halk Partisine bakalım bu parti bizim ilk siyasi hareketin başlangıcı olan partimiz ama yıllardan beri güçlü bir iktidara gelemediler. Acaba eksiklik neydi? Neyi yapamadılar da bu halkın desteğini alamadılar. Bence bu demokrasinin Türkiye’de adımlarını atan büyük atamız Mustafa Kemal yaptıkları müthiş devrimlerden sonra hiçbir devrim yapılmadı. Hala daha sayın atamızın yaptıklarıyla yola devam ediyorlar. Oysa sene 2001 çok projelerin hayata geçmesi lazımdı. Eksiklerden bir bugün baktığımızda Sayın Kemal Kılıçdaroğlu Altı yüz lira Maaş diyor. Bu bence de yanlış o zaman 25 sene çalışan bir bağ-kur emeklisi şunu çiftçi emeklisi şunu demez mi, “bende hiç ödemeseydim de paramı biriktirseydim şimdi nasıl olsa devletim bana maaş bağlıyor” halkımıza maaş değil de bu insanlara iş sahası açmak gerek. Çalışıp ta emeğinin karşılığını alarak daha mutlu ve huzurlu olur birde seçimde çıkan listeler sonucu görüyoruz ki hemen çatlaklar meydana geldi. Sıralarını beğenmeyen CHP’li kardeşlerimiz istifalar etmeye başladılar. İşte AK Partide böyle bir şeyler olmazken bunlar CHP’de oluyor. Bu da ister istemez sandığa yansıyor. Bizler halkımıza sohbetlerimizde AK Partiye de soruyoruz CHP’yi de soruyoruz. Aldığımız cevaplar şu yönde oluyor. Hep ilkleri AK Parti yapıyor diyorlar. Cumhuriyet Halk Partisi biraz ilk projelerde sıkıntısı var oysa bu parti 1923’lerden sonra hep ilklere devrimlere imza atmıştı. Biraz sıkıntısı bu yönde var diyorlar. Bizler de halkımızdan aldığımız görüşleri sizlere yansıtıyoruz. Bir de bu ceza evinde olanları da dışarıya çıkarmaya çalışıyorlar. Bizler bunları anlamış değiliz. Oysa Türkiye’de Cumhuriyet Halk Partisine hizmet edecek o kadar donanımlı insanlar var ki içeridekilerin aday olmasını anlamış değiliz diyorlar. Bir de bunlardan birinci sırada Zonguldak’tan aday gösterilen Mehmet Haberal. Doktorların yerinden bile kalkamaz dedikleri ama televizyonlarda hastane odasında volta atarak Türk milletiyle dalga geçer gibi hareketler yaparak. Bunlarda bizim ağrımıza gidiyor diyorlar. Biz de halkımıza soruyoruz. CHP ye oy verir misiniz diyoruz. Eğer bunlar olmasaydı tabii ki verirdik bu ülke CHP’siz olmaz bizler CHP’yi her zaman bu ülkeyi yönetmesini istiyoruz ama onları da bizlere siyasi anlamda bizleri inandırması lazım. Değerli hemşerilerim bizler sizlerin sözcüsüyüz. Bizlere de derseler onları söylüyoruz. Birde çok sevdiğim bir hocamı yolda gördüm. Şöyle bir ayak üstü bana bir eleştiri getirdi, “kardeşim” dedi “sen Çarşamba adaylarımızı hiç yazmamışsın” dedi bende ona ilk adaylar meydana çıktığında Muharrem Gündoğdu’yu da Fuat Köktaşı da devamlı yazdım çünkü ben önce Çarşamba’nın çocuğu olsun istedim doğrusuda buydu ama nasip değişmiş ama ben yazılarımda hep ilk günden beri yazdım ama listeler AKP’de böyle çıktı. CHP’de böyle çıktı. CHP’de de Çarşamba’lı bir abimiz var AKP’de de gene bize yakın bir kardeşimiz var. İnşallah onlar giderler de Türkiye’mize ve memleketimize güzel hizmetler yaparlar ben buna inanıyorum. Saygılarımla