TEMA Vakfı Samsun İl Temsilcisi Ömer Faruk Sönmez’in yönettiği ve katılımın yüksek olduğu toplantıya Orman ve Su İşleri 11. Bölge Müdürü Emin Karaman, Samsun Şube Müdürü Murat Demir, DSİ 7. Bölge Müdür Yardımcısı Gökhan Hacıömeroğlu, platform üyesi OMÜ akademisyenleri ve yerel gönüllüler katıldı.
Başta Kızılırmak Deltası başta olmak üzere, sulak alanlarımızın önemini vurgulamak ve deltanın doğal yapısı ve kaynakları ile sürdürülebilir bir yönetim sisteminin kurulmasına ön ayak olabilmek için Şubat 2014’te kurulan Kızılırmak Deltası Gönüllüleri Platformu, 2. toplantısında, “Birlik kurulması” ve Samsun Büyükşehir Belediyesi’nin inşasına başladığı “Sahil Yolu” projesinin deltaya etkileri tartışıldı.
Bafra Meslek Yüksek Okulu Müdürü Prof. Dr. Ali Kemal Ayan, deltaların korunmasında “birlik” kurulmasının önemini anlatmak için dünyaca ünlü Camargue ve Gediz Deltası’nı tanıtan bir sunum yaptı. Ayan, “Türkiye’nin Karadeniz sahilindeki doğal özelliklerini koruyabilmiş en büyük sulak alanı olan Kızılırmak Deltası, sadece bölgemiz için değil, ülkemiz ve dünya için de ekolojik, biyolojik, ekonomik ve sosyal bir değere sahiptir. Bu alanın tüm paydaşlarının yararını dikkate alarak sürdürülebilirliğini sağlamak için kamu kurumları tarafından uzun yıllardır gösterilen çabalar sonucu bir yönetim planının olmasına rağmen bu planın uygulanabilirliği noktasında sıkıntılar mevcuttur. Ortak akıl, sivil inisiyatifin ağırlıklı olduğu bu planı uygulayacak bir birliğin kurulması gerekmektedir. Kızılırmak Deltası gönüllüleri bu amaçla bir araya gelmiştir” dedi.
Platform üyesi ve Ornitoloji Araştırma Merkezi görevlisi Dr. Arzu Gürsoy, Kızılırmak Deltası’na gideceği söylenen sahil yolu projesinin deltadaki doğal yapıya muhtemel etkileri konulu bir sunum yaptı. Fotoğraflarla şimdiden doğal yapının bozulduğunu gösteren Dr. Arzu Gürsoy, “Bu yolun nereye kadar devam edeceğini şu an için tam olarak bilmiyoruz. Fener’e kadar gideceğini söyleyenler var. Yol bittiğinde belki güzel görünecek ama birçok şeyi de beraberinde götürecek” diye konuştu.
2. Kızılırmak Deltası Gönüllüleri Platformu toplantısına misafir olarak katılan Orman ve Su İşleri 11. Bölge Müdürü Emin Karaman, “Camargue iyi korunmuş bir örnek. Camargue’ın nasıl korunduğunun ve iyi yönetildiğinin bir cevabı var o da ‘birlik’tir. Kızılırmak Deltası’nın, Camargue örneğindeki olduğu gibi mutlak bir koruma alanında olması gerek. Kızılırmak Deltası’nda birkaç koruma statüsü iç içe. Deltanın sahibi çok ama ‘sorumlusu kim’ dediğimizde yok. Bu birliklerin kurulmasının amacı da budur. Sayın Valimiz Kızılırmak Deltası’nı hem seviyor hem de önem veriyor. Büyükşehir Belediyesi’ne, birlik ihtiyacını yeniden anlatmamız lazım. Bu birlik ihtiyacını anlatacak bir sivil toplum kuruluşuna ihtiyacımız var. Gördüm ki o da kurulmuş. Sıramızı beklediğimiz zaman daha sırada çok iş var. Öncelik almak istiyorsak varlığınızı ve ihtiyacımızı acilen hissettirmeniz gerekir” şeklinde konuştu.
Yasal mevzuatlara göre sahil yolunun yapılmasının uygun olmadığını söyleyen Mimar Embiya Sancak, “Kumulların mutlaka korunması gerekir. Nüfus olmayan yerlere yol yapılmasının amaçlarını incelemek lazım” ifadelerini kullandı.
Platform katılımcılarından Yörükler Mahallesi sakinleri, 25 yılda kıyının 3 km kadar içeriye girdiğini, deniz ile göllerin birleşmek üzere olduğunu, yaşam ve tarım alanlarının tehdit altında olduğunu ifade ettiler.
Platform sözcüsü Yavuz Kabaoğlu yaptığı açıklamada, “Kızılırmak Deltası ile ilgili bir yönetim planı var. Revize edilen bu planda bir birlik kurulması kararı alındı. Bu kararın uygulanabilmesi için gerekli çalışmaları yapacağız. Bu amaçla da önümüzdeki günlerde birlik kurulmasını şart olduğunu daha iyi anlatabilmek için ziyaretlerimiz olacak” görüşlerine yer verdi.