CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal, seçim sonrasında Meclis'te yeni bir tablo oluştuğunu ve bu tablo karşısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın rota çizmeye çalıştığını söyledi.
Baykal, CNN Türk'te Erdoğan'la görüşmesini ve TBMM Başkanlığı adaylık sürecini anlattı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na Erdoğan'la görüşmesi konusunda bilgi verdiğini belirten Baykal, "Ben Meclis Başkanlığı için kimse ile parti içinde rekabet içerisinde olduğu izlenimini almadım. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile olan görüşmemizde, görüşme isteği Sayın Erdoğan'dan geldi, Cumhurbaşkanlığı yetkilileri
aradı.Cumhurbaşkanı yetkilileri tarafından arandım ve görüşme talebi iletildi. Saray'da buluşma teklifi olmaz diyerek Dışişleri Konutu'nda olabilir dedim. Ben daha sonra Sayın Genel Başkanı üç defa aradım, fakat görüşemedim. Sabah 8'de yine aradım Sayın Genel Başkanı, ulaşamadım. Ben daha sonra Kılıçdaroğlu'nun özel kalem müdürünü aradım, oradan görüşüp, durumu hallettim. Kılıçdaroğlu'nun ilk reaksiyonu 'Saray'da görüşme olmasın' oldu. Genel Başkan, 'Koalisyonu konuştular izlenimi vermeyin' dedi" şeklinde konuştu.
Görüşmeyi talep eden kendisiymiş gibi yapılan yorumların doğru olmadığının altını çizen Baykal, "Buluşmamızın tepki çekmesi ve anormal bulunmasını hala anlamış değilim. Kılıçdaroğlu, gitmemden hoşlanmadı çünkü aleyhimde kullanılacağını düşündü. Kemal Bey, korumak amaçlı 'gitme' dedi ama ben görüşmenin doğru olduğunu düşündüm. Kemal Bey'e neden ulaşamadığımı sonradan anladık, cep değil ev telefonunu aradım" dedi.
Baykal şunları kaydetti: "Cumhurbaşkanı’na 'Her bir araya gelişimizde kıyamet kopuyor. Bundan sonra da kopacak' dedim. 'Hatırlar mısınız daha önce de sizin arzunuz üzerine 1 Mart tezkeresini YÖK’ü konuştuğumuz bir toplantı vardı. Onu da yıllarca bir pazarlık yapıldı diyenler oldu' dedim. 'Ya boşver, bırak ne halleri varsa görsünler' dedi. Toplantıyla ilgili içerik olarak tutulmuş, saklanmış hiçbir şey yok. 'Siz bu parlamentoda çok hizmetler yaptınız diye başladı' görüşmeye. İstişare etme ihtiyacı hissetmiş".
Deniz Baykal, Erdoğan'ın kendisiyle görüşme gerekçesini ise şöyle anlattı: "Bir defa yeni bir tablo ortaya çıkmış, ilk kez Meclis'te çoğunluk onda değil. Muhalefet partileri Meclis'te çoğunluğu oluşturan hale gelmiş bir tablo var. Bu yeni bir tablodur. Bu tablo karşısında yol haritasını, rotasını çizmemiş kafasında bunu tartan, konuşan bir insan olarak acaba Türkiye'de iktidarı görmüş, muhalefeti yaşamış, parti genel başkanlığı yapmış, sıcak siyasi kavganın bir tarafı olmayan, CHP'li biriyle istişare etmek istemiş olarak birini gördüm".
Erdoğan ile görüştükten sonra Meclis Başkanlığı adaylığına karar verdiğini belirten Baykal, "Erdoğan ile görüşüp tezgah kurdu diyenlerle hesaplaşmak için aday oldum.
Birlikte bir meclis başkanı seçelim anlayışı muhalefet partilerinin ortak arayışı olmamıştır. Hiç böyle bir mesaj da gelmemiştir. Konuşmamızda TBMM Başkanlık seçimi, koalisyon modelleri asla konuşulmadı. Süreç içinde CHP’ye bir ortak aday çıkarılması konusunda teklif yapılmadı. 3. tur sırasında partinin ihtiyaç duyduğu anda çekilebileceğimi söyledim. Meclis Başkanı olursam nasıl bir yönetim sergileyeceğime dair konuştum. MHP’nin CHP ile birlikte bir aday seçme arayışı yok. ‘Benim adayım budur’ dayatması var. Ekmeleddin İhsanoğlu, HDP’ye bir nezaket ziyareti yapmamış, onları yok saymıştır. Ekmel Bey ortak aday değildir. MHP’nin bir milletvekilidir artık. TBMM başkanlık seçimi sürecinde kilit noktayı Bahçeli’nin anlayışı teşkil etti" dedi.
Adaylığını açıklandıktan sonra Başbakan Ahmet Davutoğlu ile de görüştüğünü belirten Baykal, "Erdoğan'a benimle görüşmesi yönünde kendisinin de öneride bulunduğunu söyledi. Görüşmemizde koalisyon modeli önermeden seçim sonuçları ciddiye alınmalıdır dedim. Nezaket çevrçevesi içinde Erdoğan'a söylenmesi gerekenleri söylediğimi düşünüyorum. Dünyanın her yerinde bu tip sağlıklı görüşmeler yapılır bizde de olmalıdır. Seçim kampanyasının büyük kutuplaşmalara yol açtığını kendisine bizzat ilettim. Görüşme sonrası konuşmalarımızı Kemal Bey'e ayrıntısıyla anlattım. Türkiye'de yeni bir siyasi dönem açmak mümkünse o davete gitmek benim görevimdir. Konuşmamızda TBMM Başkanlık seçimi, koalisyon modelleri asla konuşulmadı. Erdoğan ile görüştükten sonra Meclis Başkanlığı adaylığına karar verdim. Erdoğan ile görüşüp tezgah kurdu diyenlerle hesaplaşmak için aday oldum" dedi.
CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal, Meclis Başkanlığı seçimleriyle ilgili ise "Gece bizim bir grup başkanvekilimiz, MHP'nin resmi bir yetkilisiyle buluştu. Ve o ona, 'Bir sıkıntı yok, kutlarız. Baykal seçilebilir. Çünkü biz serbest bırakacağız grubu dediğini; o görüşmeden kısa bir süre sonra Grup Başkanvekili benim evime gelerek bunu bana söyledi. Sabah ise bu tabloyla karşılaştık" dedi. Baykal, o görüşmeleri gerçekleştiren kişilerin adını da açıkladı. Deniz Baykal, o görüşmede yer alan MHP'li kişinin Yusuf Halaçoğlu olduğunu, CHP'li olan kişinin ise Levent Gök olduğunu söyledi.
Programa telefonla katılan Yusuf Halaçoğlu ise kendisinin Levent Gök'e "Grubu serbest bırakacağımız mesajınıı vermedim. Bizim kendi adayımızın İhsanoğlu olduğunu aktardım. Hiç bir şekilde grubumuzun serbest bırakılacağına dair hiç bir mesajım olmadı. Bunu ya Levent Bey, yanlış aktardı kendisine ya da etik olmayan bir davranış söz konusu" dedi.
CHP Grup Başkanvekili Levent Gök de telefonla programa bağlanarak, şöyle konuştu: Yusuf Halaçoğlu'nu ziyaret etttim ve Devlet Bahçeli'nin Baykal'a destek vermeyeceğine dair sözlerini hatırlattım, kendisi de bana "Açıklamasını dikkatlice okumadığınızı, Sayın Bahçeli'nin eğer HDP, Deniz Baykal'ı desteklerse biz Baykal'a oy vermeyeceğiz dediğini" ifade etti. Ben kendisine, "Peki bu ne anlama geliyor?" diye sorduğumda, 'HDP, hiç bir şekilde Baykal'a desteğini açıklamasın' cevabını verdi. Halaçoğlu, HDP eğer tavrını açıklamaz ise biz Baykal'ı destekleriz dediğini aktardı. Ben bu görüşmeden sonra HDP'liler ile görüşüp Deniz Baykal'ın adaylığı konusunda tasarrufta bulunmamalarını istedim. Onlar da hak verdiler. Bütün bu görüşmeleri daha sonra Deniz Baykal'a aktardım".